Avukat Murat Metin Hakkı: Maraş adımı ‘fetih dalgası’ gibi algılandı
Avukat Murat Metin Hakkı, Maraş adımının uluslararası camiada 'fetih dalgası' olarak algılandığını belirterek, açılımla öngörülen esas unsurun insan hakları ihlallerinin giderilmesi olduğunu vurguladı. Avukat Hakkı, "Dünya kamuoyuna esas hedef izah edilmelidir. Böylece daha kolay benimsenir" dedi
GIYNIK WEB TV’de Gizem Özgeç’in hazırlayıp sunduğu Haftanın Konuğu programına katılan Avukat Murat Metin Hakkı, Kapalı Maraş açılımı ve Avrupa Parlamentosu kararlarına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
“MARAŞ ADIMI BİR BARIŞ HAREKATI, FETİH DALGASI GİBİ ALGILANDI”
Avrupa Konseyi kararlarının Türkiye ve Kıbrıs konusunda Avrupa vatandaşlarının algısını yarattığını söyleyen Hakkı, Maraş açılımının uluslararası camiada bir Barış Harekatı veya fetih dalgası gibi algılandığını söyledi.
Açılımla öngörülen esas unsurun insan hakları ihlallerinin giderilmesi olduğunu dile getiren Avukat Hakkı, dünya kamuoyuna izahatta bulunulması gerektiğini söyledi.
“KIBRIS SORUNU TEMELİNDE GÖÇMENLİK VAR”
1974 Barış Harekatı’ndan sonra dünya kamuoyunun algılamasına göre 160 bin civarında Rumun göçmen olduğunu dile getiren Hakkı, Kıbrıs sorunun temelinde göçmenlik sorunu olduğunu kaydetti.
Madalyonun bir de diğer yüzü olduğunu söyleyen Hakkı, Kıbrıs Türkünün çektiği acılara vurgu yaptı.
Hakkı, Maraş açılımın anlamının mülk sahibi 40 bin civarında kişinin mallarını geri alma olanağının sağlanması olduğunu dile getirdi.
“MARAŞ’TA YAPILMAK İSTENEN HEDEF DÜNYAYA İZAH EDİLMELİ”
“Bu dünya kamuoyuna iyi bir şekilde izah edilirse, açılım uluslararası camiada daha kolay benimsenir” diyen Avukat Hakkı, “Maraş yoluyla ülkemize yabancı sermaye girişimi sağlanabilir. Topumun tüm kesimleri bu işten karlı çıkar” dedi.
Avukat Hakkı, Maraş adımının Rumlara Kıbrıs konusunda pozisyon değişikliği alındığının mesajının verildiğini ifade etti. Eğer çözüm olursa Maraş’ın Rum parça devletçiğine geçirilmesinin hala daha mümkün olabileceğini ifade eden Hakkı, “Ancak Kıbrıs sorunu çözülmezse 6-7 yıllık süreçte malını alan kişiler ya satacaktır, ya da hukuki engelleri aşmak için Kıbrıslı Türk müteahhitlerle bir ortaklık kuracaktır. Mülkiyet rejimi çok değişecektir” diye konuştu.
