KıbrısManşet

Cumhurbaşkanı Tatar, St. Hillarion’da incelemelerde bulundu

St. Hilarion Kalesi’ndeki kafeteryanın dün akşam saatlerinde yanmasıyla ortaya çıkan hasar, bugün netleşti. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, St. Hilarion Kalesi’nin kafeteryasında yıldırım düşmesi sonucu dün meydana gelen yangın sonrası bu sabah, bölgede incelemelerde bulundu

St. Hilarion Kalesi’ndeki kafeteryanın dün akşam saatlerinde yanmasıyla ortaya çıkan hasar, bugün netleşti.

Yangında kafeteryanın ahşap çatısı ve zemininin tamamen yandığı, ancak alevlerin diğer bölümlere sıçramasının önlendiği görüldü.

Eski Eserler ve Müzeler Dairesi yetkilileri ve ekipleri, sabah saatlerinde St. Hilarion Kalesi’nde incelemelerde bulundu.

Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürü Nazım Ced ve Dairenin Girne Şube Amiri Gözem Gökhan, St. Hilarion Kalesi’nde açıklamalarda bulundu.

Nazım Ced, yangının, yakında paratoner olmasına rağmen yıldırım düşmesi sonucu çıktığını, görgü tanıklarının yangının çıktığı yere 3-4 kez yıldırım düştüğünü teyit ettiğini söyledi. Göreve dün başladığını ve böyle bir olayla karşılaştığını aktaran Nazım Ced, yangının önce çatıda çıktığını da kaydetti. Ced, yangın sırasında pandemiden dolayı kafeteryanın kapalı olmasının, elektrik olmayışının, yangının büyümemesi açısından avantaj olduğunu bildirdi.

Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürü Nazım Ced, bugünden itibaren hasar tespiti çalışmalarının başladığını, yanan bölümün projesinin Dairenin arşivinde bulunduğunu ve alevlerin yok ettiği yerin mümkün olan en kısa zamanda yeniden yapılacağını belirtti.

Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Girne Şube Amiri Gözem Gökhan, yangınla ilgili ilk bilginin bölgedeki askeri birlikten geldiğini ifade etti ve olayı duyar duymaz bölgeye ulaştıklarını kaydetti. Asker, itfaiye ve Sivil Savunma ekiplerinin hızlı bir şekilde duruma müdahale ettiğini belirten Gözem Gökhan, yangının kafeterya bölümüyle, bina duvarının iç kısmıyla sınırlı kaldığını söyledi.  Kafeteryadaki eşyaların ve işletmecinin kişisel eşyalarının yandığını anlatan Gözem Gökhan, kafeteryanın yakınında bulunan müze bölümünün veya kalenin kendisinin tarihi eser olarak hasar görmediğini vurguladı. Gökhan, yanan bölümde herhangi bir tarihi eser de bulunmadığının altını çizdi.

Eski Eserler Dairesi Girne Şube Amiri Gözem Gökhan, yanan alanda hasar tespiti sonrası alanda hızlı bir temizlik yapılacağını, daha sonra da projenin çıkarılarak hızlı bir şekilde harekete geçileceğini söyledi.

Ced ve Gökhan, kalenin konumu nedeniyle yangın söndürme çalışmalarının güçlükle yürütüldüğüne de dikkat çekerek itfaiye, asker ve Sivil Savunma ekiplerinin alevleri kontrol altına almak için olağanüstü bir çaba gösterdiklerine de vurgu yaparak teşekkür etti. Ced ve Gökhan, kafeterya yenilenirken söz konusu alanda daha etkili bir yangın söndürme sistemi kurulması için de harekete geçeceklerini bildirdi.

ST. HİLARİON KALESİ

Beşparmak dağlarının kuzey eteklerinde inşa edilmiş bir yapı olan,  yaklaşık bin yıllık bir tarihe sahip St. Hilarion Kalesi 700 metre yükseklikte yer alıyor. 480 basamakla tırmanılan kaleden Girne’ye kuşbakışı bakılabiliyor.

Kantara ve Bufavento Kaleleri gibi adayı Arap akınlarına karşı inşa edilen St. Hilarion Kalesi’nin inşa tarihi konusunda kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte kalenin adına ilk kez 1191’in kayıtlarında rastlanıyor.

İlk olarak Bizanslılar döneminde yapılan ve Lüzinyanlar döneminde genişletilerek son şeklini alan kale, ağırlıklı olarak gözlem amaçlı inşa edildi.

Üç ayrı bölümden oluşan St. Hilarion Kalesi’nin en alt bölümde yer alan ana girişi koruyan savunma yeri Bizanslılar tarafından 11.Yüzyılda güçlendirildi. Aşağı bölüm atlar ve askerler için kullanılmaktaydı. Orta bölümde, kralın sarayı, mutfak ve kilise yer alıyor. Bu bölümde bir de su deposu, yukarı Kalenin girişinde bir Lüzinyan Kapısı bulunuyor. İki zirvenin ortasında ise bir avlu mevcut.

Gözlem amaçlı kalelerin Venedik ve Osmanlı dönemlerinde gözden düşmesi ve savunma amaçlı kalelere öncelik verilmesi nedeniyle St. Hilarion da bu dönemlerde kullanılmadı.

St. Hilarion, özellikle 1960 sonrasında turizme açıldı.  Toplumlararası çatışmalar döneminde ise Kıbrıslı Türk mücahitlerin en önemli savunma noktalarından biri haline geldi.

1995’teki büyük yangında da, dün yanan bölüm ve yanındaki bazı bölümler yanarak hasar görmüştü.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, St. Hilarion Kalesi’nin kafeteryasında yıldırım düşmesi sonucu dün meydana gelen yangın sonrası bu sabah, bölgede incelemelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı Tatar, St. Hilarion Kalesi ve bölgesinin kültürel mirasın ve tarihi zenginliğin en önemli simgelerinden biri olduğunu ve KKTC’nin milli mücadele tarihinde önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı. Böyle önemli bir yerin korunması için devletin elinden geleni yapmakta olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, hasarın yıldırım düşmesi sonucu oluştuğuna, çıkan yangınla ilgili herhangi bir ihmalin olmadığına işaret etti.

St. Hilarion bölgesinde Kıbrıs Türk halkının ve mücahitlerin verdiği mücadele bakımından kalenin önemini yineleyen Cumhurbaşkanı Tatar, bin senedir tarihin bekçiliğini yapan ve Doğu Akdeniz’e hakimiyeti olan tarihi kalenin korunması için ilgili kurumların gerekli düzenlemeleri yapacağını, kendisinin de bu düzenlemelerin ve çalışmaların takipçisi olacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, 1995 yangınında da ahşap olması nedeniyle kalenin kafeteryasının yandığını hatırlatarak, sık sık yıldırım düşen bir bölge olması nedeniyle yapının güçlendirilmesi için çevreye uyumlu bir alternatif düşünülmesi gerektiğini dile getirdi ve geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Tatar, itfaiyenin olağanüstü şartlarda en yüksek bölgelerden biri olan bölgede yaptığı çalışmalarla, yangının yayılmasını engellediğini ve KKTC’de böyle afet durumlarında hızlıca mobilize olunduğunun gösterildiğini belirterek, tüm itfaiye çalışanlarına, Sivil Savunma Teşkilatı’na ve Güvenlik Kuvvetleri’ne bağlı çevik güçlere teşekkür etti.

CUMHURBAŞKANI TATAR: “BİZİM DURUŞUMUZ AÇIK VE NETTİR”

Cumhurbaşkanı Tatar gazetecilerin Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın açıklamaları ile ilgili bir sorusu üzerine, siyasi gündemi değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı Tatar, son gelişmelerle birlikte Kıbrıs’ın eski Kıbrıs olmadığını, Doğu Akdeniz’in de eski Doğu Akdeniz olmadığını belirterek, AB, BM ve çeşitli yabancı ülkelerin misyon şeflerinin yaptıkları ziyaretlerde Kıbrıs’ın önemini vurguladıklarını ve Kıbrıs konusunda bir anlaşmaya katkı koymak istediklerini söylediklerini kaydetti.

“Öz vatanımız olan Kıbrıs, ve üzerine titrediğimiz KKTC’nin güçlenmesi, gelişmesi ve kalkınması için Anavatan Türkiye ile birlikte yapılan çalışmaların ne kadar önemli olduğunu vurgulamak istiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı’na teşekkür etti.

Cenevre’de gerçekleşecek 5+BM gayriresmî toplantısı öncesi birtakım hazırlıkların ve Türkiye Cumhuriyeti ile istişare toplantılarının yapıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Bizim duruşumuz açık ve nettir” dedi ve artık Kıbrıs’ta federal temelde bir anlayışın sonuçsuz kaldığını ve 50 yıldır görüşülen süreçlerde karşı tarafın niyetinin ortaya çıktığını belirtti.

“TERAZİ LEHİMİZE DÖNMÜŞTÜR”

Cumhurbaşkanı Tatar, artık egemen eşitlik temelinde yan yana yaşayan iki devletin çeşitli alanlarda iş birliği yapabileceği bir anlaşmanın altını çizdiklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarının önemine işaret ederek, garantör ülke, bölgenin en güçlü ülkesi ve Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte hareket ederek savundukları politikada daha güçlü bir pozisyonda bulunduklarını kaydetti. Cumhurbaşkanı Tatar, bu politikanın savunmasında hem Kıbrıs Türk tarafının hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin gerekli girişimleri yaptığını söyleyerek, “Terazi lehimize dönmüştür. Çıtayı yükseltmişken, bu politikayı bu şekilde savunmak en doğrusudur ve bunu yapacağız” dedi.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu