Yüzde 70’lik bir kesim Kıbrıs sorunun çözümlenmesini istiyor

Uzun Süreli Çatışmalarda Gençlik ve Siyaset: ÜİYOK’lerin bir çözüm ve geri dönüşü umudu üzerine karşılaştırmalı bir yaklaşım başlıklı program çerçevesinde A.G. Leventis Araştırma İnovasyon Programı aracılığıyla LSE Hellenic Gözlemevi tarafından finanse edilen bir araştırma gerçekleştirildi. Araştırma kapsamında, Kıbrıs sorununa çözüm arzusu sorusuna yanıt arandı.

Anketler 550 Kıbrıslıtürk ile temsili örneklem çerçevesi belirlenerek, 7 Aralık 2020 – 6 Ocak 2021 tarihleri arasında Lipa Consultancy tarafından tamamlandı.

Araştırmanın yönteminin rastgele örneklem yöntemi olduğu belirtilirken, hata payının %4, güven seviyesinin ise %95 olduğu açıklandı.

Projenin araştırma ekibi ise şöyle:

Charis Psaltis (Psikoloji Bölümü, Kıbrıs Üniversitesi)

Eran Halperin (Psikoloji Bölümü, İbrani Üniversitesi)

Neophytos Loizides (Siyaset ve Uluslararası İlişkiler Fakültesi, Kent Üniversitesi)

Djordje Stefanovic (Sosyal Bilimler Okulu, Adelaide Üniversitesi)

Oded Leshem (Harry. S Truman Barış Gelişimi Araştırma Enstitüsü, İbrani Üniversitesi, Kudüs)

Hüseyin Çakal (Psikoloji Bölümü, Keele Üniversitesi)

Barışı destekleyen bir çoğunluk var

Yapılan ankette, genel olarak barışı destekleyen yüzde 52.4’lük bir çoğunluğun olduğu belirlenirken, desteğin müzakereye ilişkin daha spesifik düzenlemelere bakıldığında daha da büyük olduğu gözlemleniyor.

Konuyla ilgili sunulan sonuç bildirgesinde şu ifadelere yer verildi:

“Özellikle, Kıbrıs sorununun çözümlenmesi (%69,5), Kıbrıs sorununun her iki toplumun da temel ihtiyaçlarını sağlayacak şekilde çözümlenmesi (%75,6), Kıbrıs sorununun Kıbrıslıtürklere siyaset eşitliğini sağlayacak, Kıbrıslı Rumlara ise her türlü Türk etkisinden güvende olmalarını temin edecek şekilde bitmesi konusu (%67) ve İki Bölgeli İki Toplumlu Federasyon (%63,6) seçeneklerine ezici bir destek olduğu anlaşılmaktadır.

 

Analiz sonuçlarının Ersin Tatar taraftarlarının yaklaşık yarısının sadece barışın değil, aynı zamanda Kıbrıs sorununa İki Toplumlu Federasyon temelinde çözüm bulmak için gerekli uzlaşmaların da destekçisi olduğunu da göstermeleri açısından ayrıca kayda değerdir.”