ÇevreKıbrısManşet

Çevreyi kirletmekten usanmadınız mı?

Boğaz Piknik Alanı'ndaki çevre kirliliğini görüntüleyen GIYNIK, görmekten usandığımız ancak yapmaktan usanmadığımız doğa katliamını gözler önüne serdi.

Havaların ısınmasıyla kimileri kendini deniz kenarına atarken, kimileri de doğaya gitmeyi tercih ediyor. Ancak bazı duyarsız insanlar bunu yaparken ne doğaya bıraktıkları artıkları düşünüyor, ne de o artıkların çevreye verdikleri zararı.

Biz aynı fotoğrafları çekip, haberini yapmaktan ve toplumu çevreye karşı daha duyarlı olunması gerektiği konusunda uyarmaktan yorulduk, ancak Boğaz Piknik Alanı’na giden insanlar çevreyi kirletmekten hala bıkmadı usanmadı.

Boğaz Piknik Alanı’ndaki çevre kirliliğini görüntüleyen GIYNIK, görmekten usandığımız ancak yapmaktan usanmadığımız doğa katliamını gözler önüne serdi.

Halka açık bir piknik alanı olan Boğaz Piknik Alanı’na giden insanlar çöplerini toplayarak, çöp kutularına atmak yerine, artıklarını kendi ayak izleri olarak doğaya saçıp gidiyor.

Küresel ısınmanın gittikçe arttığı ve iklim değişikliklerine neden olduğu açıkça ortadayken ve insanoğlunun dünyayı kurtarabilmek, yaşamlarını sürdürebilmek adına karbon ayak izini azaltması gerekirken, GIYNIK’ın piknik alanında görüntülediği fotoğraflar yine içler acısı.

Doğada geri dönüşümü olmayan ve doğada yaşayan canlılara da zarar veren naylon poşetler, pet şişeler, kola tenekeleri, içki şişeleri Boğaz Piknik Alanı’nın adeta yeni bitki örtüsü.

Etraftaki çöpler sadece bir atıktan ibaret değil, aynı zamanda bu yüksek sıcaklıkların yaşandığı ülkemizde orman yangınlarına da davetiye çıkarıyor.

Herkes, Covid-19’dan ölme korkusu yaşarken, aslında gerçek yuvamız ve içinde yaşadığımız dünyaya iyi bakmayı unutuyor.

Geçtiğimiz haftalarda Limasol bölgesinde baş gösteren yangının bir benzerini biz de yaşamak istemiyorsak, çocuklarımıza yaşanabilir bir dünya bırakmak istiyorsak ve kaynaklarımızın tüketmek istemiyorsak doğayı kirletme eğiliminden bir an önce vazgeçmeliyiz.

Nasıl ki evimizde çöplerimizi çöp kutusuna atıyor ve etrafta atıl halde bırakmıyorsak, esas yaşam kaynağımız olan evimizi yani dünyayı da atıklardan korumak zorundayız.

Çevreye karşı daha duyarlı olursak, hem kendimize hem de gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmış oluruz.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu