KıbrısManşetSiyaset

Başarılıyıg b’annem!

Düşünün ki “KKTC’nin Cumhurbaşkanı” da, “Başbakanı da”, kabinesindeki hemen herkes da, “Egemen eşit devlet” dedikleri kendi devletlerinin pasaportu yanında, “Kıbrıs” devletinin pasaportu ile “yasal kimlik sorununu çözüyorlar”… Bu mudur başarınız?

Kızacaklar…

“Hainsin sen!” diyecekler…

“Rumcusun” diye de ekleyecekler!

Neden mi?

Çünkü kendilerine bazı konulardan bahsedeceğim ya da soru soracağım ve konularla soruları hiç beğenmeyecekler!

-*-*-

Mesela hangi sorular mı?

Mesela, “1974’te kazanan taraf biz miydik?” sorusu…

Evet kazandık değil mi?

Kazandık tabii ki!

200 bine yakın insanı Kuzey’den Güney’e göndermeyi başardık, 40 bin kadar insanı da Güney’den Kuzey’e getirdik!

Peki bu “gidişler ve gelişler” bizim hanemize başarı olarak mı yazıldı?

-*-*-

“Tapu vermeyin” dediler; bunu söyleyen dürüst hukukçuları bile hain ilan ettiniz!

-*-*-

Bu arada Türkiye’den de ülkeye nüfus taşıdınız!

“Bu suçtur, ülkenin demografik yapısını değiştiremezsiniz” diyenleri, getirilen insanların düşmanıymış gibi lanse ettiniz.

-*-*-

Evet, ülkenin nüfus yapısını değiştirmek, 1974’teki haklı müdahaleyi daha en başta haksız hale sokan “konular” arasında yer aldı.

-*-*-

Kısacası, en başta mülkiyet hakkı ve nüfus konusunda ciddi anlamda çuvalladınız…

Yüzünüze gözünüze bulaştırdınız hala da Maraş açılımı ile bulaştırmaya devam etmek için çabalıyorsunuz.

-*-*-

1974 sonrası Kıbrıs’ın Kuzey coğrafyasında başarı olarak kabul edebileceğim sadece iki şey var: Bir tanesi Türkiye’den ülkeye su getirilmesi öteki ise Annan Planı’na “evet” denilmesi.

Bunun dışında, “aha başarı” diye gösterebileceğiniz hiçbir şey yok!

-*-*-

Bir örnek daha; 160’tan fazla fabrika bıraktı Rumlar; hepsini söktük, çaldık. Başarı mıydı bu?

Maraş’ta, Dünya’nın en değerli 30 mücevher koleksiyonu vardı, çaldık!

Yarış atları, paha biçilmez piyanolar, otomobiller, evler…

“Ganimet” dedik, yasal hakkımızmış gibi yedik – yuttuk.

Bunlar mıydı başarı?

-*-*-

Narenciyemiz, patatesimiz çok ünlüydü; şimdi?

Turizmi hiçbir zaman beceremedik çünkü ulaşımda hep sınıfta kaldık…

Vergi adaleti sağlayamadık…

-*-*-

Dün kara para ile ilgili kanun gücünde kararname ifşa edildi; rezil olduk…

Bu kararname mi başarı?

-*-*-

Göletler yaptık; hiç biri su tutmadı…

Derivasyon projesi inşa ettik, çalışmadı…

Balonla su getirdik, balon patladı…

-*-*-

KTFD’yi kurduk; KKTC’yi ilan ettik…

“Tanıtın bu devleti” diyenler oldu, umursamadık…

İlgilenmedik…

Şimdi, “yeni bir isim” arıyoruz…

Bunlar mı başarı?

-*-*-

Nüfus çoğaldı, haliyle kültür dağıldı…

“Kıbrıslı” olmak suç sayıldı…

“Kıbrıslılık”, yasal devletle birlikte, Rum toplumuna kaldı…

“Neden yasal devleti Rumlara bıraktık?” sorusuna, hiçbir zaman yanıt bulamadık!

Neden “yasal görevimiz olarak”, 1974’ten sonra Anayasa’yı ve devleti yeniden düzene sokmadık?

Neden herkes gidip yasal devletin pasaportunu kimliğini aldı?

Düşünün ki “KKTC’nin Cumhurbaşkanı” da, “Başbakanı da”, kabinesindeki hemen herkes da, “Egemen eşit devlet” dedikleri kendi devletlerinin pasaportu yanında, “Kıbrıs” devletinin pasaportu ile “yasal kimlik sorununu çözüyorlar”…

Bu mudur başarınız?

Sorduk; yine hain olduk!

-*-*-

Irkçı değilim…

Ayrımcı hiç değilim…

Ama biri erkek biri de dişi, Filistin asıllı iki kişiden, son zamanlarda “Türklük dersleri” alır olduk!

Bu mu başarı?

-*-*-

Hayatını Sovyetler Birliği’ne adamış, geçmişinde inanılmaz Türkiye hakaretleri, hatta Recep Tayyip Erdoğan küfürleri bulunanların, hatta Türk Bayrağı’na çok ciddi saygısızlık etmiş olanların “Türk milliyetçiliği” derslerine maruz kaldık!

Bu mu başarı?

-*-*-

Giden gelmedi…

Ve giden gelmiyor…

Ve binler, gitme planı yapıyor!

Bu mudur başarı?

-*-*-

Adam Türkiye’den gelmiş; Kıbrıs’ta gazetecilik yapıyor; burasını babasının malı gibi görüyor ve “bana”, özellikle Kıbrıs sorununun çözümü konusundaki görüşlerimden dolayı, “sen Türkiye düşmanısın” diye saçma sapan saldırıda bulunuyor.

Benim Türkiye’deki yönetim veya yönetenleri eleştirme hakkım “Türkiye düşmanlığı” da senin buralarda bana ayar çekmen nedir kardeşim?

E sözüm meclisten dışarı ama gitsene kendi memleketine!

-*-*-

Biliyor musunuz?

Türkiye’nin düşmanı tek bir Kıbrıslı Türk bulamazsınız…

Hatta “faşist – ırkçı – beyinsiz” azınlık dışında, Türkiye’ye, Anadolu’ya düşman Kıbrıslı Rum bile bulamazsınız…

-*-*-

Türkiye’yi yönetenleri eleştirmek, Türkiye düşmanlığı değildir.

Saçma sapan ve mutlak başarısız siyasetleri eleştirmek, Anadolu insanından nefret etmek değildir, olamaz ve olmayacak da…

-*-*-

Kiliseleri soyduk…

Kanakaria’dan Andifonidis’e, ikon bırakmadık…

Almanyalarda, Amerikalarda rezil olduk…

Amerika’da çocuğumuzun okuduğu okulun rektörüne çalıntı ikon hediye etmeye kalktık…

En milliyetçilerimizden birinin evinde, Mağusalı tarihi aslan heykelini bulduk…

Bunlar başarıydı ha!

-*-*-

“Mağusa, Girne, Karavostasi’nin uluslaratası kabulü” elimizde ama tek bir deniz limanımız kalmadı…

“Karavostasi neresi?” diye sorsak, “neresi?” diye kontra soruyla Cem Yılmaz esprisi yapacak cehalette,  bu ülkeyi bilmeyen, tarihini çözememiş, propagandanın elemanlığı dışında bir işe yaramayanlarla, turneye çıkmış palyaço gösteriş gibi, Türkiye’de köy köy gezip “hamasi hava basmak” dışında hiçbir şey yapmıyoruz.

Bu mudur başarı?

-*-*-

Elektrikte yakıt meselesi koktu…

Teknecik zehir saçmaya devam ediyor…

“1974’ten sonra aha şu sektörde çok başarılıyız” deyin, beni ikna edin, kulunuz olayım ama yok!

-*-*-

Alsancak – Girne yolu yarım kaldı…

Değirmenlik Dağ yolu yarım…

Lefke – Güzelyurt yolu muamma…

Apostolos Andreas yolu mu?

Rezalet!

-*-*-

Trafik keşmekeş…

Sigorta sistemi bilinmiyor…

Araç kayıt, seyrüsefer, bir birine girmiş…

-*-*-

Ama bayraklar gönderde; Beşparmaklar’daki bayraklar da yerinde ve üstelik hem yeni boyanmış hem ışıklı…

-*-*-

Komutan bize ayar çekmiş; “Kıbrıslı general ne demek? Ayrımcılık mı yapıyorsunuz, bölücü müsünüz?” demiş!

Hayır, “bölen” sizsiniz!

Dün de yazdım; ayrımız – gayrımız yoksa, istifa edin, bir albayımız tuğgeneral olup, ordumuzu yönetsin!

“Egemen – eşit devlet” değil miyiz?

Bakın aklıma şiir yazmak geldi.

İlham mıdır nedir?

-*-*-

“Egemen – eşit devlet dersin!

Öyle diyor ya Ersan, Tahsin ve de Ersin!

Egemen – eşit devletin ordusunun komutanı neden başka ülkeden gelsin!

Bahçalar dolu mersin!

İstersan yersin!

Aman da ne güzelsin!

Pet Shop Boys’un şarkısıydı; It’s a sin!”

-*-*-

Vazgeçtim!

Gerek yok!

Ben hainim!

Kabul ediyorum!

Şiire falan da ger kalmadı!

-*-*-

Ama şunu bilin ki; Kıbrıslıyım!

Ve siz değilsiniz…

Bunu da lütfen kabul ediniz!

İstirham ederim…

Ayrıca arz ederim…

Diğer Haberler

Başa dön tuşu