KıbrısManşetSiyaset

Böyle mi devlet olunur?

Bir toplum bütün değerlerinden, asırlardır sürdürdüğü yaşam tarzından, inançlarından vazgeçip hiç ait olmadığı bir kültürün parçası yapılmak isteniyor

Devlet diyorsanız, öncelikle yönetenler olarak devletin işlevselliğini baki kılacak ciddiyeti ortaya koymanız gerekiyor. Aksi devlet deyip kişisel istikbalinizi sağlamlaştırma çabası içine girerseniz bunun adına devleti savunuyorum, ya da koruyorum diyemezsiniz.

Bir ülke düşünün ve o ülkenin devlet düzeni içinde kurgulanan kurumlarını.

Eğer her ikisi de şeffaflıktan ve hesap verebilirlikten uzaklaşırsa ne olur?

Bozulma başlar, çürüme ortaya çıkar.

Bu aslında şu an bizim içinde bulunduğumuz durumu işaret eder..

Dolayısıyla her şeyden önce Kıbrıs’ın Kuzey yarısında yaşanan süreci doğru tahlil etmek gerekiyor.. Bunu eğer doğru okuyamazsak ileriye doğru adım atmayı bırakın, daha da geriye doğru bir gidişle karşı karşıya kalacağımız çok açıktır.

Peki neden böyle oluyor?

Bu sorunun cevabı yaşadığımız coğrafya üzerinde her gün maruz kaldığımız eylemlerle izah edilebilir. Bugün Kıbrıs’ı bilmeyen, Kıbrıs’ın kültürü ve değerleri ile örtüşmeyen Kıbrıs’a dair içinde en ufak bir aidiyeti taşımayan, kültürünü yok sayan, hiçbir değerine saygı duymayan, geleneklerini, göreneklerini ve bağlı olduğu değerleri özümsemeyen bir anlayışın bu ülkede başarılı olması mümkün değildir.

Dolayısıyla kimden gelirse gelsin hangi yolu, yöntemi denerlerse denesinler  Bu topraklara çalmaya çalışılan maya asla tutmayacaktır.

Malum pandemi süreci içinde okulları açık tutamadık. Özel okullar yüz yüze eğitim yaparken devlet okulları online eğitimle devam etti akademik yıla..

Ve maalesef okulları, eğitimi Sağlık Üst Komitesinin  olumlu tavsiyesine rağmen açamayan, çocukların ve ailelerin büyük zorluklar çekmesine ve yıl kaybetmesine imkan veren anlayış şimdi, Çanakkale gezisi için 3750 öğrenciye katılım çağrısı yapıyor.

Güvenli değil diye okulları açmadılar ama birçok ülkenin uçuşa bile izin vermediği Türkiye’ye binlerce çocuğu kampa gönderecekler.

Diğer yandan Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği, Evkaf ve Din İşleri Dairesi, ‘yaz Dönemi Çevrimiçi Dini Bilgiler Kursu’ düzenledi, kurs süresince her gün iki vakit namazını camide cemaatle kılacak çocuklara ‘bisiklet’ de vaat edildi..

Peki KKTC Eğitim Bakanlığı bu işin neresinde?

Öyle ya amaç eğitsel bir kurs niteliği taşıyor madem neden Eğitim Bakanlığı devre dışı bırakılıyor?

Üstelik   Anayasa Mahkemesi’nin “olmaz” kararına rağmen TC Lefkoşa Elçiliği Din Dairesi ile  birlikte bunu organize ediyor.

Peki hani “KKTC ayrı bir devletti?

KKTC için egemenlik talep ediliyordu, iki ayrı devlet talebi falan ne oldu?

Herkes aptal bir onlar alemin akıllısı..

TC Elçiliği bu tavırla zaten KKTC’nin bağımsız bir devlet olduğu yönündeki  koca yalanı da bir kez daha ortaya saçıyor..

Öyle bir duruma geldik ki değerli dostlarım bu gelişmeler karşısında aman kimseyi incitmeden, kimseyi rencide etmeden nasıl yorum yapabilirim diye dakikalarca düşünüyorum.

Bir toplum bütün değerlerinden, asırlardır sürdürdüğü yaşam tarzından, inançlarından vazgeçip hiç ait olmadığı bir kültürün parçası yapılmak isteniyor.

Bu anlayış siyasal İslamcılık ve milliyetçilik maskesiyle hayata geçirilmeye çalışılıyor.

Yüzlerine tükürseniz, ‘yarabbi şükür” deyip hiçbir şey olmamış gibi devam ediyorlar.

Her gün yeni bir hukuksuzlukla karşımıza çıkıyorlar.

Şimdi de hastanenin arazi mülkiyetini devrettiler. Kime?

Başka bir ülkeye..

Peki bu mümkün mü?

Değil.

Bir kere bu anayasaya aykırı.

Üstelik bu hamleyle o hastane de bize ait olmaz!

Nitekim konuya neresinden bakarsanız bakın bu  hukuk dışıdır.

Siz mülkiyetinizi teslim ediyorsunuz..

Muhalefete bakıyorum sessiz.

Kimse çıkıp da siz ne yapıyorsunuz demiyor ,diyemiyor..

Kıbrıslı Türkler bir halktır.

Asırlardır da onca yokluk içinde kendilerine özgü yaşam tarzları, inançlarıyla, değerleriyle, örf ve adetleriyle, kısacası kendi kültürleriyle  mevcudiyetlerini devam ettirmeyi başarmışlardır.

Hiç kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın ki bundan sonra da aynı kararlılıkla Kıbrıslı Türkler olarak kendi değerlerimiz, inançlarımız, doğrularımız ile var olmayı sürdüreceğiz.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu