GenelKıbrısManşetSiyaset

Arıklı: Kötü yönetimlere rağmen bu devlet hala ayakta

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Yeniden Doğuş Partisi Başkanı Erhan Arıklı “onlar dışarıdan, biz içerden, bu devleti bir türlü yıkamadık” başlığıyla ilginç bir sosyal medya paylaşımında bulundu.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Yeniden Doğuş Partisi Başkanı Erhan Arıklı “onlar dışarıdan, biz içerden, bu devleti bir türlü yıkamadık” başlığıyla ilginç bir sosyal medya paylaşımında bulundu.

Arıklı, Karpaz’daki Apostolos Andreas Manastırı olaylarına tepki veren kişilerin Güney Kıbrıs’ta kalan camiye yapılan saldırıya sessiz kalışını kendisine has bir üslupla yorumladı.

Arıklı’nın paylaşımı şu şekilde:

“Bilindiği gibi bizde Apostolos Andereas Manastırı civarına bir mescit yapılması gündeme geldiğinde, Rumlardan önce bizim içimizdeki Rumseverler ayağa kalkmış kızılca kıyamet koparmışlardı. Rumlar bile onlara bakarak ayıp olmasın diye bir iki cılız tepki göstermişlerdi.

Bu arada bir şahsın, Manastırdaki papaza “şehadet getirerek” sözlü tacizde bulunması, malum kesimi daha da kızdırmış, adeta bir linç kampanyası düzenlemişlerdi. Öyleki ilgili şahsa kim daha ağır hakaret edecek diye adeta birbiri ile yarışıyorlardı.

Biz, 18 Ağustosta yaptığımız yorumda bu kesimi “Çifte Standart” uygulamakla suçlamış İslama ve Müslümanlara yapılan hakaret, saldırı ve şiddete karşı sessiz kalmakla itham etmiştik.

Malum kesimin basındaki silahşörleri; “Hele bir olsun da gör tepkimizi” diye cevap vermişlerdi bize.

Önceki gün Güneydeki Cedit Camisine yapılan Molotof saldırısı sonrası, bu malum kesimi dikkatlice takip ettim.

Bazıları havaya bakıp ıslık çalıyor, bazıları son derece dikkatli ve nazik bir üslupla “kınama” yapıyor, önemli bir kısmı ise “Siz Apostolos Anderas’ta bunları yaparsanız, tahrik olan Rum da böyle yapar” diyip karşı tarafı savunuyorlardı adeta.

Onlara göre, bir Kilisenin yan tarafına bir cami-mescit yapmayı arzulamak suçtu, tahrikti. Bir papazın yanında kelime-i şehadet getirmek (ki son derece yanlış bir hareket) Molotof atmakla eşdeğerdi.

Osmanlı’nın son dönemlerinde bütün devletler Osmanlıyı yıkmak ve ondan pay almak için birbiri ile yarışıyordu. Ama koca imparatorluk bir türlü yıkılmıyordu. Bu arada içerde de dış güçlerin beşinci kolları, devletin her tarafına sızmış devletin köküne adeta kezzap suyu döküyorlardı.

Sultan Abdülaziz’in Paris seyahatine Dışişleri Bakanı olarak katılan Keçecizade Fuat Paşa’nın, III. Napolyona söylediği şu sözler tıpkı günümüz KKTC’sini anlatıyor; “Haşmetmeab siz, bendenize başka bir devlet gösterebilir misiniz ki, üç yüz senedir siz (düşmanlar)dışarıdan, biz (hainler) içerden bu devleti bir türlü yıkamadık…

Sizce de öyle değil mi? Nerede ise yarım asırdır, içerden ve dışarıdan bütün saldırı, ihanet, ambargo ve kötü yönetimlere rağmen bu devlet hala ayakta…”

Diğer Haberler

Başa dön tuşu