KıbrısManşetSiyaset

Ayıpların en büyüğü  ve akıl tutulması…

Yahu Kutlu Bey evinin  önünde, yaşadığı mahallede vurulup hunharca öldürüldü. Ayağı kayıp yere düşmedi, başını kaldırım kenarına çarpıp ölmedi! Halen daha  yasa  dışı bir durum varsa  diye  açıklama yapılır mı?

Böylesi akıl tutulması yaşanan bir dönemden geçtiğimizi hiç hatırlamıyorum. Siyasi ideolojilerin realitelerin önüne geçtiği, toplumsal menfaatlerin yok sayıldığı duyguların devlet işlerine karıştırıldığı akıl almaz kabus gibi  karanlık bir dönemden geçmekteyiz..

Devlet adabının ve ciddiyetinin ayaklar altına alındığı bir dönem.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar kalleş bir saldırıda hayatını kaybeden Kıbrıslı Türk Gazeteci Kutlu Adalı’nın cinayeti ile ilgili yaptığı açıklamada yasa dışı bir şey varsa araştırılacak diyor.

Evet yanlış okumadınız tam da bunu söylüyor Cumhurbaşkanı!

Hayır hayır saçınızı başınızı yolmayın..

Ersin Bey böyle!

Yahu Kutlu Bey evinin  önünde, yaşadığı mahallede vurulup hunharca öldürüldü. Ayağı kayıp yere düşmedi, başını kaldırım kenarına çarpıp ölmedi! Halen daha  yasa  dışı bir durum varsa  diye  açıklama yapılır mı?..

Ha keza Başbakan Ersan Saner de benzeri ifadeler kullandı.

Başbakan Saner, gazeteci Kutlu Adalı cinayetinin Sedat Peker’in iddialarıyla yeniden gündeme gelmesinin ardından  açıklama yaparak, “Polisin soruşturması gereken herhangi bir konu varsa gerekli soruşturma yapılır”

Saner: “Adalı cinayeti, 96 yılında yaşanmış bir olay, araştırılması yapılmış, dosyalar düzenlenmiş, aile tatmin olmadığı için AİHM’ne kadar uzamış. Sonuç itibariyle kapanmış bir olay” dedi!!

Burada anahtar kelimeler “Gerek varsa ve yaşanmış bitmiş bir olay”

Ortada duran bir cinayete rağmen söylüyor bunu Sayın Başbakan!

Ayıp gerçekten ayıp..

Daha ne olması gerekiyor?

İnsaf..

Az biraz vicdan.

Az biraz samimiyet.

Az biraz gerçek..

Diğer yandan bakıyorum Cumhurbaşkanlığı  Uluslararası İlişkiler danışmanı Hüseyin Işıksal diyor ki, Birleşmiş Milletler’e verilen 6 maddeyi Türkiye hazırlamamış.

Bu akıl dışı ve çözümü sabote eden maddeleri Cumhurbaşkanlığı  ekibi kaleme almış üstelik de bir otelin lobisinde.

Buna inanan var mı bilmiyorum!

Kendi adıma tek bir kelimesine dahi inanmadığımı belirteyim.

Lakin diyelim ki öyle oldu, bu akıl almaz 6 maddeyi Türkiye değil de KKTC Cumhurbaşkanlığı ekibi kaleme almış olsun.

Böylesi hayati öneme haiz uluslararası toplumun ilgi gösterdiği bir platformda yapılan toplantıda verilecek önerileri otel lobisinde yazacak kadar ciddiyetsiz misiniz?

Otel lobisinde kaleme alınan 6 maddelik öneri Birleşmiş Milletlere sunuldu!

Bu mudur yani?

Sayın Işıksal’ın söylediklerine bakılırsa olay bu..

Bunu söylemek yerine keşke doğruları söylemiş olsaydı koskoca profesör..

Ve deseydi ki, Türkiye tarafından hazırlandı önümüze kondu.

O zaman bu 6 maddenin daha ciddi bir çalışmadan  sonra ortaya çıktığını anlamış olacaktık..

Fakat durumu kurtarayım deyip yalan üstüne yalan konuşuldukça ciddiyetten uzaklaşılıyor.

Öte yandan Sayın Başbakan’a bakıyoruz.

Bir dediği ile öteki dediği sürekli çelişiyor.

Malum Güney, Kuzey arası geçişlerin yeniden açılması, özellikle Kuzey için yaşamsal öneme haizdir.

Zira esnafların buna zaruriyetle ihtiyacı vardır.

Hoş onun da ötesinde bölünmüşlüğü perçinlemeye yönelik bir uygulamaydı bu COVİD-19 virüsü bahanesiyle!

Burada her iki tarafın da yönetsel hataları vardır.

Söz konusu bu virüsle aynı coğrafya üzerinde ortak bir mücadele verilebilecekken bunu ayrılığı derinleştirmek için kullanan bir anlayış oldu her iki tarafta da..

Velhasıl şimdi bu yanlışı düzeltme zamanı.

Ama nasıl?

Başbakan Ersan Saner bir taraftan Güney Kıbrıs  turuncuya geçmedi diye açamıyoruz, diyor hemen akabinde de  QR kodu ile ilgili teknik sorun hallolsun açacağız diyor.

Hangisi peki?

Ve neyin QR kodu?

Bu arada da Cumhurbaşkanlığı Özel Temsilcisi Ergün Olgun Taraflarca uyumlaştırılmış kurallar kapsamında geçiş kapılarının önümüzdeki hafta açılması hedefleniyor diyor.

Kısacası sevgili dostlar ülkeyi yönetemiyorlar…

Zaten utanma sınırını çoktan aşan, insanlıktan zerre kadar nasibini almayan  bu anlayışla ve siyaset diye önümüze koydukları yalanlarla dolanlarla  nereye kadar gidebilirler ki?

Diğer Haberler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu