Doğu Akdeniz Üniversitesi Toplumsal Duyarlılık Merkezi tarafından organize edilen “Cinsel Tacize Dur De” eylemi bugün Mağusa’da yoğun bir katılımla gerçekleşti.
DAÜ Psikoloji Bölüm Başkanı Fatih Bayraktar tarafından yapılan basın açıklamasının ardından gerçekleştirilen eylemde, ülkemizdeki tüm yetkili kurumların cinsel taciz ve saldırıya karşı politika geliştirmesi ve bunu etkin biçimde hayata geçirmesi gerektiğine yönelik sorumluluk hatırlatıldı.
DAÜ Psikoloji Bölüm Başkanı Fatih Bayraktar tarafından yapılan basın açıklaması şu şekilde:
“Değerli basın mensupları, konuya duyarlı olan ve bugün burada yürüyüşümüze destek veren değerli katılımcılar;
Cinsel taciz kurbanın ya da mağdurun onayı olmadan güç kullanılarak ya da tehdit edilerek yapılan istenmeyen cinsel içerikli davranışları içermektedir.
Cinsel taciz, cinsel amaç içeren söz, yazı, jest, mimik veya herhangi bir hareket ile gerçekleştirilebileceği gibi kısa mesaj, sosyal medya ağları, bilişim teknolojileri üzerinden de gerçekleştirilebileceği.
Cinsel taciz 18 yaş altı çocuklara karşı işlenmesi halinde cinsel istismar olarak adlandırılmaktadır.
Cinsel tacizin ve cinsel istismarın beslendiği kaynak toplumsal cinsiyet eşitsizliğidir. Bu nedenledir ki üniversiteler de dahil olmak üzere toplumsal yaşamın her alanında sıklıkla karşımıza çıkmaktadır.
Ancak bu sıklığa rağmen mağdurların eşitsiz koşullarda bulunması, şikayet edebilmeleri için cesaretlendirilecek bir sistemin bulunmaması ya da olsa bile bu sistemin işletilmemesi, konuyla ilgili bireysel ve toplumsal bilincin henüz yeterince gelişmemiş gibi unsurlar cinsel taciz ve cinsel istismarın yargıya intikal etmemesine, bireylerin sorunla tek başlarına mücadele etmeye mecbur bırakılmasına neden olmaktadır.
Biz bugün burada Doğu Akdeniz Üniversitesi Toplumsal Duyarlılık Merkezi olarak bu nedenle bulunuyoruz.
Söylenemediği, yüksek sesle dillendirilemediği için yokmuş farzedilen toplumsal bir sorunun var olduğunu, sıklıkla yaşandığını, mağdurlarının çoğunlukla susmak zorunda bırakıldığı, bu nedenle de yıllarca belki de ömürleri boyunca psikolojik sıkıntı ve sorunlarla boğuşmak zorunda kaldığı bir hak ihlaline, bir suça işaret etmek için buradayız.
Mağdurların sesi olabilmek, onlara yalnız değilsiniz diyebilmek için buradayız. Kadınların, erkeklerin, çocukların, LGBTIQ+ bireylerin toplumsal cinsiyet eşitliği içinde yaşadığı, geliştiği cinsel taciz ve istismardan arınmış bir toplum ve dünya yaratabilmek adına buradayız.
Ülkemizdeki tüm kurumların cinsel tacize ve saldırıya karşı politika geliştirmesi gerektiğini, bunu etkin bir biçimde hayata geçirme sorumluluğu olduğunu hatırlatmak için buradayız. Desteğiniz için tekrar teşekkür ederiz.”
