ManşetSporYaşam

 Artık sen de herkes gibisin

“Sular yükselince balıklar karıncaları yer, sular çekilince de karıncalar balıkları yer. Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmemelidir. Çünkü kimin kimi yiyeceğine ‘suyun akışı’ karar verir” demişti başka bir Kızılderili Usta da

“Soluk benizliler topraklarımıza geldiklerinde bizim topraklarımız onlarında İncil’i vardı. bize gözümüzü kapayıp dua etmemizi söylediler. Gözümüzü açtığımızda onların toprakları, bizim de İncilimiz vardı artık” demişti vakti zamanında Oturan Boğa adlı zât-ı muhterem Kızılderili bilge. “Sular yükselince balıklar karıncaları yer, sular çekilince de karıncalar balıkları yer. Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmemelidir. Çünkü kimin kimi yiyeceğine ‘suyun akışı’ karar verir” demişti başka bir Kızılderili Usta da.

Yıllar geçti, sonrasında da Malcolm X’in Siyah Müslümanlar Hareketi adlı oluşumu, Martin Luter King’in “Bir hayalim var”lı politik açılımları ve nihayet en sonunda da ilk siyah başkan Harvard’lı Avukat Obama. Bu süreçte bildik çok sular aktı ve de suyun akışı çok değişti o günden bu güne. Kızılderililer artık bir azınlık ama beyazlardan çok ‘siyahlar’ at sürüyorlar Amerika’nın birleşik eyaletlerinde.

Devletin resmî makamlarına göre Amerika Birleşik Devletleri’nde doğan bireylerin yüzde 51’i kendini ‘beyaz’ hissetmiyormuş. Tabiî bu grupta Meksikalılar, Çinliler ve Hintliler de var.

Neyse, Amerika; ‘Kapitalizmin babası’ olarak onu izliyoruz; “Herkes kendi başının çaresine baksın” modunda bir ülke. Asker ve polisi hariç, tümü özelleşmiş. Elektrik, su, telefon, çöp, temizlik ve aklınıza hangi sektör gelirse. Dünyaya borç vermiş ama dünya kadar borcu olan bir güç. Sağolsun özellikle Junior Bush ve Bay Biden sayesinde oraya buraya savaş ilan edilmiş ve “1 trilyon USD’yi” aşan bir borç yükü ile ayakta durmaya çalışan bir ülke.

Yıllar önce Illinois, Michigan ve Indiana’nın tüm küçük köy, kasaba ve büyük şehirlerini gezmiştik. Araya da Toronto atmıştık. Devasa binalar ve mönülerin tümü burada. ‘Yüzde 67’si obez’ ama geriye kalanı ‘super body’ durumda fink atıyor buralarda. Nasıl atmasın ki! Dokuz ay kış yaşanıyormuş. Kalan üç ayda da millet sokaklarda geziyor, koşuyor ve de yürüyor. Herşey bebeleri tüketime iten bir raconunda düzenek oluşturulmuş. Adım başı dondurmacı, oyuncakçı, kolacı, şekerci. Hâl böyle olunca da kredi kartları ‘Kılıç-Kalkan Ekibi’ gibi virra sallamaca millet ama yok öyle 12 taksitçik kandırmacası ile iflas eden aile bütçeleri. Herkes ayağını yorganına göre uzatmayı çoktan öğrenmiş zira ne demiştik; “Amerika, herkes kendi başının çaresine baksın modunda bir ülke” demiştik ya, durum da aynen öyle. Artık durum bizde de aynen bu yönde; Herkes kendi başının çaresine baksın Kıbrıs’ım zira artık sen de herkes gibisin.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu