Kuzey Kıbrıs’ın sistematik bir biçimde organize edilen çevre felâketleri meşhurdur bildik üzere. Güzelim adanın canına okumak için elimizden geleni yapıyoruz. ‘Sürekli olarak dinamitlenen dağlar, sokak aralı lâğım suları, pis ve bakımsız yeşil alanlar, zehirli gazlar, ağaç katliamları, çöp ve diğer mikroplu atık suları denize akıtmalar, Güngör veya Lefke Çöplüğü’ndeki uygulamalar, Lefkoşa Belediyesi Merkez Çöplüğü ve Mezarlıklar, yakılan gamini ve anızlar, sözde avcılar, yılan-çıyan bürüyen otlar, delik-deşik yollar, kireçli sular, işgal altındaki plajlar, kaderine terk edilmiş tarihi müzeler ve de anıtlar, temizliğe muhtaç cadde ve sokaklar, kanalizasyonlardan çıkan iğrenç kokular, yıkanmayan ve ilaçlanmayan çöp bidonları, plastik atıklar ve diğer abuk çevresel uygulamalar’ yaşam açısından çember giderek daralıyor.
Biliriz; Tabiat Ana ihaneti asla affetmez. Gün gelecek bunun hesabını hep birlikte ona fazlasıyla ödeyeceğiz, hatta ödemeye başladık bile taa Ciklos’tan rahmetlere. Biz doğamızın içine ederken, başka dünyalarda başka güzellikler var.
Avrupa Birliği her iki yılda bir Doğa Olimpiyatları adında bir organizasyon düzenliyorlar. Genel amaç ev sahibi ülkenin doğal güzellikleri, tarihsel zenginliklerini, çevreyi ve ilgili yöreyi tüm katılımcılara tanıtmak. Bu uluslararası organizasyonda yok öyle sürat, kuvvet, şiddet, kazanma ve diğer egemen olma hâlleri veya şimdiki gibi göndere çekilen bayrak hâlleri ve diğer siyaset gabakları.
Hade olimpiyat fantezilerini geçtik, artık bebelerimizin sosyal aktiviteleri için bile para öder olduk. Hâlbuki bizden önceki ve bizim nesil tamamen fiziksel aktivite odaklı bir hayat yaşardı. Maşallah şimdiki bebeler nurtopu gibi obez bir biçimde yuvarlanarak yaşıyorlar.
Çocukluk çağında beslenme obezitenin önlenmesi açısından çok önemli. “5 yaş ve sonrasında çocuklarda 543210 Kuralı’nı uygulamak gerek” diyor sağlık bilimci arkadaşlar. Bu kural günde en az 5 tür sebze- meyve, en az 4 tür süt ile süt ürünü, en az 3 bardak su, en az 2 saat hareket, 1 saatten fazla televizyon izlememek, 0 şekerli ve gazlı içecek anlamına gelmekmiş. Ancak bu kurala ebeveynler de uymalıdır. Bir anne baba normal kilosunda değilse, çocuğun da normal kilosunda olması genellikle beklenmemelidir.
Hafta sonları da bol bol ayakta atıştırma hâlleri sürer durumda devam ailemizden bildik. İnşallah Turizm ve Spordan Sorumlu filân yetkilileri geçtik. Toplum olarak sadece tüketen değil, tüketirken de aynı zamanda üreten toplum olsak keşke. Tabiî ki de rüyamda. Sanki de başka Kıbrıs var! Yok.
