EkonomiKıbrısManşetPolisiye – AdliSiyasetToplum

Bengihan: Haykır acını ey halk!

Başbakanlık önüne kurulan sahnede sendika başkanları sırasıyla konuşma gerçekleştirdi. İlk olarak Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası Başkanı (KTAMS) Güven Bengihan sahneye çıktı.

CANLI AKTARIM- MEYİL AVCAN

Başbakanlık önüne gelen büyük kalabalık içerisinden Gıynık mikrofonlarına konuşan vatandaş, siyasiler, sendika başkanları öfkesini dile getirdi.

Başbakanlık önünde yoğun kabalık sonucu meydan dolup taştı.

Başbakanlık önünde çadır kuran ve bugün ülke genelinde genel greve gidecek olan sendikalar, son dönemde yapılan zamları ve düşen alım gücünü somun ekmek dağıtarak protesto etmişti.

Başbakanlık önüne kurulan sahnede sendika başkanları sırasıyla konuşma gerçekleştirdi. İlk olarak Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası Başkanı (KTAMS) Güven Bengihan sahneye çıktı.

Konuşmasına başlarken halka seslenen Bengihan, sonrasında hükümete söylemlerde bulunarak, şair Nihat Behram’ın ‘Haykır Acını Ey Halk’ şiiriyle sonlandırdı.

KTAMS Başkanı Bengihan’ın konuşması şu şekildedir:

“Değerli halkımız ve sevgili emekçi kardeşlerim sizleri saygıyla sevgiyle ve umutla selamlıyorum. Selam olsun size özel sektör emekçilere, selam olsun size kamu emekçileri, selam olsun size belediye emekçileri, selam olsun sizlere öğretmenlerimiz, selam size işçilerimiz, selam olsun emek kavgası için mücadele edenler! Ve selam olsun bu ülkeye sahip çıkan tüm yurtseverler!

Bugün yine meydanlardayız ancak bu meydanlar daha önce böyle bir kalabalık görmedi. Bu meydanlar böyle bir coşku böyle bir öfke görmedi. Helal olsun size, helal olsun! Ama bu kalabalıktan rahatsız olan zihniyet var. Bu kalabalığın eleştirisine tahammül edemeyenler var. İsyanımız yasakçı zihniyetedir. Sorarım size telefonları, interneti kapatmak hangi demokratik anlayışa sığar? Hiçbir korkuya benzemez halkını satanların korkusu, benzemez! Akın var akın! Güneşi zapt edeceğiz!”

“MEYDANLARDAYIZ ÇÜNKÜ ÇOCUKLARIMIZA DAHA GÜZEL BİR GELECEK BIRAKMAK İSTİYORUZ”

“Değerli emekçi kardeşlerim, meydanlardayız çünkü insafsızca yapılan zamları protesto ediyoruz. Meydanlardayız çünkü çocuklarımıza daha güzel bir gelecek bırakmak istiyoruz. Meydanlardayız, çünkü adalet ve demokrasi istiyoruz! Faiz Sucuoğlu hükümeti bu yasaklamalardan ötürü yazıklar olsun, yazıklar olsun! Değerli emekçi kardeşlerim Sucuoğlu hükümeti uyguladığı insafsız zamlarla ve partizanca ve popülist kararlarla bu halkı yoksullaşmaya, ülkeyi karanlığa sürüklemiştir.

Sizlere hatırlatmakta fayda var. Sayın Sucuoğlu seçim dönemi ne demişti? İktidar bizim işimiz, iktidar bizden sorulur demişti. İktidar bizim işimiz dediler memleketi dahi yönetemediler, kendi bakanlarını bile atamaya ne irade nede cesaret gösteremediler. Başka e demişlerdi? Geleceğe yürüyoruz demişti. Değerli emekçi kardeşlerim, uyguladıkları zamlarla maalesef ülkeyi karanlığa sürükleyip, halkı mum ışığında battaniyeyle oturmaya mahkum ettiler. Neyin geleceği? Başka ne demişti Sucuoğlu? Benim gailem halkımın cebindeki 5 kuruşu nasıl 10 kuruş yapabilirimdir demişti. Biz şu an değil 5’i 10, var olan 5’likten de olduk. Yuh olsun! Yuh olsun!”

“SEN BİR ŞEY YAPAMAZSAN O KOLTUKTA NİYE OTURUYORSUN?”

“Ancak sendikalarımız ülkemizin içinde bulunduğu bu süreçten halimizi her geçen gün yoksullaşmasından büyük endişe ve kaygı duymaktadır ve bu sebeple Sayın Başbakan ile görüşme talep ettik. Halimizin alım gücünün korunmasıyla ilgili talep ve önerilerde bulunmuştuk. Ancak Sayın Başbakan bizlere Ukrayna’da savaş var, pandemiden ötürü kriz yapıyoruz, TL döviz karşısında eridi gitti, ben bir şey yapamam dedi. Sen bir şey yapamazsan o koltukta niye oturuyorsun? Hükümet mazeret üretme yeri değildir. Hükümet ağlama duvarı hiç değildir. Halkın sorunlarına çözüm üretemeyenlerin hükümet etme hakki yoktur.”

“EVLİYA ÇELEBİ GİBİ BURSA’DA GEZEN, ŞEFTALİ YİYEN KİŞİYE İSYANIMIZ VAR!”

“Değerli emekçi kardeşlerim, isyanımız var! İnsafsızca yapılan zamlara isyanımız var! Toplumsal yok oluşa ve yoksullaşmaya isyanımız var! Biranın sütten daha ucuz olduğuna inanan zihniyete isyanımız var! Sıyanımız var! Memleket yangın yerine dönmüşken, Evliya Çelebi gibi Bursa’da gezen, şeftali yiyen kişiye isyanımız var! Değerli dostlar isyanımız var dedik ya Sayın Başbakan Anayasa’ya bağlılık ödevi ederken, 20 gün sonra Anayasa’yı oy çokluğuyla deldik demesine de isyanımız var!

Değerli kardeşlerim bu yapılan zamlara karşı sessiz kalacak miyiz? Toplumsal yok oluşa karşı sessiz kalacak miyiz? Fakirleşmeye sessiz kalacak miyiz? Bizim ne gidecek başka bir yurdumuz ne de çocuklarımıza bırakacak başka ülkemiz yok! Kıbrıslı Türkler vardır, sonsuza dek yaşayacaktır. Sayın başbakana sendikalar olarak halkın alım gücünün korunması ve giderek yoksullaşan toplumun alim gücünün korunması yönünde taleplerde bulunmuştuk. Sadece eleştiren Sayın Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun dediği gibi bunlar sadece bağıran bir zihniyet değildir! Yazıklar olsun!”

“HAYKIR ACINI EY HALK!”

“Taleplerimizden çok kısaca bahsedeyim. Asgari ücretli ve özel sektörün ne kadar zor durumda olduğunu biliyoruz ve bu konuda hayat pahalılığı ödeneği talep ettik. Bizler özel sektörün sömürülmemesini istedik ancak ne cevap aldık ne de sesleniş. Madem ülkede para yoktur, kaynak yoktur, neden müdür ve müsteşar atamaları yapıldığını sorduk? Ona para var da halka mi para yok? Ayrıca sinirsiz teşviklerle devletten daha zengin olan sermaye babaları var. Bunların teşviklerine sınırlandırma getirilmesini istedik. Hâksiz miyiz arkadaşlar? Şu an içinde bulunduğumuz durumu daha iyi ifade etmek adına ve sessiz kalmamak adına şair Nihat Behram’ın şiiriyle sesleniyorum, haykır acını ey halk, baş eğme haykır, bir yolun kavşağındasın ancak yaraların haykırışlarla onarılır, bir yolun kavşağındasın ve değişmek için çırpınıyor kaderin. Kuşan anlında beliren kara teri, sırtında şakırdayan kırbacı kopar. Soluk al, işi al ey halk!”

Diğer Haberler

Başa dön tuşu