Biz her şekilde yaparız olur diyorlar

Başbakan Ünal Üstel, belediyeler reformundaki bazı maddelerinin Anayasa Mahkemesi’nden dönebileceğini kaydederek “düzeltir, tekrar yaparız” dedi..

Ne denir bilemedim.

Her gün absürtlükler ile  karşı karşıya kalıyoruz. Hep söylerim, saçma sapan bir dönemden geçiyoruz.  Böylesi gündemlerle akıl sağlığını koruyan, kaybetmeyen herkesi de ayakta alkışlıyorum.. Yahu siz ülkeyi yöneten bir Başbakansınız. Ağzınızdan çıkan her kelimeyi, sarf edeceğiniz her cümleyi onlarca kez tartmak zorundasınız.

Anayasa aykırı olduğunu bildiğiniz maddeleri ne diye reform taslağına koyarsınız ki? Yani bir Başbakansınız nihayetinde. Bir Başbakan olarak siz açıkça diyorsunuz ki; şu şu maddeler sıkıntılı ve mahkemeden de dönse dahi biz yürütmenin başı olarak yargı kararına rağmen bir yolunu buluruz( kılıfına uydururuz) adına revize ettik deriz herkesin yanlış dediğini doğru kabul eder yolumuza devam ederiz!

Bunu mu anlamamız gerekiyor?

Sanırım öyle..

Dolayısıyla hukukun basite alındığı, yasaların kıymeti olmadığı, yargının sembolik olarak işaret edildiği bir dönem yaşatıyorlar bize.. Daha önce de üstüne vurgu yaparak belirttiğim gibi, “Belediye Reformuna” karşı değilim. Ve fakat bunun doğru zeminde hayat bulması gerektiğine, siyasi maksatla değil, toplumsal yarar sağlayacak şekliyle icra edilmesi gerektiğine inanıyorum. Bu konun bir tarafı..

Diğer tarafı Sayın Başbakan’ın mahkemeden çıkacak karara rağmen yanlışın her şekilde allanıp pullanıp doğru kabul edilebileceğini işaret ediyor ki bu son derece tehlikeli ve toplum adına endişe duyulması gereken bir durumdur.

Neden?

Sebebi şu ki; siyasi irade kendini her şeyin üzerinde konumlandırıyor. Nitekim yasa, kural, teamül, kanun nizam benim diyor.

Ve kendine Anayasa’yı delme, çiğneme, uymama hakkı görüyor.

Bu demokratik bir ülkede görebileceğiniz bir

durum değildir. Ben yasa tanımıyorum, kural dinlemiyorum, mahkeme kararını esas da almıyorum hakkını kendine gören bir yönetim şekline  ancak demokratik olmayan düzenler içinde rastlanabilir…