Bağımsızlık Yolu Milletvekili Adayı Umut Ersoy, Kıbrıs Sanatçı ve Yazarlar Birliği’ni (KSYB) İle görüştü.
“Okullarda milliyetçi ve muhafazakar yazarların kitapları okutuluyor”
Türkiye’den dayatılan kültürel asimilasyonlara dair sıkıntılarını dile getiren Kıbrıs Sanatçı ve Yazarlar Birliği temsilcileri, özellikle okullardaki kitap okuma listelerine giren milliyetçi ve muhafazakar yazarların kitaplarının bir dayatma olduğuna dikkat çekti. Dayatmalara karşı önlem alınmasını isteyen Kıbrıs Sanatçı ve Yazarlar Birliği, bu tarz dayatmaların kültürel dönüştürme politikası olduğunu ve kültür alanında çeşitli vakıf ile derneklerin de bu tür gerici faaliyetler yürüttüğüne dair sıkıntılarını dile getirdi.
Kıbrıs Sanatçı ve Yazarlar Birliği, mevcut eğitim müfredatındaki şöven bir dille yazılmamış, özgün tarih ve coğrafya kitaplarının yavaş yavaş müfredattan silinmesinin bu dönüşümün bir parçası olduğunu vurguladı.
“Müfredatın gericileşmesine karşı mücadeleye devam”
Ziyarette yaptığı konuşmada Ersoy, kültür ve sanatın, ekmek ve su gibi temel ihtiyaç olduğunu belirterek Türkiye’den dayatılan asimilasyon politikalarına karşı mücadelenin ancak üretim yoluyla gerçekleşebileceğini söyledi. Ersoy, Bağımsızlık Yolu’nun müfredatın gericileşmesine karşı mücadele ettiğini vurguladı.
Konserler vergilendirilmeli ve Kıbrıslı sanatçılara kaynak aktarılmalı
Kültürel ve sanatsal etkinlikler için özellikle Türkiye’den veya yurtdışından gelip otellerde sahne alan şarkıcıların konserlerinin vergilendirilmesi gerektiğini ifade eden Ersoy, bu vergilerden yaratılacak kaynağın ise Kıbrıslı sanatçılara üretim amaçlı kaynak olarak aktarılması gerektiğini belirtti.
“KSYB’ye ait lokalin olamaması çok büyük bir ayıp”
Çok köklü bir birlik olan Kıbrıs Sanatçı ve Yazarlar Birliği’nin bugüne kadar bir lokalinin olamamasının çok büyük bir ayıp olduğuna vurgu yapan Ersoy, sanatın Kıbrıs’ta barışa ve barış için verilen mücadelede önemli rolü olduğunu söyledi.
Kıbrıs Sanatçı ve Yazarlar Birliği ise, sanatçıların özerk ve özgür işleyişleri çerçevesinde yaratılan kaynakların ve bu kaynaklara şeffaf bir şekilde ulaşabilmelerinin özerk sanat kurumunun hayata geçirilmesiyle birlikte mümkün olacağını ifade etti.
