“Egzersiz için bir saatim bile yok (ki günün yüzde 4’üne tekâbül eder)” diyen arkadaşlara; “Orta vadede su içsem yarıyor mavalı, uzun vadede de bildik ebeveyn klasiği olan ‘Ben yeni evliyken 49 kiloydum’ filan masalıyla kendinizi kandırmaya devam edin” dersek fena olmaz hani. Neymiş? Günün yüzde 4’nü de kendinize ayıracak durumunuz yoksa direk sürünme vaziyetleri müstahakımız değil mi sayın seyirciler. E sıvı olarak ne alalım? E Egzersiz esnası su, gece olunca da “Haydi Abbas vakit tamam, çilingir işi sofrayı kur” mu diyelim!
İlginç gelecek ama bendenizin karşımdakinin içkisinin cinsine göre de naçizane kişilik tahlillerimiz var. Şöyle ki: ‘Rakı içen; erkek kadın farketmez. Hep muhabbettir taşfırın tadında… Şarap içen ise; şehvetli flört meraklısıdır Ömer Hayyam’ın şiirinde olduğu gibi… Bira mı? Yaz aşkıdır sadece… Şampanya içene yaklaşma ki şutlanmayasın. Çünkü her an artistlik yapabilir kuvvetle ihtimâl… Viski içen her türlü kariyerli, bira içen ise geveze bir hammaldır… Kokteyl içen serseri mayın, vodka enerjili içense full atraksiyonlu bir geceye hazırdır… Kola içen ise ya uyuşturucu bağımlısı ya da çok güzel su böreği yapar… Martini mi? Asla yaklaşma. Park yerindeki Range Rover arabası ve de karizması altında ezilirsin’ diye düşünmekteyiz.
İşte, karakter analizini aynen bu yönde ama konuyu ‘kanun hükmünde kararname’ gibi gibi ele alırsanız baltayı taşa vurabilirsiniz. Garibim Freud bile kafayı yemişti ve karşı’cinsi asla anlayamamıştı. Eee, omuzlarında 9 adet şeytan var ve hepsine hükmedebilen bir yapıdalar. Erkeklerde ise sadece 1 adet şeytan var ve hep ona uyarlar bilindiği üzere. Dünya şairi Orhan Veli ne demişti? “Güya bir de Galata’ya dadanmışız; Kafaları çekip çekip Orada alıyormuşuz soluğu; Geç bunları, anam babam, geç! Bilirim ben yaptığımı” diyorsanız tercih sizin!
Bazen kaderden, bazen de kederden içiliyor bu meret. Sonuç mu? Estetikten yoksun bol göbekli geberik bir hayat. Alkol barındıran bu içeceklerde bolca işlenmiş yağ ve de özellikle yoğun işlenmiş karbonhidrat var. Karbonhidrat alımı sonunda da kan insülini dan diye düşüyor. Hâl böyle olunca da acıkma hissi ve şeker krizleri gani. Tevekkeli dememişler “İçki kötülüklerin anasıdır” diye. İçtikten sonra da bol bol abuk söylem de cabası. Ya cesaret durumları? İçen kendini iyi saatte olsun Michael Schumacher sanıp arabaya gaz veriyor ve‘trafik canavarı tanımlamaları, sanki de öyle bir canavar varmış gibi! Ne mi içelim? Tabiî ki günde en az 8 bardak su yardımıyla yağ atımı şart. Soda değil ama birkaç şişe doğal maden suyu da şart. Ayranı da ihmâl etme, tıpkı tercihen günlük süt gibi. Mustafa Keser’in dediği gibi; “Haydi Abbas vakit tamam”. Afiyetler. Sağlıkla.
