Bu ülkede sayısız haksızlıklar, adaletsizlikler gördük duyduk işittik.
Hala görmeye devam ediyoruz.
Bunların hiçbirine de şaşırmıyoruz. Zira bu yüzsüzlüğün, ahlaksızlığın içinde “ ye kürküm ye” anlayışının topluma büyük oranda nüfus ettiğini de maalesef görebiliyoruz. “Devlet malı deniz yemeyen domuz” ifadelerinin karşılık bulduğu ülkelerden de biriyiz maalesef.
Malum bu ülkede onlarca eğitimli nitelikli gence fırsat eşitliği tanınmaz iken, sırt parti rozeti ile Mecliste Özel Kalem Müdürlüğü görevine getirilen aileden torpilli bir kişi vardı. Bu kişi geçmiş dönemlerde sosyal medya mecrasından Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirdiği gerekçesi ile o görevden alınmış.. İddia bu!
Ve fakat şimdi de aynı şahsı Mecliste sözleşmeli personel olarak istihdam etmek için Maliyeden yetki alınmış.
Sakın nasıl olur demeyin!
Bu ülkede her şey mümkün..
Yüzsüzlük, ahlaksızlık diz boyu.
Onur, gurur, haysiyet gibi kavramlar rafa kaldırılmış. Dolayısıyla Mecliste Özel Kalem Müdürlüğünden görevden alınan kişi şimdi de Mecliste sözleşmeli personel olarak istihdam edilmeye çalışılıyor.
Elbette şaşırmıyorum!
Yüzsüzlük bu ülkede prim yapmış.
Vicdansızlık, ahlaksızlık diz boyu..
Bir ülke düşünün ki tüm kaynaklarını iktidar yanlısı yandaş istihdamlarına ayırmış.
Bir kişi düşünün haksız yere önceden sırf partili yandaş diye hak etmediği bir makama liyakat hasıraltı edilerek atanmış ve müdür yapılmış. Hasbelkader bir vesile ile bu görevinden alınmış, ve fakat gel gelelim partisinin gönlü buna razı gelmemiş, üstelik her gün onlarca nitelik sahibi genç işsizlikten dolayı ülkeyi terk ederken, UBP yandaşı bu kişiyi önceden müdürlük yaptığı yerde daha alt görevde istihdam etmeye çalışıyorlar. Neden? Kamu kaynaklarından yararlanmaya devam etsin diye. Halkın ödediği vergilerden haksız kazanç sağlasın diye.. Şimdi sorarız size bu yüzsüzlük değil de nedir? Bu ahlaksızlık değil de nedir?
Bu devleti soymak değil de nedir?
Bu partizanlık değil de nedir?
