EğitimKadınKıbrısManşetSağlık

Çocuklar saygındır

Çocuklar için, ‘çocukluğa dair’ araştırma ve öğretim alanında 21.yılını sürmekte olan bir akademisyen olarak söylemek istediklerimi Çocukluğun Coğrafyaları isimli köşeden seslendirmeyi tercih ettim

İlk yazıya konu bulmak, ya da bir başka deyişle, olanca konuyu ilk yazıya damıtmak, ‘çocuklar için’ yazmak söz konusu olduğunda hayli zor..

O halde vakit kaybetmeden başlamalı.

Çocuklar için, ‘çocukluğa dair’ araştırma ve öğretim alanında 21.yılını sürmekte olan bir akademisyen olarak söylemek istediklerimi Çocukluğun Coğrafyaları isimli köşeden seslendirmeyi tercih ettim.

Elbette bu tercihin pek çok geçerli nedeni var. Bu nedenleri zaman ve yazılar ilerledikçe derinlemesine aktarmaya çabalayacağım. Şimdilik en güçlü ve öncelikli neden ile başlamayı isterim. Bu köşe ilhamını, Çocukluğun Coğrafyaları* isimli kitaptan, özel izinle alıyor. Kitabın yazarı, yaklaşık yarım yüzyıllık akademik yaşamı, çocuklar için çalışmak, araştırmak, araştırma merkezi yürütmek, müze kurmak ve bu satırlara sığdıramayacağım güzellikte ve anlamda bilimsel birikimi bizlere sunmak ile dopdolu olan Prof. Dr. Bekir Onur. Yaşamım boyunca öğrencisi olmaktan kıvanç duyacağım. Bugün 3.kuşak araştırmalar için halen bilgi ve ilham kaynağımız olmayı sürdürüyor.

İşte bu köşenin ilhamı böylesi sağlam temellere dayalı olarak inşa ediliyor. Hemen burada, Sn.  Derviş Doğan’a da teşekkürü teslim etmeliyim. Desteği ve güveni olmasaydı, cesaretlenemeyebilirdim. Biz akademisyenler için, akademik sınırlar ile çerçevelenmemiş yazıları kaleme alabilmek pek de  kolay olmuyor. Umarım yazılar, çocukların dünyasına katkı sağlayabilecek, okuyucunun üzerine düşünüp eyleme geçebileceği etkiyi yaratabilir.

Günün birinde, doğrudan çocuklara yazabilme umudu beni çok heyecanlandırıyor. Çocukların dünyasına girebilen hiçbir yetişkinin mutsuz olma olasılığı yoktur, ancak giriş vizesi almak hiç de sanıldığı gibi kolay değildir. Günümüz modern anaokulunun kurucu babası Friedrich Froebel’in esin kaynağının bahçesinde özenle çiçeklerini yetiştiren bahçıvanlar olduğu bilinir. Bugün bilinen adıyla anaokulu, Almanca’da ‘Kindergarten’ yani ‘çocuk bahçesi’. Çünkü tıpkı doğadaki tüm bitkiler ve özellikle de çiçekler gibi, çocukların da iyi yetişmesi için belirli koşulların oluşması gerekiyor.

Her çocuk, yaşama kendine özgü bir donanımla merhaba diyor. Ne yönde geliştiği ise, kendilerine sağlanan olanaklarla ilişkili. Şüphesiz ki eğitim, bu olanaklar arasında ilk sırayı almalı. Ancak günümüzün yarışmacı kültüründe, çocuğun yeşermeyi bekleyen çekirdek potansiyelinin ve belki de en önemlisi yaratıcılığının ortaya çıkmasını engelleyici riskler mevcut. 21.yüzyılın, politik, kültürel, psikolojik, ekonomik, biyolojik, eksenli karmaşık sorunlar salgınının olanca hızıyla sarıp sarmaladığı günümüz dünyasında ‘çocuk odaklı’ fikirlerin savunucuları halen çetin bir mücadele vermektedir. Bu mücadele itici gücünü daima çocuğun saygınlığından alır.

 

*Onur, B. (2021). Çocukluğun Coğrafyaları, Ankara: İmge Kitabevi.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu