GenelKıbrısManşetSiyaset

BM tarafların hassasiyetlerini dikkate almalıdır

BM' nin bu nokta da tarafların çekince duyduğu konuları ve hassasiyetleri giderebilecek kararlılığı göstermesi gerekiyor

BM Güvenlik Konseyi, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in, Kıbrıs sorunu için mümkün olan en kısa sürede daha fazla adım atılmasına yönelik çabalara öncülük edecek olan bir elçi atanması önerisine tam destek verdiğini ifade etti. Aynı zamanda Kıbrıs’taki Barış Gücü’ne destek ifade etti ve görev alanına tam saygı gösterilmesinin ve ilgili Güvenlik Konseyi kararlarının uygulanmasının önemini vurguladı. .Güvenlik Konseyi üyeleri, ilgili taraflara, somut adımlar atarak ve elverişli bir ortamı teşvik etmek için, son seçimlerden sonra ortaya çıkan yeni fırsattan yararlanmaları için çağrı yaptı.

Aynı zamanda, siyasi eşitliğe sahip iki toplumlu iki bölgeli bir federasyona dayalı kapsamlı ve adil bir çözüme ulaşmak için müzakerelere geri dönmek hedefiyle ilgili tüm tarafların esneklik ve uzlaşma göstermesi gerektiğine vurgu yaptı..

Güvenlik Konseyi ayrıca, tek taraflı eylemlerden ve özellikle ateşkes hattı boyunca statükonun ve ara bölgenin ihlal edilmesinden kaçınılması gerektiğini vurguladı. İlgili açıklamadan önce, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart, Güvenlik Konseyi’ne Kıbrıs sorunundaki gelişmelerle ilgili bilgilendirme yaptı.

Kısacası buradan anlamamız gereken şey şudur; Birleşmiş Milletler Kıbrıs Cumhuriyeti’nin üç garantör ülkesinden biri olan Türkiye’nin ve Kıbrıs Türk tarafının yeni politikasının (önce KKTC tanınsın, sonra masaya otururuz)yaklaşımının aksine Kıbrıs’ta BM parametrelerinin esasında siyasi eşitliğe dayalı federal modelin arkasında durduğunu ve bunda ısrarcı olduğunu teyit ediyor…Dolayısıyla bu aşamada garantör Türkiye destekli Kıbrıs Türk Liderliğinin savunduğu politika uluslararası alanda ilgi görmedi.

Peki bu anlayış bizi nereye götürür? Açıkça belirtmek gerekirse hiçbir yere götürmez. Ha şunu talep edebiliriz, Kıbrıs’ta BM parametreleri esasında iki bölgeli iki toplumlui siyasi eşitliğe dayalı federal çözüm de tarafların anladığı siyasi eşitlik farklılığını ortadan kaldırmak ve tarafların işine geldiği doğrultuda değil, net olarak bunun ne anlama geldiğini şüphelere,tartışmalara yer vermeyecek ifadelerle uluslararası anlaşma metni ile imza altına alarak taraflara güvence vermek. Zira öyle anlaşılıyor ki özellikle Türk tarafının ” Siyasi Eşitlik” ibaresinde tarafların farklı algıları olduğu yönde iddiaları var. Bu doğal bir reflekstir,dolayısıyla BM’ nin bu nokta da tarafların çekince duyduğu konuları ve hassasiyetleri giderebilecek kararlılığı göstermesi gerekiyor.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu