Geçenlerde futbolumuzun federasyon binası arkasındaki dernek merkezindeki kahvede oturuyorduk her türlü emekli büyüklerimizle. Kamu sektöründen emekli olan Lale Devri çocuklarının tümü de nazarlara parlıyordu. Özel sektörden emekli olan Yontma Taş Devri çocuklarıysa az maaşlı çok mesaiden bitap düşmüş bir halde zırlanıyordu. Hâlihazırda ay sonunu denkleştiremeyen emekli büyüklerimizle “N’olacak bu memleketin hâli” merkezli bir muhabbete tutuşmuştuk.
Yanlış memlekette emekli olmuş babalar. Orada oturan eski topçular “Keşke profesyonel futbolculuktan emekli olsaydık” rüyasını görürken, eski olimpiyat şampiyonu ve şu anda 1985’li yüzücü Michel Phelps şu an gerçekten emekli olmuş vaziyette. E kolay değil 16 yıl boyunca Noel hariç her gün yüzüyordu Baltimore Mermisi. Haberlere göre Phelps performans günlerinde günde 12 bin kalorilik zengin mönülerle beslenmiş. Nerdeyse bol boyalı (pardon karbonhidratlı) her öğün 4 bin kalori alımı yapıyormuş bizim adam. Aralardaki karbonhidrat yüklü sporcu içecekleri de cabası.
Karbonhidrat sayesinde sürekli olarak performans patlaması yapıyordu eski şampiyon ancak şu aralar sadece konferanslardaki anılar ve fıkralar bölümüyle servetine servet katıyor. Phelps Bey’in geçen haftaki konusu da sporcu beslenmesiydi. Neler demiş? “Yoğun karbonhidrat alımına kısa vadede eyvallah ama ya uzun vadede? Açlık şekeri sürekli düşen ve yağ yakıcı hormonlar olan insülin ve leptin ne âlemde olacak? Sürekli olarak sahne gerisinde olma ve kilo alma durumu hızla artacak. N’apmalı? Doğal yağlar (zeytinyağı ve tereyağ) ve doğal proteinlerden zengin bir mönü seçmeli kendine” cinsinden açıklamalar yapmış.
E hade biz de yazalım bu konuda. Az da olsa bulgur, tarhana, az pekmez ve meyve püreli yoğurttan da faydalanalım mı? Evet. İşte, sporla uğraşmayı bırakan kişilerdeki kısa zamandaki yoğun kilo artışı bu yüzden! Sporcu dönemlerindeki karbonhidrat zengini kahvaltılar ve akşam yemekleri yakıldı ama insülin direnci de en az dört katına çıktı. E hade kiloyu geçtik, diğer hastalıklara açık bir bedenle saldım Mevla’m çayıra modeli bir düzenekle nereye kadar! Zaten eski şan, şöhret ve para yok ve de olmayacak artık.
“Bizim zamanımızda”lı cümleleri takan yok zaten. En azından hiç yoktan karbonhidrattan olabildiğince uzak bir beslenme tarzına yönelme şart oldu bizim emekli sporcular için de. Aksi takdirde pek çok eski profesyonel performansçılar gibi et bullisi olmuş emekliler kervanı yenilerini bekliyor. Afiyet olsun.
