Manşet

Bunun sürdürülemez olduğunu anlamıyoruz

İtalya'da tutuklanan Avukat Akan Kürşat'a yöneltilen suçlamaların belgesi ortaya çıktı, buna göre ilgili belgede başkasına ait bir malı izinsiz satmak, nitelikli dolandırıcılık ve kara para aklanmasına ilişkin iddialar var

Oysa Akan Kürşat bir avukat. O sadece bugün birçok avukatın da meşgul olduğu ve  yaptığı işlerden farklı bir şey yapmadı. Kuzey Kıbrıs Yasaları nezdinde  birilerine mal satışı ve veya bu malın satışında aracılık yaptı. Bugün emlakçılar,inşaat şirketlerinin yaptıkları da bu! Kuzey Kıbrıs’da 1974 sonrası kurgulanan düzen içinde oluşturulan hukuki zeminin sağladığı olanaklar ile birçoğumuz bunu ticari faaliyet olarak niteleyebilir.  Ve fakat çok net ki bizim tek başımıza yarattığımız bu düzenin içinde meşru faaliyet olarak addedilen bazı konular uluslararası hukuk nezdinde suç teşkil ediyor ki bugün bunu idrak etmesi gerekenler arasında   hukukçular ilk sırada olmalıydı..

Lakin ülkenin koşulları ve oluşan konjonktür içinde yoğunlaşan dış talebi karşılamak için  başlatılan ekonomik aktivitelerin en cazip şekli olan yap sat sistemi içinde büyük kazançlar sağlayan inşaat ve emlak sektörü bu anlamda lokomotif oldu ve cazip geldi.. Bu konjonktür içinde bazı avukatlarda kendilerini cezbeden ve yüksek kazançlar elde etmelerini sağlayan   bu sektör içinde aktif rol almaya başladılar.Ancak çok açık ki bu cazip durum içinde  gözden kaçanlar oldu..

Mesela Kıbrıs’ın içinde bulunduğu siyasi sorunla birlikte Ada’da oluşturulan Güney,Kuzey tanımlaması muğlak bir durumu anlatıyor. Nitekim Kıbrıs’ın Güney tarafında kalan Türk mallarının eğer mal sahiplerinin rızası ve bilgisi dahilinde resmi olarak imza altına almadan satılmamışsa bu malların sahibi Kıbrıslı Türklerdir..

Kuzey içinde aynı şey geçerlidir.

Kuzey tarafında kalan Rum malları mal sahiplerinin rızası onayı alınmadan resmi imza altına alınmadan satışı ve alışı yapılamaz. Nitekim Kuzey Kıbrıs otoritesi içinde iç hukuk yolu olarak ortaya çıkan taşınmaz mal tazmin komisyonunun ana işlevi de bu değil miydi? Kuzey Kıbrıs bölgesinde kalan Rum mallarını mal sahiplerinin talebi ve isteği doğrultusunda  değer biçip bu malların karşılığının onlara ödenerek alınması bunun için değil miydi?  Velhasıl diyeceğim o ki uluslararası hukuka dahil olmayan Kuzey Kıbrıs bölgesinde bizim ticari faaliyet kapsamında değerlendirdiğimiz Rum mallarının ( tahsis, puan karşılığı, eşdeğer vs gibi kılıflar uydurup meşruiyet kazandırdığımız )  emlak alım satım işlerinin uluslararası hukuka dahil ülkelerde başkalarına ait malların izinsiz,istemsiz satışı veyahut el değiştirmesi olarak nitelendiriliyor ve bu suç unsuru oluşturuyor.Dolayısıyla uluslararası hukukun dışında kalmanın bir sonucudur bugün Avukat Akan Kürşat’ın İtalya’da başına gelenler. Ve elbette bu konu sadece Akan Kürşat özelinde yaşanan bir durum da değil ve bununla da sınırlı kalmayacağını  öngörmek mümkün..

 

 

 

 

Diğer Haberler

Başa dön tuşu