Eğitim Sisteminde En Gelişmiş Teknolojilerin Öğretilmesinden Daha Önemli Olan Yeni Nesillere Güzel Ahlak ve İnsani Değerlerin Öğretilmesi Çok Önemlidir
Günümüz dünyasında teknoloji baş döndürücü bir hızla gelişmekte, dijital dönüşüm her alanda kendini hissettirmektedir. Eğitim sistemleri de bu değişime ayak uydurarak dijital araçlar, yapay zekâ destekli uygulamalar, çevrim içi öğrenme platformları gibi yeniliklerle donatılmaktadır.
Bu gelişmeler kuşkusuz öğrenme süreçlerini daha erişilebilir, hızlı ve etkili hâle getirmektedir. Ancak burada göz ardı edilmemesi gereken çok daha temel bir konu vardır: güzel ahlak ve insani değerlerin yeni nesillere kazandırılması.
Teknoloji Eğitiminin Sınırları
Eğitimde teknoloji kullanımı, bilgiye ulaşmayı kolaylaştırmakta, öğrencilerin araştırma yapma, analiz etme ve problem çözme becerilerini geliştirmektedir. Ancak teknoloji, tek başına bireyi “iyi bir insan” yapma gücüne sahip değildir. Bilgiyi nasıl kullanacağını bilmeyen, etik değerlere sahip olmayan bireyler, gelişmiş teknolojileri bile toplum yararına kullanmak yerine zarar verebilecek araçlara dönüştürebilir.
Ahlaki Değerlerin Eğitimi Neden Önemlidir?
Ahlak; doğruluk, dürüstlük, saygı, empati, sorumluluk, yardımseverlik gibi temel insani değerlerin bütünüdür. Bu değerler, bir toplumun temel yapı taşlarını oluşturur. Eğer bireyler bu değerlerle donatılmadan yalnızca teknik bilgilerle yetiştirilirse, ortaya çıkan insan profili eksik kalır. Tarihte teknolojiyi kötüye kullanan birçok örnek, ahlaki değerlerin eğitimin temelinde olması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır.
Eğitimde Öncelik: İnsan Yetiştirmek
Eğitimin temel amacı sadece meslek sahibi bireyler yetiştirmek değil, aynı zamanda topluma faydalı, adaletli, vicdanlı ve sorumluluk sahibi insanlar kazandırmaktır. Bu nedenle eğitim sisteminin her kademesinde değerler eğitimi yer almalıdır. Ailede başlayan karakter eğitimi, okul ortamında öğretmenlerin rehberliğiyle pekiştirilmelidir.
Değerler ve Teknoloji Dengesi
Bu yazının amacı teknolojiyi küçümsemek ya da eğitimdeki yerini yadsımak değildir. Aksine, teknoloji çağının çocuklarını çağın gereklerine uygun şekilde yetiştirmek elbette önemlidir. Ancak bu süreçte, ahlaki temellerin sağlam atılması, bireyin teknolojiyi nasıl kullanacağına yön veren pusuladır. Çünkü bilginin yanında hikmet, başarının yanında erdem, gücün yanında merhamet olmadıkça birey tamamlanmış sayılmaz.
Sonuç
Sonuç olarak, eğitimde teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, temel hedef “iyi insan” yetiştirmek olmalıdır. Yeni nesillere bilgiyi öğretmek kadar, o bilgiyi nerede, nasıl ve kimin yararına kullanacağını da öğretmek gerekir. Bu da ancak güzel ahlak ve insani değerlerle mümkündür. Eğitim politikalarının ve müfredatların bu dengeyi gözeterek şekillendirilmesi, sağlıklı ve huzurlu bir toplumun inşasında kilit rol oynayacaktır.
Prof Dr İbrahim Benter,
Uluslararası Final Üniversitesi
