Geçtiğimiz hafta güzel yağış aldı ülkemiz.
Lakin onca su denize aktı.
Zira bu suyu depolayabileceğimiz yatırımlar yarım asırdır yapılmadı ülkemizde.
Hal böyleyken su probleminin sadece başka bir ülkeden getirilecek taşıma su ile çözülemeyeceğini hala anlamayanlar var.
Nitekim küresel ısınma ve sonuçlarının tek tek ortaya çıkmaya başladığını görebiliyoruz. Öyle anlaşılıyor ki iklim değişikliğinden dolayı gelecek yıllarda haftalar içerisinde almamız gereken yağışları, günler içerisinde hatta saatler içerisinde alacağız. Dolayısıyla ülkemizde bütün bunları dikkate alıp göletler yapmaz ve ormanlarımızı korumazsak, daha fazla kuraklaşacağımız önümüzde duran bir gerçek. Zira yağan yağmurlar yeraltına gitmeye fırsat bulamadan şimdi olduğu gibi denize akmaya devam edecek.
Bugün Türkiye’den suyu tedarik edebiliyoruz belki ama bununla tek başına bu büyük sorunun ortadan kalktığını söyleyemeyiz..
Şöyle bir düşünün Türkiye’de iklim değişikliği vs gibi etkenlerden dolayı bir gün susuz kalırsa bizim alternatifimiz ne olur? Var mı bunun cevabı?
Görüldüğü kadarıyla yok!
Hatta bunu düşünecek bir vizyonu da görmek mümkün değil ülkemizi yöneten siyasi anlayışta, ve tabiki onlara muhalefet edenlerde de böyle bir soruya cevap verebilecek çalışmaların olduğunu göremedik. Dolayısıyla günü kurtarmaya yönelik adımlarla doğaya iyi yönde hiçbir yatırım yapmadığımız gibi dengesini bozmaya onu yok etmeye devam ediyoruz.
Ve fakat nereye kadar?
İlla ki bunun bir karşılığı olacak ve insanoğlu doğaya verdiği ehemmiyet kadar yeryüzündeki varlığını sürdürebilecektir.
