Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu, Nisan ayının ilk haftası okullarda hibrit (yüz yüze eğitim ile uzaktan eğitimin bir araya geldiği, seyreltilmiş) eğitimin başlanmasını hedeflediklerini açıkladı.
Bu güzel bir hedef..
Lakin şunun şurasında Nisan kapının arkasında.
Dolayısıyla sayılı günler çabuk geçer.
Peki bu yönde gerekli hazırlıklar yapılıyor mu?
Bunu da çeşitli okullarda mesai harcayan öğretmen dostlarımdan öğrenmeye çalıştım. Bugüne kadar bu yönde gözle görülür bir hazırlığın yapılmadığını öğrendim. Ve bir kez daha anladım ki, ortaya atılan hedeflerle işin tatbik edilme kısmı arasında bir örtüşme söz konusu değil. Ha bundan sonraki günlerde,ki burada 15/20 günden bahsediyoruz, bu yönde bir hazırlık yapılırsa onu da zaten yaşayarak göreceğiz.
Umarım yapılır!
Fakat şu ana kadar iş sadece söylemde..
Daha aşı konusuna hiç girmiyorum bile..
Zira her alanda olduğu gibi aşılanma büyük oranda tamamlanmadan okullarda seyreltilmiş eğitimin de risk oluşturacağı gün gibi ortadadır.
Hoş madem böyle bir hedef konuldu, o zaman aşı konusunda da ilerleme kaydedilmesi gerekiyor.
Diğer yandan otellerimiz 1 Haziran sonrası için rezervasyon kabulüne başladılar. Elbette bu da güzel bir hedef.
Lakin bunun için de bir planlamanın olup olmadığı meçhul.
Umarım gerekli planlamalar da eş zamanda yapılıyordur.
Ki burada da aşı konusu önemli bir etken olacak.
Fakat şu da bir gerçek ki, aşı planlaması konusunda yeterli özen gösterilmedi,ve plansız bir uygulama ile aşıya ulaşma da öncelik verilmesi gereken kesimler aşıya erişemez iken,ivediliği olmayan,hiçbir kronik hastalığı bulunmayan kişiler torpil mekanizması ile aşılanmıştır.Oysa burada bu organizasyonu yürüten hükümetin halkın geneline yönelik kapsamlı bir plan ortaya koyması gerekiyordu. Nitekim bu yönde geneli kapsamayan hatır,gönül, eş,dost, ahbap, partili, yandaş minvalinde yürütülen aşı kampanyaları ile murat edilen ekonomik açılımın sağlıklı bir şekilde yapılması mümkün değildir.
Peki aşı konusu bu kadar yaşamsal öneme haiz iken aşı tedariki konusunda bir gayret var mı?
Yani Türkiye ve AB’nin Güney Kıbrıs üzerinden gönderdiği hibe aşılar dışında kaynak yaratıp bizim doğrudan ulaşacağımız aşılar için bugüne kadar ne yapıldı?
Hiçbir şey!
Hatta bu imkana sahip olanların da önü kesildi.
Ha devletiz diyoruz, iddiamız o!
O zaman bunun gereğini de yerine getirmek zorundayız.
Bir devlet aşıya ulaşmak için ne yapılması gerekiyorsa onu yapmakla mükelleftir.
Malum hükümet birtakım hedefler koymaktadır önüne, en azından hükümet üyelerinin söylemlere bakınca bunu görebiliyoruz, turizm açılımı, yükseköğretim açılımı, okul öncesi, ilk ve orta eğitim açılımı, inşaat açılımı vs vs..
Dolayısıyla burada bir planlama yapılarak politika belirlemek gerekiyor. Otellerin açılması ve turizmin pazarlanması, yükseköğretimin yüz yüze eğitime başlaması, ilk ve orta dereceli okulların yüz yüze eğitime geçmesi,
inşaat sektörünün pazar payını artıracak stratejilerin yürütülmesi ve daha birçok iş kolunun faaliyetlerine istikrar kazandırması toplumun yüzde yetmişinin aşılanmasına bağlıdır.
Hal böyle iken ve sektörlerin büyük oranda normale yakın bir çalışma yaşamına geçebilmek için zaruretle aşıya ihtiyaç duydukları bir zamanda ülkeyi yönetenlerin aşı konusunda adım atmamaları veyahut da girişim yapmamaları ekonomik hayatı olumsuz etkilemektedir. Birçok işletmenin zar zor ayakta durduğu veyahut da durmak için büyük mücadele verdiği bir dönemde hükümetin ivedilikle öncelik vererek yapması gereken aşıya acil erişim için gerekli finansmanı sağlamaktır.
Bakın bu konuda nasıl bir yol öneriyor, Ekonomi eski Bakanı Sayın Derviş Kemal Deniz:
“Hiçbir spekülasyona yer vermemek adına aşı konusunda çok büyük deneyim kazanmış olan İsrail’in deneyimlediği Biontech aşısına ulaşmada Avrupa Birliğinin kuzeyde ticaret temasını yürüttüğü Ticaret Odası aracılığı ile Biontech aşısı için işadamları ve devlet işbirliğine bir kampanya ile Biontech Türkiye temsilciliğine sipariş verilip teslimatın Türkiye Cumhuriyeti aracılığıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine yapılmasına olanak sağlanmalıdır.”
İşte tam da bu sebeple mümkün olan en kısa süre içinde diğer paydaşlarla da istişare edip, aşıya ulaşım için gereken kaynağın bulunması ve ihtiyaç miktarında aşı siparişinin verilmesi gerekmektedir.
