Akansoy: “Bir kişi Meclis aritmetiğini değiştirmeyebilir ancak bu bir mücadeledir”

Sınır kapılarının karşılıklı geçişlere açılması ve Annan planı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Akansoy, “Eğer Annan planı Kıbrıslı Rumlar tarafından da kabul edilmiş olsaydı Kıbrıs bir bütün olarak AB üyesi olacaktı, iki toplumlu siyasi eşitliğe dayalı bir çözüm modeli tesis edilmiş olacaktı” şeklinde konuşarak, AB üyesi olmanın getireceği çok ciddi zenginliklerin de söz konusu olabileceğini ifade etti.

Akansoy, bu zenginliğin yaşam standardının yükselmesi şeklinde olacağının altını çizerek hem insanların gelir düzeyinin artacağını hem de yaşam standartlarının daha yüksek olacağını dile getirdi.

“Kıbrıslı Türkler büyük bir tarihsel adım attı 2004’te yüzde 65 oranında büyük bir irade gösterdi ve tarihe geçtik” şeklinde konuşan Akansoy, bunun Kıbrıslı Türklerin yapmış olduğu tek referandum olduğuna değindi.

Meşruiyet açısından 2004 yılının oldukça önemli olduğunun altını çizen Akansoy, “Siyasi iklim ve sosyal iklim hayatımızı etkiler, ortaya konan yaklaşımlar ise karar verme sürecinde insanların daha farklı kararlar vermesine sebep olabilir” dedi.

“2004’TEN SONRA BEKLENTİLER KARŞILANMADI”

Kıbrıslı Türklerin bu yüksek gücünü azaltma tavrının kabul edebileceği bir tavır olmadığına vurgu yapan Akansoy, 2004’ten sonra ise beklentilerin karşılanmadığını söyledi. Akansoy, 2004’te AB’nin 3 tüzük hazırlanmasını önerdiğini dile getirerek Avrupa Parlamentosu’ndan 2 tanesinin geçtiğini ancak ‘Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nün’ geçmediğini kaydetti.

Annan planı referandum yapıldıktan sonra ise Eski Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan’ın ilk çağrısının ‘tekrar bir referandumuma ihtiyaç yoktur, Rumlar bana değişiklik yapmak istedikleri konuları söylesinler’ şeklinde olduğunu dile getiren Akansoy, güvenlik konseyinin konuyu durdurduğunu ifade etti.

“YENİ SÜREÇTE KKTC’NİN POZİSYONU GÜÇLÜ KILINMALI”

Akansoy, Güney Kıbrıs’a yönelik konuşmalarının “Ey Kıbrıslı Rumlar, siz 2004’ün muhasebesini yaptınız mı? çözüm deniyor ama bu tartışıldı mı?” şeklinde olduğuna değinerek, yeni süreçte KKTC’nin pozisyonunun güçlü kılınması gerektiğinin altını çizdi.

“KIBRISLI TÜRKLERİN YÜZDE 65’İ KIBRIS SORUNUNA ÇÖZÜM İSTİYOR”

Kıbrıslı Türklerin yüzde 65’inin araştırma sonuçlarına göre Kıbrıs sorununa çözüm istediğini ifade eden Akansoy, herkesin konu ile ilgili yorum yapabileceğini ancak en mümkünü nedir dendiği zaman ‘iki bölgeli iki toplumlu siyasi eşitliğe dayalı bir çözüm’ getirilmesi gerektiğini dile getirdi.

Uluslararası siyaset açısından bakıldığında ise Türkiye’nin tüm açıklamalarının BM zemininde olduğunu söyleyen Akansoy bunun sebebinin, ulusal çıkarlar olduğunu kaydetti.

Akansoy, “Türkiye’nin asli meselesi Misakı Milli sınırları içerisinde sürdürülebilir bir düzen devam ettirmektir” diyerek, buna saygı gösterdiklerini ama Kıbrıs’ta da ayrı bir halk ve yapı olduğunu söyledi.

“EŞİTLİĞİN OLMADIĞI BİR YERDE GARANTİ SAĞLANAMAZ”

“Bizim için birincil öncelik Kıbrıs Türk halkının varlığını korurken kendi geleceğini belirlemesidir” şeklinde konuşan Akansoy, eşitliğin olmadığı bir yerde garantinin zaten sağlanamayacağına dikkatleri çekti.

Kıbrıslı Türklerin BM zemininde oluşacak yeni bir müzakere sonucunda doğabilecek sonuçların mağduru olmaması gerektiğinin de özellikle altını çizen Akansoy, “Biz bu yüzden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın görüşlerine katılmıyoruz” dedi.

“BİR KİŞİ MECLİS ARİTMETİĞİNİ DEĞİŞTİRMEYEBİLİR ANCAK BU BİR MÜCADELEDİR”

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nun, Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay’ın milletvekilliğinden istifasıyla boşalan bir Lefkoşa milletvekilliği için ara seçimin 25 Haziran’da yapılmasının oy birliğiyle kabul etmesine değinen Akansoy, yapılacak seçimlerde meclis aritmetiği olarak bir değişim olmayabileceğini ancak bunun bir mücadele olduğunu söyledi.

Akansoy, Başbakan Ünal Üstel‘in meclis kürsüsünden yaptığı ‘gelin anayasayı hep beraber delelim’ çağrısını hatırlatarak, “Böyle bir dünya yok” ifadelerini kullandı.

“UBP KENDİNİ TÜRKİYE SEÇİMLERİNDE SEÇİLEN TARAFA GÖRE AYARLAYACAK”

Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) şu anda Türkiye’deki seçime kilitlenmiş durumda olduğunu söyleyen Akansoy, UBP’nin kendini seçilen tarafa göre ayarlayacağını dile getirdi.

“Geçen hafta yapılan parti toplantısında kimi aday çıkaracağımız konusunu tartıştık, CTP aday gösterme kararı aldı ve çalışmalara başladık” diyen Akansoy, bir kısmın basına yansıdığını ama basına yansımamış ve değerlendirilen isimlerinde olduğunu söyledi.

Asım Akansoy konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Kamu İhale Yasası’nın Kıb-Tek’i, Aksa’ya peşkeş çekme yasası olduğunu söyledik. Bizim yaptığımız ağır eleştiriler sonucu hükümet sadece Aksa yok başka şirketlerde var dedi ama bu yalandı…

Bu adım emir ile atılmış bir adımdı, Aksa ile sözleşme Türkiye’deki seçimlerden önce yapılacak şeklinde bir emir alındı. 2019’dan itibaren Kıb-Tek batırılmak için çalışıldı. Bu ihale yasası geçti çünkü mecliste çoğunlukları var CTP yapamadı demenin manası ise yok.

Biz CTP olarak 18 örgütü bir araya getirdik eylemin 17. günüydü… Enerji konusunun sadece El-Sen’in boynuna asılacak bir konu olmadığını söyledik. CTP bu işin fırsatçı tarafında olmadı, 8 saat ortak metin çıkması için ter döktük.”

Kaynak: Kıbrıs Postası