Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Asım Akansoy SES KIBRIS web tv’de yayınlanan Kıbrıs’ın Nabzı programında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı acı üzerine siyaset yapmakla suçladı.
“BİR YIL ÖNCE DEVLET TÖRENİ YAPILDI”
“Meseleyi başka boyutlara taşımanın ve politize etmenin anlamı olduğunu düşünmüyorum. Ben kimseye hakaret etmem, mizacım değildir. Ben soru sordum, bu kadar acı yaşandı. Sizin (Tatar’ı kast ediyor) böyle bir olayın ardından konuyu siyasileştirmeyi doğru bulmadın ve doğrudur “utanmıyor musun” dedim. Büyük acılar yaşandı. Yasaların öngördüğü şekilde hareketle yönetmemiz gerekiyor. Acı üzerinden devletçilik politikasını kabul etmiyoruz. Sayın Tatar “Bu kişiler devletin şehitleridir” diyor. Bu kadar zorlama olmaz. Aileye saygı duymak lazım. Aile yasaların verdiği yetkiyi kullandı ve töreni sivil yaptı. Ayni aile geriye kalan üyelerini bir yıl önce de devlet töreni ile yapmıştı. Bunlar Rum’a şirin görünmeye çalışıyorlar deyip buna tevessül edilmemesi lazım, bir devlet adımına bu yakışmaz. Bunun yanında twitter’de beni trollerin önüne atması, tüm ailemize küfürler edilmesi, ölüm tehdidi almama yol açması da bir devlet adamına yakışmaz”
“YASA TATAR’IN DA ONAYIYLA GEÇMİŞTİ”
Tatar’ın kendi gibi düşünmeyen insanları dışladığını ve ötekileştirdiğini savunan Akansoy sözlerine şöyle devam etti:
“Kendinden farklı düşünen kişileri de kucaklaması gerekiyor sayın Cumhurbaşkanı’nın.. Yasa aileye yetki veriyor. Ama cumhurbaşkanı çıkıp yasaya aykırı bir resmi açıklama yapıyor. Sayın Tatar yasanın değişmesinden bahsediyor ama bu yasa 2018 yılında değişti. Kendisi de o zaman Meclis’te milletvekiliydi. Bu yasa hukuk komitesinden UBP’lilerin de oyuyla oy birliğiyle geçirdik. Genel Kurul’da Sayın Tatar’ın da onayı ile bu yasa geçti.”
“DEVLET DEMEK, TATAR DEMEK DEĞİLDİR”
Son yapılan törende devlet yok muydu? Bu töreni yapabilmek için Cumhurbaşkanlığı’na bağlı olan Kayıp Şahıslar Komitesi’nin onayı gerekiyor. Bakın bu cenazede Komite’nin Başkanı Sayın Hakkı Müftüzade oradaydı. Belediye Başkanı, Kaymakamlık orada. Devlet dediğiniz şey Sayın Tatar demek değildir. Zaten kurumlarla hareket edilip düzenleme yapıldı. Bir defin töreni yaptık, Muratağa köyüne gittik. Biz 50 yıl sonra belki de tüm aile olarak köye gittik. Anıları yad ettik. Bu ortamın üzerine neden mum dikiyor Sayın Tatar.”
BİR TELEFON EDEBİLİRDİ…
Asım Akansoy, olayın bu dereceye büyütülmesini de eleştirerek, “Bir telefon ile halledilebilirdi” dedi, Tatar’ı eleştirdi
Ben ne beklerdim, bir telefon edebilirdi. Farklı bir yaklaşım varsa konuşulabilirdi. Ben de olmayabilirdim, bir başka aile ferdini de arayabilir konuşabilirdi. Ailenin acısı daha tazeyken böyle tartışma olmaz. Pek çok UBP ve HP’li milletvekili gelip bana “haklı olduğumu” söyledi. Acı üzerinden bir siyaset olmaz.”
“OLAYI TÜRKİYE KAMUOYUNA NİYE TAŞIYORSUN?”
Asım Akansoy, Tatar’ın Hürriyet gazetesine bu konuda demeç vermesini de eleştirdi.
“ Ama hala devam ediyor. Hürriyet gazetesine demeç verip, “Rum’a şirin görünmek için askeri töreni istemediler” diyor. Bu olabilecek, kabul edilebilir bir şey değil. 90 yaşına gelmiş babam adına konuşuyorum ben kendi adıma değil. Bu insanları bu kadar üzme… Konuşmak gereken bir şey varsa yabancı değiliz, kendi aramızda konuşurduk. Beni arayıp “Gel be Asım konuşalım” demesini beklerdim ama beni trollerin önüne atıp “Rumcu, İngilizci” olarak hakarete uğramamıza neden oluyor. Gerçekten üzücü. Niye Hürriyet’e demeç verip konuyu Türkiye’ye taşıyorsun. Niye beni ve ailemi Türkiye kamuoyu önünde ötekileştiriyorsun. Elbette ben ailemi ve tercihlerini sonuna kadar savunacağım”
Kaynak: Ses Kıbrıs
