KıbrısManşetSiyasetYaşam

Biri bitmeden diğeri başlıyor

Geçtiğimiz bu zor süreçte siyasi görüşlerimiz ne olursa olsun, dünyaya bakış açımız  ne kadar farklı olursa olsun ortak  paydalarımızı öne çıkarmak zorundayız. Bunca zamandır hasıraltı edilen gerçekleri artık konuşmak ve tartışmak ve çareler üretmek durumundayız..

Biri bitmeden diğeri başlıyor.

Sürekli bir Kaos.

Sürekli bir kriz ortamı.

Her yeni günde yeni bir karmaşanın içine uyanıyoruz. Bundan daha kötüsü olmaz dedikçe daha da kötüye şahit oluyoruz.. Gündem değiştirmekten bir hal olduk.

Bu düzen artık çökmüştür.

Bataklığa dönüşmüştür.

Sürdürülebilir hiç bir yanı kalmamıştır. Siyaset ile mafya arasındaki çarpık ilişkilerin boyutu ve ortaya çıkardığı pis ilişkiler oldukça ürkütücüdür.

Ülkenin onlarca sorununun  UBP kurultayı ekseninde yok sayılarak görmezden gelinmesi ise asla kabul edilebilir değildir.  Siyasal ve toplumsal ahlakın değer yitirdiği ve tamamen yozlaştığı bu dönemde, ülkemizin ve geleceğimizin toplum tarafından en çok sahip çıkılması gereken bir dönemi yaşıyoruz.

Bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyerek ve susarak içine düştüğümüz bu çirkefte boğulmaya devam edemeyiz.

Kıbrıslı Türk Halkı artık bir toparlanmalı ve geldiğimiz nokta ile yüzleşmelidir.

Dolayısıyla çirkin siyaseti icra eden kim veyahut kimler varsa bunların toplumdan  temizlenmesi için Kıbrıs Türk Toplumunun  mücadelesini ve iradesini ortaya koyması bir ihtiyaç haline gelmiştir. Ülkeyi her fırsatta kişisel hesaplar üzerinden krize ve kaosa sürükleyenlerden mutlak surette hesap sormalıdır. İçinde bulunduğumuz siyasi açmazlardan, kısır döngüden, ekonomik çöküşten, kültürel yozlaşmadan, ve umursamaz bir yönetim anlayışından nefes alamaz duruma geldik. Ülkedeki kaotik ortam artarak devam ederken, hükümet ortadan kayboldu. Meclis’in toplanamadığı bir süreçte toplumsal liderlik yapacak pozisyonda olan Sayın Cumhurbaşkanı da kendi dünyasında sürdürdüğü siyasetle her gün toplumundan biraz daha uzaklaşmaktadır.

Ülkemizde yaşam koşulları her gün biraz daha omuzlarımıza yük bindirmektedir.

TL sürekli bir değer kaybı yaşarken, toplum olarak fakirleşiyoruz, Bugün eğitime yıllarını vermiş değerli bir öğretmenimiz, çıkıyorsa ve “benim öğretmenlik yaptığım okulda cebinde su alacak parası olmayan öğrencilerim var” derse bunu herkesin şapkasını öne eğerek yüzlerce kez düşünmesi gerekiyor. Bu sadece bir örnek, benzeri onlarca örnek de verebilirim.

Ülkemizde evine ekmek götüremeyecek durumda olan onlarca aile var..

Dolayısıyla içinden geçtiğimiz bu zor süreçte siyasi görüşlerimiz ne olursa olsun, dünyaya bakış açımız  ne kadar farklı olursa olsun ortak  paydalarımızı öne çıkarmak zorundayız. Bunca zamandır hasıraltı edilen gerçekleri artık konuşmak ve tartışmak ve çareler üretmek durumundayız..

Diğer Haberler

Başa dön tuşu