
ABD Başkanı Donald Trump, yönetimin ikinci dönemindeki stratejik hedefleri doğrultusunda hem iç hem de dış politikada sarsıcı kararlar almaya devam ediyor. Bugün öne çıkan gelişmeler, dışişlerinde büyük bir temizlikten devasa savaş gemisi projelerine kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.
Florida, Mar-a-Lago’da açıklamalarda bulunan Trump, ABD Donanması için “Altın Filo” (Golden Fleet) adını verdiği yeni bir strateji kapsamında devasa savaş gemileri inşa edileceğini duyurdu. “Trump Sınıfı” olarak adlandırılan bu zırhlı gemilerin, bugüne kadar inşa edilmiş en büyük ve en ölümcül savaş gemileri olması planlanıyor. İlk etapta iki geminin inşasına başlanacağı, nihai hedefin ise bu sınıfta 20 ile 25 gemiye ulaşmak olduğu belirtildi.
Diplomaside “Önce Amerika” Temizliği
Trump yönetimi, dünya genelindeki yaklaşık 30 kariyer diplomatını büyükelçilik ve kıdemli elçilik görevlerinden geri çağırdığını duyurdu. Özellikle Afrika ve Asya ülkelerini etkileyen bu karar, diplomatik kadroların “Önce Amerika” (America First) politikasına tamamen sadık isimlerle yeniden şekillendirilmesi hedefinin bir parçası olarak görülüyor. Görevden alınan diplomatların çoğunun Biden dönemi ataması olduğu ve Ocak ayı itibarıyla görevlerinin sona ereceği bildirildi.
Grönland Gerilimi Tırmanıyor
Trump’ın Grönland’ı ABD topraklarına katma niyetini yineleyerek Louisiana Valisi Jeff Landry’yi “Grönland Özel Temsilcisi” olarak ataması, Danimarka ve Grönland yönetimlerinde sert tepkiye yol açtı. Danimarka Başbakanı, “Başka ülkeleri ilhak edemezsiniz, sınırlarımıza saygı bekliyoruz” diyerek ABD Büyükelçisi’ni bakanlığa çağırdı. Trump ise bu hamlenin “madenler için değil, milli güvenlik için” olduğunu savunarak bölgedeki Rus ve Çin gemilerine dikkat çekti.
Venezuela ve Petrol Blokajı
Venezuela üzerindeki baskıyı artıran Trump, Karayipler’de el konulan petrol tankerleri ve yaklaşık 1,9 milyon varil petrolün ABD mülkiyetinde kalacağını açıkladı. “Varlıklarımızı geri istiyoruz” diyen Trump’ın bu hamlesi, hem Kongre üyeleri tarafından “rejim değişikliği odaklı bir abluka” olarak eleştiriliyor hem de Rusya ve Çin’in tepkisini çekiyor.





































