Güney KıbrısManşetSpor

2024 Paris

Boru değil, olimpiyat sayesinde o şehrin 32 değişik sektöründe ekonomik katma değer sağlanıyormuş. Sırada da 2024 Oyunları ile ilgili oylama var. Eğer İstanbul bu hakkı elde ederse yeryüzündeki 100 mega kent içerisinde ilk 10’da yer alacak

UFO (Unidentified Flying Object); Bir başka deyişle tanımlanamayan ve de uçan objeler var ya, işte güya onları görme anlarındayız yine bu aralar. Yıllarca sınırları kapatanların Rumlar olduğunu söylediler ama bir bahar sabahı bir baktık ki elimizi kolumuzu sallaya sallaya Güney Lefoşa’ya geçmişiz. Sağolsun Louzidou Yenge’nin Lapta’da bir türlü göremediği evi sayesinde açılmıştı kapalı dikenli kapılar. Şaka gibi, sınır kapılarını da ilk açan da Denktaş Bey’di toprağı bol olsun.

23 Nisan 2003’tü. Sabahleyin 09.30 civarı kalktık gittik biz de. Sonrasında da artık maymun gözünü açtı ve bir kimlik ve de bir pasaport alıp veryansın Avrupa modunda seyahat özgürlüğü gibi bir insanlık hakkına kavuştu memleket mâlum. O aralar UFO gören masum köylüyü oynuyorduk ama artık alıştık. Neyse, Louzidou gibi siyasi bir kimliğe ‘2004 Atina Olimpiyat Meşalesi’ni tutturan utanmazlar’ bu arada “spor kardeşliktir(miş)” diye’dursun, biz de kendi çöplüğümüzü temizlemekten aciz kaldık. KKTC Büyük Millet Meclisi’nin arka bahçesinde in ve de cin çift kale çok maçlar yaptık. Sporumuzu yerin dibine batıra batıra iyi halt ettik. Eller Paris 2024’e hazırlanırken biz n’aptık? En azından Türkiye Olimpik Sporcu Tarama Projesi’ne bile dahil olamadık. Her zaman izolasyonlar ve ambargolar arkasına sığındık. Onlar da “İlle de kurallar geçerlidir” dediler hep. Sonuçta yıllar boyunca onlar da memnun, biz de memnunduk halimizden, ‘Al gülüm, ver gülüm, ye gülüm’ hesâbı. Bizler de önümüze geleni memur yapıp mis kokulu çiftlikler tesis ettik. Onlarınsa zaten tuzu kuru. “Kıbrıslı Türklerin canı cehenneme” dediler ve yıllarca güllük gülistanlık içerisinde türlü türlü serbest dolaşım dahilinde uluslararası spor organizasyonlarına iştirak ettiler.

Garibim İstanbul, Uluslararası Olimpiyat Komitesi IOC tarafından defalarca reddedilmiş. Yenilen pehlivan güreşe doymazmış misâli beş kez aday yorgun Şehr-i Muhteşem İstanbul. MÖ 776 Antik ve 1896 Modern Olimpiyatlardan bugüne çok sular aktı. Osmanlı’nın bu konudaki ilk girişimi ise 1908 yılındaki Meşrutiyet’in ilanından hemen sonra kurulan Osmanlı Olimpiyat Cemiyeti oldu. İlk resmi başvuru ise 2000 yılındaydı. O yıl Türkiye’nin birçok ülkede olmayan bir de Olimpiyat Kanunu vardı ama nâfile.

Boru değil, olimpiyat sayesinde o şehrin 32 değişik sektöründe ekonomik katma değer sağlanıyormuş. Sırada da 2024 Oyunları ile ilgili oylama var. Eğer İstanbul bu hakkı elde ederse yeryüzündeki 100 mega kent içerisinde ilk 10’da yer alacak. Bu aralar Kanal İstanbul veya Yeni İstanbul konuşuluyor ya, işte sporun pazarlama gücü sayesinde feci bir farkındalık da cabası olacak. “2024 olimpiyatları için maddi kazanç ise 10 milyar USD’nin üzerinde olacak” diyor uzmanlar. İlgili olimpiyat oyunları sonrasında da birçok olimpik tesiste, birçok olimpik sporcu yetişecek. ‘40 bin gazeteci, 2.5 milyondan fazla turist, 10 milyar USD gelir ve 200 bin ek istihdam’ ilgili şehre akacak. Biz mi? Biz Kıbrılı Türkler yine UFO gören masum köylüler misâli ber’devam mı? Kuvvetle ihtimâl.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu