KıbrısManşet

Amca: Atıl inşaatlar ekonomiye kazandırılacak

Kıbrıs Türk İnşaat Taşeronları Birliği Başkanı Osman Amca, 3. ülkelerden yabancı işçi getirilmesi, arazilerin yabancı yatırımcılara satışı, atıl inşaatlar ve ekonomiye ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Kanal T’de Pınar Gözek’in sorularını yanıtlayan Kıbrıs Türk İnşaat Taşeronları Birliği (KTİTB) Başkanı Osman Amca, Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB), Kıbrıs Türk İnşaat Taşeronları Birliği, Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO) ve Restorancılar Birliği (Res-Bir) tarafından nitelikli işçilerin ülkeye gelmesini sağlayacak dev projenin hayata geçirildiğini kaydetti.

Söz konusu proje ile talep edilen iş gücünün aranan vasıflara haiz olup olmadığı, geleceği ülkede teste tabi tutularak, uygun vasıfta ise sertifikasyon merkezleri tarafından sertifikalandırılıp ülkeye getirilmesinin sağlanacağını kaydetti.

Amca, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: İşçi bulma ciddi bir sıkıntı ve ülkemizde ne yazık ki bu sıkıntıdan nemalanan kurumlar oluştu. Sizin üzerinizden haberiniz olmadan çok miktarda rakamlar elde ederek ülkeye 3. ülkelerden işçi getiriyorlar. Amaç ise ihtiyaç duyulan işçinin istihdamını sağlamak değil, kişi başı 8-10 bin Euro’lara varan parayı ceplerine indirmektir. Bunların birçoğu kayıt dışı olarak ekonominin içerisinde dengeleri bozuyor. Birçoğu da güneye geçiyor. Bizi bilmeden insan kaçakçısı durumuna düşüyor. Söz konusu proje ile tüm bu sıkıntılara köklü çözüm getirildi.

3’üncü ülkelerden ülkemize gelecek işçiler artık, kalifiye işçiler olacak ve sertifikalı olacaklar. Daha önce bu işçiler 10 bin Euro para ödeyerek geliyordu. Biz bu rakamı 800 Euro’ya indirdik. Yol masrafı, teminatı da içinde. Bu işlerle ilgilenecek küçük bir kurum da oluşturduk. Bu kurum işçinin yatacak yerini yatırımlarını da denetleyecek. Bu proje bizim açımızdan bir devrimdir.”

“ATIL İNŞAATLAR EKONOMİYE KAZANDIRILACAK”

KTİTB Başkanı Osman Amca, atıl inşaatlar konusunda da çok kıymetli bilgiler verdi. Amca, ülkede tamamlanmamış ve atıl kalmış inşaatların ekonomiye kazandırılması için de çalışmalar olduğunu dile getirdi.

Osman Amca, “Özellikle Arapköy bölgesinde çok sayıda yarım, atıl kalmış inşaat var. Bu inşaatların sahiplerinin devlete borçları var. Bu borçlar, faizleri ile katlandı ve ödenemeyecek rakamlara ulaştı. Çok sayıda da mağdur bulunuyor. Bu yarım inşaatlar için devlet duyuru yapsın, inşaat sahipleri 3 ay içerisinde gelip borçlarını ödesin ve inşaata devam etsin. Duyuruya dönüş yapılmayan inşaatlara da devlet el koysun. Mortgage sistemi veya tatil evleri olarak ekonomiye kazandırılsın şeklinde önerimiz oldu. Her kesimi olumlu etkileyecek bu öneri yakın zamanda uygulama olarak hayat bulacak. Sayın Başbakanımız bunun yürürlüğe gireceğinin sözünü verdi” diye konuştu.

“ARAZİ DEĞİL KONUT SATIŞI YAPILMALI”

Kıbrıs Türk İnşaat Taşeronları Birliği (KTİTB) Başkanı Osman Amca, ülkemizdeki arazilerin yabancı yatırımcılara satışı konusunda da değerlendirmelerde bulundu.

Amca, yabancılara arazi yerine konut satışının yapılmasının hem ülke ekonomisi, hem yatırım hem de KKTC devleti için çok daha olum netice getireceğini belirtti.

Osman Amca şöyle konuştu:

“Bir yabancıya yüzlerce dönüm arazi verilip ‘git içine binlerce konut yap ve sat’ imkânı sağlamak yerine konut alma hakkını sayısal anlamda arttırmak çok daha doğru olur düşüncesindeyiz.

Bir evin ömrü ortalama 100 yıldır. 1000 yıl sonra o ev gittiğinde o arazi yine devletindir. Ama derseniz ki bu konutları yabancıya satmayacağız o zaman ülke ekonomisi batar.

KTİMB’nin çalışmaları ve Sayın Cafer Gürcafer’in açıklamalarından öğrendiğimiz bilgilere göre ülkenin yüzölçümü 2 milyon 450 bin dönümdür. Ülkemizde yabancıya satılan konut miktarı ise sadece 1000 adettir. 1000 konut için de 500 dönüm arazi yeter. Bu genelin binde birine bile tekabül etmiyor.

Bizim STÖ’ler olarak yapabileceklerimiz sınırlıdır. Dik durması gereken siyaset kurumudur. Örneğin vatandaşlık konusu. Vatandaşlık kriterleri yeniden düzenlenmelidir. Arazi alımında yabancılara belli kriterler var, bu kriterler arttırılmalıdır.

Ciddi akıllı, pahalı binalar yapılmalıdır. Bir yabancıya yüzlerce dönüm arazi verilip ‘git içine binlerce konut yap ve sat’ imkânı sağlamak yerine örneğin 1 yabancının konut alma hakkı 5 ise bunu 10’a çıkartırsınız ama arazi almasına izin vermezsiniz. Bir evin ömrü zaten ortalama 100 yıldır. 100 yıl sonra o ev gittiğinde o arazi yine devletindir. Ama derseniz ki; ‘Hayır. Biz bu konutları yabancıya satmayacağız’ o zaman ülke ekonomisi batar.

KDV’si, vergisi, stopajı, koçan devri derken yapılan her inşaatta devletin yüzde 40 payı vardır. Bu binaları yapıp satmakla devlet maliyesi de rahatlayacaktır.”

“PRİM DESTEĞİ DEVLET CEBİNDEN ÇIKMIYOR”

İşverene verilen prim desteği tartışmalarına da açıklık getiren Kıbrıs Türk İnşaat Taşeronları Birliği (KTİTB) Başkanı Osman Amca, prim desteğinin 1 yıl daha uzatılacağını bu desteğin de devlet cebinden değil zaten işverenlerin yatırımları ile oluşturulan Yerli İstihdam Katkı Fonu’ndan karşılanacağını ifade etti.

Amca, “İhtiyat Sandığı’nda ‘yerli İstihdam Katkı Fonu vardır. Bu fona para aktaran biz işverenleriz.0 Orada bizim adımıza biriken bir para var. Pandemide bu para 300 milyon TL’lere vardı. İşleyen kesime 1500 TL dağıtarak bu parayı tükettik. Geçmişte bu fonda ayda 12 milyon TL birikiyordu. Şimdi krizden dolayı fona ayda 6 milyon TL düşüyor. Bizim önerimiz; bu kaynak ile 200 milyon TL borçlanılıp prim desteğinin devam ettirilmesi yönünde oldu. Bu kaynak oraya akmaya devam ediyor. Devletin cebinden çıkmadan prim desteğini almaya devam edeceğiz, işsizlik sorunu da doğmayacak” açıklamalarında bulundu.

ASGARİ ÜCRET VE ZAM KONUSU

İşveren kesimin asgari ücret artışına tepkisinin kamuoyunda çok tartışıldığını anımsatan Osman Amca, bu konuya da açıklık getirdi.

“Bizim derdimiz asgari ücretlinin kazanmaması değil, aksine piyasanın ucuzlatılarak, asgari ücrete dokunmadan alım gücünün arttırılmasıdır” dedi.

Osman Amca şöyle konuştu: “Ben açıkçası asgari ücretin yükselmesinden taraf olmayan birisiyim. Bunun dengede tutulması gerektiğini düşünüyorum ama anlatamadık. Asgari ücret bir anda çok büyük bir yükselişe girdi. Oysa asgari ücret yükselmeseydi ve zamlar da yapılmayaydı bence ekonomik şartlar daha güzel olacaktı. Asgari ücreti iki katına çıkardık ama vergiler, stopaj, KDV vs. tüm girdiler ülkede asgari ücrete endeksli olduğu için yükseldi. Bir tüp gaz fiyatı 3 misli arttı asgari ücret 1,5 misli arttı. Önceleri asgari ücretliler bize kızdılar. Ama şimdi onları dinliyorum ‘açlık sınırındayız’ diye isyanlara girdiler. Asgari ücreti yükseltmek çözüm olmadı. İnsanlarım alım gücünü arttırmak, piyasayı ucuzlatmak gerekiyordu.”

“GİDERLER DÖVİZE ENDEKLENMELİ”

KTİTB Başkanı Osman Amca, piyasanın canlı bir organizma olduğunu söyleyerek sürekli yenilenmesi gerektiğine inanç belirtti.

Amca, “Sorun çözmek, hızlı çözmek bizim işimiz. Günde yüzlerce sorunu çözüyoruz. Kazancın piyasa koşullarına karşı erimesine karşın ilk bulduğumuz çözüm ise dövize endeksli yaşama geçmektir” dedi.

Amca’nın konuya ilişkin açıklamasının devamı şöyle: “Biz para basamadığımız için TL’nin dışına çıkamıyoruz. Bizi tek tanıyan ve zaman zaman yardımlar yapan ülke Türkiye’dir ama ülkemizin içinde giderlerimizi ve gelirlerimizi dövize endeksleyebiliriz. Böyle olursa paranız da değer kaybetmez. Alım gücünüz düşmez.

İnşaat sektörü olarak hızlı bir şekilde buna geçtik. Artık emeğimizin karşılığını dövize endeksli sunmaya başladık ama gelinen noktada artık çalışmamak çalışmaktan daha makul.

Örneğin bir yere teklif vereceksiniz. Giderlerinizi kâr marjınızı hesaplıyor buna göre teklifinizi sunuyorsunuz. Ancak karşı taraftan bu teklife cevap 15 gün gecikince o teklif o günün koşullarında sizin zararınıza oluyor. Kısacası o teklife göre iş yaparsanız batarsınız. Şu anda artık günlük konuşuyoruz. Her şeyi kısa vadeli projelerle yapıyoruz. ‘Günü kurtaralım, yarına ulaşabilelim’ yöntemi ile ayakta kalmaya çalışıyoruz.”

“GÜNDEMDEKİ TAŞERONLARLA İLGİMİZ YOK”

Kıbrıs Türk İnşaat Taşeronları Birliği (KTİTB) Başkanı Osman Amca, hastane ve sağlık ocaklarında hizmet veren taşeron işçilerle Kıbrıs Türk İnşaat Taşeronları Birliği’nin hiçbir ilgisinin bulunmadığının da altını çizdi.

Amca, “Devlet hastanelerinde ve sağlık ocaklarında hizmet veren taşeron işçilerin haklarını ve maaşlarını alamaması ile gündeme geldi. Bazı kesimler, bu işçilerin birliğimize üye firmalar tarafından istihdam edildiğini zannederek bize tepki gösterdi. Ancak kendileri ile hiçbir ilgimiz yoktur” açıklamasında da bulunarak tartışmalara açıklık getirdi.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu