EkonomiGüney KıbrısKıbrısManşetSiyasetTürkiye

Bakan Arıklı: Kablo ile elektrik enerjisi projesi için Ankara’ya gidiyorum

 Kıbrıs sorunun sadece Kıbrıs’ta yaşayan toplumların meselesi olmadığını ve bölgenin hatta dünyanın bir meselesi olduğunu vurgulayan Erhan Arıklı, “Türkiye Doğu Akdeniz’de var olmak ve çıkarlarını korumak istiyorsa bunu Kıbrıs Türk halkı sayesinde yapacak. Kıbrıs Türk halkı da yaşamak ve ayakta kalmak için Türkiye’ye muhtaç" dedi


Türkiye’ye gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında farklı kanallarda televizyon programlarına konuk olan Yeniden Doğuş Partisi Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı, Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı, AKİT TV’ye konuk olarak Kıbrıs sorununa ve gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

“BİR ZAMANLAR KIBRIS DİZİSİ İLE KIBRIS’A OLAN İLGİ YENİDEN ARTACAK”

KKTC’nin son yıllarda Türkiye Cumhuriyeti kamuoyunun gündeminden düştüğünü fakat Türkiye Cumhuriyeti Yönetimi’nin gündeminde her zaman yer bulduğunu vurgulayan Başbakan Yardımcısı Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı, “TRT’de yayınlanan Bir Zamanlar Kıbrıs dizisiyle birlikte kamuoyunun ilgisinin de artacağını düşünüyorum. Her ne kadar çatlak sesler çıksa da, bu dizi; Kıbrıs sorunun gerçeklerini ve Kıbrıs’ta neden bir federasyon olamayacağını ve iki toplumun neden bir arada yaşayamayacağını hem Türkiye hem de farklı ülkelerde yaşayan soydaşlarımıza anlatma imkânı yaratacak” dedi.

“RUMLARLA NEDEN YENİDEN BİR ARADA YAŞAYAMAYACAĞIMIZ ANLAŞILMALI”

“Hafızaların tazelenmesi lazım çünkü insanoğlu unutkanlıkla maluldür. Herkesin geçmişte, 63 ile 74 yılları arasında neler yaşandığını bilmesi gerekiyor ki neden yeniden bir arada yaşayamayacağımızı anlasınlar” diyen Bakan Arıklı, “Kıbrıs’ta o dönemlerde neler olup bittiğini herkes bilmiyor. O dönemlerin üzerinden yaklaşık 50 yıl geçti, 2 jenerasyon değişti ve kimse artık 63 ile 74 arasında ne olup bittiğini hatırlamıyor bile” şeklinde konuştu.

“RUMLAR YILLARDIR HAKSIZ ŞEKİLDE MAĞDURU OYNUYOR”

Kıbrıs sorunun sadece Kıbrıs’ta yaşayan toplumların meselesi olmadığını ve bölgenin hatta dünyanın bir meselesi olduğunu vurgulayan Erhan Arıklı, “Türkiye Doğu Akdeniz’de var olmak ve çıkarlarını korumak istiyorsa bunu Kıbrıs Türk halkı sayesinde yapacak. Kıbrıs Türk halkı da yaşamak ve ayakta kalmak için Türkiye’ye muhtaç. Böyle bir ortamda Türkiye ve Kıbrıs Türk Toplumu tarafından Kıbrıs’ta yeni bir senaryo ortaya atıldı. “Artık bizim için federasyon bitmiştir. Federasyon görüşmeyeceğiz” denildi. Rumların artık bizimle bir federasyon kurmayacağı ve bizimle hiçbir şey paylaşmayarak tüm zenginlikleri kendilerine yontmaya çalıştıkları anlaşıldı. Üstüne üstük bir de dünyada mağdur halk rolüne bürünüp, “topraklarımızın bir kısmı Türkiye’nin işgali altında” diyerek üste çıkıyorlar” dedi ve Kıbrıslı Türkler tarafından Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından artık yeni bir tez ortaya atıldığının altını çizdi.

“RUMLAR ÇÖZÜM DEĞİL ÇÖZÜLME İSTİYOR”

“Federasyon modelini artık kaldırıp bir kenara attık ve bunun yerine konfederasyon tipi egemen eşitliğe dayalı iki devlet arasında kurulabilecek bir ortaklıktan bahsediyoruz. Bugün Cenevre’de başlayan görüşmeler bu vizyona dayalıdır. Zaman onların lehine işlediği için, Rum tarafı 53 yıldır sürdürdüğü aynı konuları bir 53 yıl daha sürdürmek istiyor. Zamana oynamak için, “2017 yılında Crans Montana’da bıraktığımız yerden devam edelim” diyorlar ama bunu asla kabul etmiyoruz. Siz Birleşmiş Milletlerin ortaya koyduğu tüm çözüm modellerini reddettiniz. 2004’te Annan Planı’nı reddedenler, 2017’de Crans Montana’da her türlü tavizin verilmesine ve hatta harita verilmesine rağmen valizini toplayıp Kıbrıs’a döndü” diyen Arıklı, “Rumların aradığı çözüm değil çözülmedir. Zamana oynayarak Kıbrıslı Türklerin kendi içerisinde çözülmesini istiyorlar” dedi.

“CENEVRE’DEN BİR SONUÇ ÇIKMAYACAK”

Cenevre’den herhangi bir sonuç çıkmayacağı öngörüsünde bulunan Bakan Arıklı, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in tarafların tezlerini dinleyeceğini, Rum tarafının zamana oynayacağını, Türk tarafının ise artık BM parametrelerinin geçersiz olduğunu ve iki devletli çözümün konuşulması gerektiğini masaya koyacağını ifade ederek, Guterres’in notlarını alıp taraflara teşekkür edeceğini ve toplantının bu şekilde sona ereceğini savundu.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ YETKİLİLERİ AB’YE KURBAN OLACAK POZİSYONDA DEĞİL”

“Önemli olan Kıbrıs’a geri döndükten sonra bu noktada kalmamamız gerektiğidir” diyen Arıklı, 1997 yılında iki devletli çözüm modelinin yine gündeme geldiğin fakat 1999 yılında dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in Avrupa Birliği ile tam görüşmelerin başlayabilmesi umuduyla yeniden federasyon tezine geri döndüğünü anımsattı. “Devir değişti ve artık Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri Avrupa Birliği’ne kurban olacak ya da milli davalarını kurban edecek bir pozisyonda değiller” diyen Bakan Arıklı, “Bir daha o hayal kırıklıklarını yaşamayacağımıza inanıyoruz” şeklinde konuştu.

“MARAŞ’I YILLARCA BOŞ YERE ÇÜRÜMEYE TERK ETTİK”

“Maraş bölgesinin bunca yıldır kapalı bırakıp orayı çürüttük ve o muhteşem zenginlikten hem dünya insanlarını hem kendi insanlarımızı mahrum ettik. Takribi değeri 100 milyar dolar civarında bir zenginlikten bahsediyoruz” diyen Erhan Arıklı, Maraş Bölgesi’nin Türk bölgesi yönetiminde, Birleşmiş Milletler gözetiminde özel bir bölge olarak eski sahiplerinin iskânına açılabileceğini vurguladı. Bakan Arıklı, bu projenin hayata geçmesi halinde KKTC ekonomisine çok ciddi bir katkı sağlayacağının altını çizdi. Maraş’ı eski sahiplerinin iskanına açmanın BM’nin kararlarına da aykırı olmadığını kaydeden Arıklı, “Bu barışa giden yolda da önemli bir adım olur” dedi.

“BAYAN SPEHAR’A DA BU DURUMU İZAH ETTİM”

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar’la gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde de bu konunun gündeme geldiğini açıklayan Bakan Arıklı, Elizabeth Spehar’a bu konuda BM’nin tutumunun yanlış olduğunu aktardığını ifade ederek, “Biz Maraş’ı açalım ve Anadolu’dan getirdiğimiz insanları oraya yerleştirelim demiyoruz. Biz Türk yönetimi altında eski sahiplerinin yeniden Maraş’a yerleşmesini istiyoruz ve BM, bir insanlık suçu işleyerek bu konuda hala daha tereddüt ediyor” sözlerinin Spehar tarafından şaşkınlıkla karşılandığını dile getirdi.

“SUYUN ARDINDAN, TÜRKİYE’DEN ELEKTRİK ENERJİSİ DE GELMESİNİ İSTİYORUZ”

KKTC’nin elektrik enerjisi sorununa da değinen Bakan Arıklı, “Biz elektriği oldukça pahalı kullanıyoruz ve kirli bir şekilde elektrik enerjisi üretiyoruz. Jeneratörler kullanarak akaryakıtla elektrik üretiyoruz ama Avrupa Birliği 2030 itibariyle artık bu jeneratörleri yasaklıyor. Benim de Türkiye’ye ziyaret gerçekleştirme sebebim bu. Yarın İstanbul’dan Ankara’ya geçeceğim ve Perşembe günü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile görüşeceğim. Bizim için önemli olan konu sudan sona elektrik enerjisinde de kablo ile Türkiye’ye enterkonnekte sistemle bağlanmamızdır” dedi.

“RUMLARA DA ELEKTRİK ENERJİSİ SATABİLECEĞİZ”

Arıklı, “Bu elektrik enerjisini Rumlara da satabileceğiz. Geçmişte sivil toplum örgütleri arasındaki işbirliğiyle bunu yapmıştık. Türkiye’den enerji gelsin ve tüm Kıbrıs temiz ve ucuz elektrik kullanabilsin. Rumların da ekonomik akıl gereği buna karşı çıkacağını düşünmüyorum. Kıbrıs, güneş enerjisinden en çok faydalanabilecek potansiyele sahip ülke. Bizim yapmamız gereken Kıbrıs’ın her tarafını güneş panelleriyle doldurmak ve temiz enerji üretmek” diyerek, ilk etapta ise eskiyen iletim hatlarının yenilenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu