Bu iş böyle nasıl olacak?
TL’nin değer kaybı ve yüksek enflasyon nedeniyle verilen belli oranda “maaş artışları” hayat pahalılığının önüne geçilmediği sürece bir işe yaramayacaktır
Öyle anlaşılıyor ki büyük bir bütçe açığımız var. Dolayısıyla şu çok açık ki, 24 Ocak itibariyle seçilen ve iktidara talip olanlar kimler olursa olsun başta ekonomi akabinde sağlık ve daha birçok sorunla mücadele etmek durumunda kalacak. Öyle anlaşılıyor ki, bu süreçte zamlar başta enerjide (elektrik, akaryakıt) olmak üzere çok sayıda mal ve hizmete yapılacak fiyat artışlarıyla birlikte insanlarımızın zaten kaybettikleri alım gücünün üzerine çok ağır bir darbe daha gelecek.. Bu zamların bir kısmı maalesef kaçınılmaz görülüyor. Üstelik bu anlamda konuya baktığımız zaman genel olarak mevzu bizim kontrolümüz dışında şekilleniyor..
TL’nin Türkiye’nin para politikasından mütevellit döviz karşısında uğratıldığı değer kaybı para birimi TL olan KKTC’yi de olumsuz etkilemesiyle birlikte ortaya çıkan ekonomik darboğazın getirdiği sorunlar hepimizin üzerinde yıkıma neden oluyor. Bu elbette bugün içinde bulunduğumuz ekonomik açmazların temel sorunlarını içeriyor. Ve fakat bunun yanında bir takım sorunlar da vardır ki, bu tamamıyla bugüne kadar gelmiş geçmiş iktidarların bağımlılık esasında kabullendikleri ve altında kaldıkları yönetim anlayışının getirdiği olumsuzluklar ile ilintilidir. Oysa ülkemizdeki mevcut olanakların doğru kullanılması halinde bugün birçok sorunun üstesinde gelinebileceği gerçeği de ortada durmaktadır.
Dolayısıyla fırsatların kazanıma dönüştürüleceği bir anlayışla kurumlarımızı olabilecek en iyi ve etkin şekilde kullanabileceğimiz bir anlayış geliştirmemiz elzem olmuştur. Bugünkü şartlarda sadece kamu üzerinden giderilmeye çalışılan, reel sektörü yok sayan bu politikanın bir müddet sonra işlevsiz kalacağını da kestirmek zor değil. Nitekim TL’nin değer kaybı ve yüksek enflasyon nedeniyle verilen belli oranda “maaş artışları” hayat pahalılığının önüne geçilmediği sürece bir işe yaramayacaktır.
Zira böyle bir durumda alım gücününü iyileştirmiyorsunuz.
Kaldı ki burada tek bir kesim üzerinden denge kurmakla diğer kesimleri kesip atarak gelir adaletine vurulan darbe ile ortaya çıkan gelir adaletsizliği makası açıldıkça sosyal patlamaların getirdiği olumsuzluklardan herkes nasibini alacak.
