KıbrısManşetSiyasetToplum

Az konuşun yaptığınız işleri gösterin

Hayal satarak, yalanlar üzerinden politika üretmeye kalkarak hiçbir olumlu gelişme olmayacağını hepimiz biliyoruz. Turizm politikamız da bunlardan sadece biri

Hayal satarak, yalanlar üzerinden politika üretmeye kalkarak hiçbir olumlu gelişme olmayacağını hepimiz biliyoruz. Turizm politikamız da bunlardan sadece biri.. Günübirlik etkileşim ile hiçbir alanda politika üretilemeyeceği gibi turizm sektöründe de politika bu şekilde üretilmez. Kaldı ki çevre politikaları, ulaşım politikaları ve nihayetinde eğitim, kültür, sosyal politikalar, sağlık politikaları ve nihayetinde yerel yönetimler politikası paralel bir düzeyde yürütülür. Ülke çöp içinde, denizlere lağım akıtılıyor olacak ki mikrobik düzeyi yüksek bakteriler çıkıyor yapılan tahlillerde..

Uçak biletlerinin astronomik fiyatlara pazarlanmasını geçtim, bu ülkede araç kullanırken hiçbir güzergahta yol altyapılarından mütevellit ( düzgün ve emniyetli asfalt, ışıklandırma, koruma bariyeri vs) hepsi yetersiz. Yerli halk olarak bizler canımız avucumuzda kentler arası yolculuk yapıyoruz. Gelen turistlere bu anlamda yol güvenliği sunmuyoruz, temiz çevre sunmuyoruz, sorunsuz ulaşım sunmuyoruz.. Peki ne bekliyoruz?

Turizm sektöründe başta kültürel miras olmak üzere bütün bunlara el atıp oraları tanıtmak ve sonrasında diğer alanlarda faaliyet gösteren bir Turizm Bakanlığı’nın yaptığı her girişim halkın faydalanması ülkenin kalkınmasına katkı sağlamak maksadı barındırıyor mu?

Hayal satmaktan bahsetmiyorum.

Verdiğiniz altı boş beyanatları da kaale almak mümkün değil.

Bu sektör üzerinden sağladığınız kişisel avantajları da bir tarafa bırakıyorum. Girne limanı örneği bu denli açık ve net ortada dururken, şaibeler, yanlış işler, yandaşa sağlanan haksız kazanç devletin uğratıldığı maddi zararlar vs .. Bunlar başka ülkede yaşansaydı orta da ne bakan kalırdı, ne müsteşar.. Girne limanı gibi turizmin önemli bir bölgesi hala açılmadı. Bu sadece bir örnek. Dahası da var zamanı geldikçe irdeleyeceğimiz, sorgulayacağımız.

Yani bakanı, müsteşarı boş konuşmaktan vazgeçmeli, insanların elle tutulur, gözle görülür somut dayanaklara ihtiyacı var, yoksa sabahtan akşama kadar konuşun, ortada dişe dokunacak bir şey olmadıktan sonra her şey yalandır..

Diğer Haberler

Başa dön tuşu