KıbrısManşetToplum

Başbakanlık bütçesi oy çokluğuyla komiteden geçti

Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi, 1 milyar 82 milyon 8 bin 700 TL’lik Başbakanlık bütçesini görüşmeye devam ediyor.

Talat

CTP Milletvekili Ongun Talat, Başbakan Ünal Üstel’in bu makama gelmesi noktasında eleştirilerde bulunarak, UBP kurultayında dördüncü gelen Üstel’in “gayrimeşru şekilde” parti başkanı olduğunu iddia ederek, bunların kamuoyu önünde yaşandığını söyledi.

Meşru gücünü partisinden alamayan başbakanın yeterli performans sergilemediğini savunan Talat, hükümet ve başbakanın güzel PR çalışması yaptığını ancak “konuşmalarının altı boş konuşmalar olduğunu” iddia etti.

Talat, Bakanlar Kurulu’nun koordinasyonu ve eleştirilere cevap noktasında da Başbakanı eleştirerek, Meclis’te Üstel’in kaç kez kürsüye çıktığını sordu. “Başbakan Meclisi muhatap almıyor” diyen Talat, sorulan soruların yanıtsız kaldığını söyledi.

Başbakanın icraata hakim olmadığını, klişe cümleler kullandığını iddia eden Talat, bunların üzücü olduğunu belirtti.

E-devlet ile ilişkili veri merkezi yönetiminin TÜRKSAT’a devredilmesi konusunda muhalefetin devletin egemenlik yetkisi noktasında karşı çıktığını kaydeden Talat, komitede bu konu görüşülürken, veri merkezi çalıştıracak kadro oluşturulmadığının ortaya çıktığını söyledi.

Talat, buna ilişkin yasa önerisi hazırlandığını anlatarak, Veri Merkezi’nin yakın zamanda operasyona geçeceğini, bu işlerin şu an bakanlıklar altında sözleşmeli personelle götürüldüğünü ancak hızlı bir şekilde dağınık yapıyı bütünleştirip faaliyete geçmesi gerektiğini ifade etti.

Başbakanlık Denetleme Kurulu’nun “fonksiyonsuz ve işlevsiz olduğunu” savunan Talat, kurulun siyasi bir amaçla kurulduğunu söyledi.

Şahali

CTP Milletvekili Erkut Şahali, ek bütçede Başbakanlığa ayrılan ödeneğe değinerek, izaz ikram kaleminin aşıldığını belirtti ve bütçe yüzde 100 düzeyinde büyütülürken, izaz ikram kaleminin yüzde 300’e yükseldiğini savundu.

Erkut Şahali, gider azaltıcı önlem alınması gerekirken bu artışın neden yapıldığını sordu.

Şahali, hükümet programına gelir artırıcı gider azaltıcı prensipler benimseneceği yazılırken yapılanın tam tersi olduğunu savundu.

Kamu reformu konusunda geçmişten bugüne yaşanan gelişmeleri aktaran Şahali, hükümetin Kamu Reformu Yasası’nı önüne aldığını ancak verilen taahhüde dair herhangi bir adım atılmadığını söyledi.

Hükümetin “bürokrat kıyma makinesi” yarattığını ve bürokratların sürekli değiştiğini savunan Şahali, liyakatın çok kritik noktalarda dahi geçerli olmadığını savundu.

TÜK ile KIB-TEK’te ihale düzeninin bozulduğunu ileri süren Şahali, yasa gücünde kararnameler çıkarılarak düzenin bozulduğunu, hatta bu kararnamelere de uyulmadığını iddia etti.

Başbakanlık Denetleme Kurulu’nun faaliyetlerinin ne olduğunu soran Şahali, hükümetin iddialarla ilgili kendini aklama konusunda iç denetim mekanizmalarını çalıştırması gerektiğini söyledi.

Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi’nin katledildiğini savunan Şahali, yasalara ilişkin komite oluşturulduğunu ancak merkezin uzun süredir yasa göndermediğini belirtti.

Şahali, hükümet programında buna yönelik yazılan adımların ise atılmadığını, Yatırım Geliştirme Ajansı ile ilgili de aynı durumun geçerli olduğunu söyleyerek, Merkezi Mevzuat Dairesi’nin önemini vurgulayarak, tekrardan canlandırılmasını talep etti.

İstatistik Kurumu’nun toplumu ikna edecek güvenirliği tesis etmesi gerektiğini dile getiren Şahali, elde edilen verilerin gerçekçi olması gerektiğini söyledi.

Şahali, Devlet Planlama Örgütü’ne yapılan yatırımlara değinerek, örgütün “sırat köprüsü üzerinde durduğunu” savundu. Erkut Şahali, Kalkınma planı noktasında, toplumun tüm kesimlerinin görüşü alınması ve uygulanabilir olması gerektiğini belirtti.

Şahiner

CTP Milletvekili Salahi Şahiner, başbakanın şahsının şikayetlerin odağı haline geldiğini ancak şikayetlere de yanıt vermediğini savundu.

Atılan yanlış adımların faturasının halka çıktığını söyleyen Şahiner, Sayıştay raporlarında Üstel hükümetinin yaptığı vurgununun bir kısmının yayınlandığını iddia etti.

KIB-TEK ile ilgili yatırım eksikliği konusuna değinen Şahiner, KIB-TEK’te makine bakımlarının yapılmadığını, bu nedenle iki ay sonra yine karanlıkta kalma riski olduğunu belirtti.

Şahiner, Teknecik’e yatırım ve baca yapılacağı, maliyetlerin aşağı çekileceği yönünde açıklamalar yapıldığını ancak adım atılmadığını savundu.

Bir şirketi zengin etmek için hükümetin Kamu İhale Yasası’nda değişiklik yapmak istediğini dile getiren Şahiner, tüm mücadelelerine rağmen hükümetin yasayı geçirdiğini, halktan tepki aldığı zaman ise “bu bir şirkete yönelik değil” açıklaması yaptığını ancak bunun da gerçeği yansıtmadığının görüldüğünü ileri sürdü.

Şahiner, Türkiye’den kabloyla ucuza elektrik alınsa dahi AK-SA’yı koruyacak şekilde bir sözleşme imzalandığını söyledi.

Güneş enerjisi ve alternatif enerji kaynaklarının kullanılamayacağı bir sözleşme imzalandığını iddia eden Şahiner, hükümetin, sözleşmeyle amaçladığını söylediği unsurlarla ile gerçeğin bağdaşmadığını ve sözleşmenin halka zarar verecek maddeler içerdiğini savundu.

Salahi Şahiner, Kalecik 3. Sözleşmesi konusunda de hükümetin açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını iddia etti.

Bakanlar Kurulu kararları eklerine kolay şekilde erişilmesi gerektiğini ancak bunun yapılmadığını savunan Şahiner, kararlar ve eklerinin ulaşılabilir olmasının önemine vurgu yaptı. Şahiner, bu bilgilerin bilerek gizlendiğini iddia ederek, örnekler verdi.

Liman İşçileri Sendikası Şirketi’ne ilişkin iddiaları aktaran Şahiner, emeklilik noktasında haksızlığa uğradığını düşünen kesimler olduğunu ve şirkette çalışan beş kişinin 1 milyar TL’yi aralarında paylaşacağını savundu.

Bakanlar Kurulu’nun şirketle ilgili kararına değinen Şahiner, karara ilişkin ek ve önergelerin bulunamadığını, Bakanlar Kurulu sekreterliğinin kararları ulaştırma zorunluluğu bulunduğunu söyledi.

Bilgiye sahip olmanın önemli olduğunu kaydeden Şahiner, İstatistik Kurumu’nun önemli bir kurum olduğunu ve keyfe göre, gerçeğe uymayan verilerle yapılacak planın yanlış olacağını belirtti.

Enflasyon sepetinde metodolojiyle ilgili yapılan çalışmanın ne durumda olduğunu soran Şahiner, kurumun gerçek rakamlarla yüzleşmesi gerektiğini söyledi. Şahiner, enflasyona ilişkin gerçek rakamlarla açıklanan rakamların örtüşmediğini savundu.

Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi, 1 milyar 82 milyon 8 bin 700 TL’lik Başbakanlık bütçesini oy çokluğuyla kabul edildi. Komite daha sonra BRTK bütçesinin görüşmeye başladı.

Başbakanlık bütçesi görüşülürken milletvekillerinin ardından İstatistik Kurumu Başkanı İrfan Tansel Demir ve İstatistik Kurumu Başkan Yardımcısı Sevda Özsaygın, Başbakanlık Müsteşarı Durali Güçlüsoy ile Maliye Bakanı Özdemir Berova eleştirileri ve soruları yanıtladığı konuşmalar yaptı.

Demir

İstatistik Kurumu Başkanı İrfan Tansel Demir, bütçe rakamlarına değinerek hane halkı işgücü anketinde çeyreklik dönemine geçileceğini, diğer büyük kalemin ise yazılımlara ilişkin olduğunu belirtti.

Demir, hayat pahalılığı endeksi rakamlarına eleştirilere değinerek, yapılan çalışmaları anlattı. 15 marketten fiyat aldıklarını kaydeden Demir, marketlerle ilgili bilgilerin telefonla alınmadığını söyledi.

Fiyatlarla oynamanın mümkün olmadığını dile getiren Demir, istatistik uzmanı olmadığını ancak kamu yönetiminde yöneticilik tecrübesi bulunduğunu belirtti. Demir, kuruma katkı koyma amacıyla görev yaptığını ifade etti.

Hayat pahalılığına ilişkin metodolojiyi dile getiren Demir, müdahale kabul edilmeden hesaplamaların yapıldığını kaydetti.

Hayat pahalılığını düşük çıkmasının alım gücünün korunması noktasında iyi bir şey olduğunu belirten Demir, hesapların şeffaf bir şekilde paylaşıldığını söyledi.

İstatistik Kurumu’nun bağımsız bir kurum olduğunu belirten Başkan Yardımcısı Sevda Özsaygın da kurumun bağımsız olmadığını ima etmenin tehlikeli olduğunu kaydetti.

Özsaygın, algoritmanın 1976’daki sistemle hesaplandığını ve herhangi bir değişiklik olmadığını belirterek, sepet konusunun ele alınmasının ise değerlendirmede olduğunu söyledi.

İşyerlerini seçerken kriterler olduğunu kaydeden Özsaygın, genel fiyatlar üzerinde değişimi takip ettiklerini ifade etti.

Berova

Maliye Bakanı Özdemir Berova, bütçe toplantılarının verimli olması temennisini dile getirerek, bu yıl hayat pahalılığının yüzde 86 civarında beklendiğine işaret ederek, hesaplamalarının nasıl yapıldığı hakkında katılımcıları bilgilendirdi.

İstatistik Kurumu’nun kendilerine en doğru veya en doğruya yakın verileri sunduklarını belirten Berova, Başbakanlık toplam bütçesinin kurumların toplam bütçesinden fazla olduğu yönündeki söylemlere değinerek, 4’lü hükümet döneminde de durumun aynı olduğunu kaydetti.

Elektrik teşvikleri konusunda bir düzenleme yapılacağını belirten Berova, devletin iç ve dış borç stokunun bugün oluşmadığını, 20-30 seneliğe varan borçlanmalar olduğunu söyledi.

Borçlanma kapasitesinin iç kaynaklar kadar olduğunu ifade eden Berova, vergi kaçağını önleme adına atılacak adımların önemine değindi.

Berova, bunun en önemli yolunun otomasyon sistemin düzeltilmesi olduğunu kaydetti.

Konuşmalar sonunda 1 milyar 82 milyon 8 bin 700 TL’lik Başbakanlık bütçesini oy çokluğuyla kabul edilerek, BRTK bütçesinin görüşülmesine geçildi.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu