KıbrısManşetSpor

Adiyos Pampa Mia

Hakkında saygıyla konuştuğumuz Mustafa Defteralı yıllar önce göçtü gitti, mekânı cennet olsun. Geçmişte anma ile ilgili ilanlarında da oğlu Atilâ Hoca’nın sitemini okumuştuk. Daha doğrusu “isyan” desek daha doğru olur

74 Hârekâtı yeni sonlanmıştı; Rahmetli Mehmet Özerdem Ağabey, yine sıkı bir Çetinkayacı olarak arkadaşım Cem Kâmil Özerk ve bendenizi elimizden tutarak hisar dibindeki Çetinkaya’nın minikler takımı antrenmanına götürmüştü. İşte ilk kez orada görmüştüm ‘efsâneyi’. Antrenman saati geldiğinde kısa pantolunu ve sandaletiyle oturduğu masada kahvesinin son yudumunu aldı ve yanımıza geldi. Hayatımda ilk kez kaliteli ‘dinlenme, beslenme ve antrenman’ ile ilgili söylemler duymuştum.

Sıkı bir eski performansçı olduğunu antrenman içerisindeki örnek teknik gösterimlerinden anlamıştık. Neyse uzatmayım, yıllar geçti ve 2003’te bir sabah Güney Kapıları açıldı. Merkez Hakem Kurulu’ndan arkadaşım Suphi Özpaşa sayesinde Omonia’nın şampiyonluk maçına gitmiştik. Devre arası gerçekleştirilen resepsiyonda Kıbrıslı bir Rum olan Sotiris Kaiafas ile tanıştık. Kendisi 1976 yılında 39 gol atarak Avrupa Altın Ayakkabı Ödülü’nü almış başka bir efsâne. Kaiafas, Türk olduğumuzu konuşmalarımızdan anlamış ve hemen yanımıza gelmişti. İlk sorusu ne miydi? “Mustafa Defteralı Efendi hayatta mı? Sağlığı nasıl?” filan sordu ve arkasından da “En beğendiğim rakibimdi! Büyük futbolcuydu” merkezli kısa bir sohbetimiz oldu. O gün kendi kendime; “Defteralı Buba gerçekten büyük topçuymuş vesselâm, zira karşımda duran eski Avrupa Gol Kralı” dedim kendi kendime sağolsun Kaiafas sayesinde.

İşte, hakkında saygıyla konuştuğumuz Mustafa Defteralı yıllar önce göçtü gitti, mekânı cennet olsun. Geçmişte anma ile ilgili ilanlarında da oğlu Atilâ Hoca’nın sitemini okumuştuk. Daha doğrusu “isyan” desek daha doğru olur. Oğul Atilâ ilgili mevlid ilanında; “İtalyanlar, kahramanları ünlü futbolcu Cusebbe Meazza’nın adını stadlarına vermişler, tıpkı Macarların ünlü futbolcuları Frenc Puskas Stadı gibi. Senin adını da altından su akmayan bir köprüye vermişler. Haa, bir de adını çıkmaz(!) bir sokağa vermişler. Büst ve heykeli çoktan geçtik zaten” merkezli isyanını dile getirdi Atilâ. İlgili satırları okurken bir efsâneye ne kadar sahip çıktığımız konusundaki buruk duygulardan paramparça olduk muallim arkadaşlarla Dr. Bülent Dizdarlı Ağabeyimiz dostlar başına. İşte biz buyuz! Son söz mü? Defteralı Buba’ya; “Adiyos Pampa Mia”, tıpkı mevlid ilanındaki gibi. Rahmetlere…

Diğer Haberler

Başa dön tuşu