Sosyal bilim çalışan arkadaşlar bilir; Bireylerin yaşam biçimi veya yaşam tarzına Almanlar “kültür”, İngiliz ve Fransızlar da “uygarlık” der. İşte, bu süreçte bugünün iş gücü farklı ‘beş kuşağın’ bireyleri vücuda gelir. Bunlar; Sessiz Kuşak (1925-1945 arasında doğanlar), Bebek Patlaması Kuşağı (Baby Boomers, 1946-1964 doğumlular), X Kuşağı (1965-1979), Y kuşağı (1980-2000) ve Z Kuşağı (2000 ve sonrası) olmak üzere davranışlar ve tutumlar açısından birçok kuşaksal farklılıklar bulunduğunu göstermiştir.
Bizim bugünkü konumuz Bebek Patlaması (Baby Boomers) Kuşağı; 1946-1964 yılları arasında doğan kişilerden oluşmaktadır. 2’nci Dünya Savaşı’nın hemen sonrasındaki nüfus patlaması yıllarında doğan nesiller bu kuşağı ifâde eder. Savaş durumunda millet evde kapalı oturum ya, ki bugün de virüs “Evde Kal” muhabbeti var ya, 2’nci bir Bebek Patlaması Kuşağı’na gebe günlerden geçiyoruz. “Baby Boom” bir Kuzey Amerikan-İngiliz terimidir. Özellikle Amerika’da 2’nci Dünya Savaşı’nın bitiminde başlayıp 1960 yılı başlarına kadar süren yıllık doğum hızındaki büyük artışı ifâde eder.
Amerika’da bu dönemde gelişen ekonomiye de paralel olarak 78.2 milyon kişi doğmuştur. Sadakat duyguları yüksek, kanaatkâr ve aynı zamanda bir yerde uzun süre çalışan bir yapıya sahiptirler. Teknolojinin kimine yakın, kimine göre ise uzak olduğu söylenebilir. Ayrıca bu jenerasyonun işkoliklik ve bencillik gibi bazı olumsuz özelliklere sahip oldukları da ifâde edilmektedir.
Zor işe ve uzun saatler çalışmanın önemine inanan bu kuşak üyeleri uzun süreli istihdam anlayışıyla çalışmaktadırlar. Kendi kendilerini motive edebilen ve takdir edilmekten hoşlanmayan bir yapıya sahip oldukları söylenebilir. Maaş, öncelikli tercihleridir. Takım çalışmaları ve takım toplantılarına önem verirler.
Ünlü düşünür Bertrand Russell 1923’de büyük bir öngörü ile şöyle yazmış: “Tedbir alınmazsa endüstrileşmenin bugünkü kuşaklar için bolluk, bir sonrakilere yoksulluk, üçüncü kuşaklara ise açlık doğurması kaçınılmazdır” demiş. İşte tam da o demdeyiz.
Sonuç mu? Yazımızı 1’nci Baby Boomers Kuşağı’nın en önemli temsilcisi ve de 1946 doğumlu efsane futbolcu George Best’in sözleriyle bitirelim; “Paramın yarısını kadınlara, alkole ve arabalara harcadım. Kalan kısmı ise boşa harcandı” demişti muhterem, tıpkı o dönem geçmişte çok kazanan ama şimdilerde meteliksiz birçok yetenekli sporcu gibi.
