EkonomiKıbrısManşet

Çağıner: Bu ülkenin sağlığı bizim ailemizin sağlığıdır

Turizm sektörüne devlet tarafından söz verilen 1500 TL’lik desteklerin Eylül ayından beri ödenmemesinden yakınana Çağıner, 10 bin turizm çalışanın ciddi zorluk çektiğini kaydetti

Kıbrıs Türk Otelciler Birliği Başkanı Dimağ Çağıner katıldığı bir televizyon programında Sağlık Yüksek Kurulu’nun bugün aldığı kararları değerlendirdi.

Otelcilerin bu ülkenin insanı olduğunun altını çizen Çağıner, ötekileştirildiklerine tepki gösterdi “bu ülkenin sağlığı bizim ailemizin sağlığıdır” ifadelerini kullandı.

Turizm sektörüne devlet tarafından söz verilen 1500 TL’lik desteklerin Eylül ayından beri ödenmemesinden yakınana Çağıner, 10 bin turizm çalışanın ciddi zorluk çektiğini kaydetti.

Dimağ Çağıner’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Adaya gelişlerin tümünü casinolara bağlayan bir algı var. Özellikle karatinasız gelişlerde tümü kumar oynamaya geliyor diye adlandırıldı. Bunun nasıl ayıp olduğunu anlamak mümkün değil. Casinolar lisans ile oynatılan işletmeler. Üzerlerine düşen vergileri pandemi süresince kapalı olmalarına rağmen ödemek zorunda olan işletmeler. Sektörlerin tümüne baktığımız zaman neredeyse tümüne faydası olan bir sektör. Bu yadsınamaz ve bunu söylemekten çekinmiyorum. Adaya gelecekleri direkt casinolara bağlamamak gerek ‘Casinocular gelmeyecek ne güzel olacak zaten bize bunlar bütün pislikleri getirirlerdi’ diye söylüyorlar. Bu insanları ayrıştırıcı ve ilgi ve alakayı o yöne çekmektir. Bir anlamda öyle bir şey söyleyelim ki herkes bize destek versin bunlar kötüdürler bunların üzerine atalım bu suçu kendimize topluluk yaratalım diye bir algı var.

Esas sıkıntı, casinoculuk otelcilik sektörü adına ne derseniz deyin bu bir turizmdir. Turizm sektörünü olduğu gibi Covid-19’un dostu, kapıları açalım, herkes bu adaya gelsin bize ne, biz bundan paramızı cebimize atalım patronlar olarak gibi bir algısı var. Bu pandeminin başladığı ilk günden beri böyle.

Biz şuan Covid-19’un nasıl bir hastalık olduğunu, korunmanın ve sıkıntıları nerede yarattığını tecrübe ettik.

En son geldiğimiz noktada 3 günlük gelişlerle çift PCR’la gelişler kapsamında paketler hazırlandı.

Bu 3 günlük girişlerle birçok alanda ekonomiye büyük bir artı ve bir şekilde çarkın dönmesini sağladı.

Bu çarktan inşaların maalesef özellikle seçmek istedikleri şey otelcilerin ve casino sahiplerini para kazanmak için bu eylemi yaptıkları oldu.

Evet, ticari bir eylemdir fakat bu eylemin sonucunda aylardır kapalı kalan bir şekilde çalışamayan sektörün biraz olsun ticari işlemler yaparak en azından maaşını ödeyebileceği bir noktaya gelmesi sağlamaktı.

“TURİZM DESTEKLERİ EYLÜL’DEN BERİ ÖDENMİYOR”

Bize söz verilen 1500 TL’lik destekler Eylül ayından beri ödenmiyor. Bizim yapmamız gereken bir nebze bu sektörün içerisinde çalışan otelleri ki şuanda otellerin yüzde 60’ı kapalı.

Halen daha 10 binin üzerinde istihdam etmeye devam ediyor. Daha önce verilen rakamlarda 10 bin kişiden KKTC vatandaşları yüzde 22 civarında iken şuanda reel olarak yerli istihdam sayısı yüzde 35’lerin üzerinde. 10 bin kişinin 3 bin 500’ü yerli insanımızdır. Biz bu süreç içerisindeki tek talebimiz sağlık kurallarına dikkat ederek dükkânı açık tutabilme derdindeyiz.

“BİZ TURİZMCİLER HALKTAN KOPUK İNSANLAR DEĞİLİZ”

Dünya pandemi içerisindeyken bizde 0 vaka olması mümkün değil. Kıbrıs şuana kadar çok iyi götürdü.

Halkın çok desteği olduğu söyleniyor, biz turizmciler halktan kopuk insanlar değiliz.

Bu memlekette vaka olmaması güzel bir şey. Tüm ailemizi koruyabilmemiz değerdir. Dünya yıkılırken ölümler olurken böyle bir şeye sahip olmak kesinlikle artı bir şeydir.

Dünya bu süreci götürürken ekonomi ile bir şekilde sağlığı da dengeli götürmeye çalıştı.

Sağlık Üst Kurulu’nun da ve hükümetin de elinde gerekli yasalar var. Sağlık sisteminin bizi kaldıramayacak bir noktaya geldiği zaman musluğu kapatma imkânı var.

Bunu gerek duydukça kullanıyor. Bugün de bunu kullanma içgüdüsü ile kullandı. Bir şekilde kararlar üretildi. Bu kararların sonucunda belli bir süre kapanma gibi algılanacak kararlar üretildi.

“KEŞKE ÖYLE BİR İMKÂNIMIZ OLSA DA HAZİRAN AYININ SONUNA KADAR KAPANABİLSEK”

Ancak ekonomiden yoksun kararların sürdürülebilmesi mümkün değildir. Keşke öyle bir imkânımız olsa da Haziran ayının sonuna kadar bu ülkeyi kapatalım. Sıfır vaka ile gidebildiğimiz kadar gidebilelim. Bizim tercihimiz budur.

Ama burada bunun bir maliyeti var birileri hayatını normal yaşarken birileri de ekonomik katkıdan hiçbir destek almadan hayatını sürdürebilmesi mümkün değildir.

1 sene kapalı kalsak bu işletmelerin patronlarına bir şey olmaz ancak yetiştirdiğimiz kalifiye iş gücünü kaybederiz, bu ülkede yerleşmiş kirasını, elektriğini ödeyen okul parasını ödeyen insanı kaybederiz.

Biz insanımızın canının yanmasını ölmesini istemeyiz ama diğer taraftan da binlerce insanın bu uğurda sefalet içerisinde yaşamasını da istemeyiz.

“BU ÜLKENİN SAĞLIĞI BİZİM AİLEMİZİN SAĞLIĞIDIR”

Biz Otelciler Birliği olarak uzaydan gelmedik, bu ülkenin sağlığı bizim ailemizin sağlığıdır. Pandemi bittikten sonra yükseköğretim, turizm sektörü ayakta değiş ise istihdamı veya ekonomiye katkıyı nereden bulacağız. Bizim önerilerimiz, bu operasyonların daha önlemli bir şekilde devam etmesi yönünde.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu