Tanınmış Avukat Murat Metin Hakkı diyor ki; “ KKTC’de Annan Planı’nı sonrası inşaat üzerinden sağlanan ekonomik gelişimin şimdi benzeri bir dönem var. Rum Tarafı bu gelişimi bir şekilde durdurmak istiyor”
Ne kadar absürt bir yaklaşım,üstelik bunu bir hukukçu söylüyor.
Nitekim burada bahse konu ekonomik gelişim diye atıfta bulunulan konu Rum malları üzerinden ekonomi gelişme sağlıyoruz argümanı..
Yani başkalarına ait malları satarak (Rum Mallarını) ekonomik gelişme sağladığımız için Rumlar da bunun önüne geçmeye çalışıyor.
Tanınmış Avukat Murat Metin Hakkı’nın düşüncesi bu..
1974 sonrası Kıbrıs’ın kuzey yarısında kalan Rum malları üzerinden elde ettiğimiz ekonomik gelişme. Bu çok çirkin bir yaklaşım olmakla birlikte sürdürülebilir olmadığını da keşke dile getirseydi Sayın Hakkı.
Bir avukat olarak bu durumun getireceği tehlikeli durumu da hukuki olarak izah etseydi bize. Nitekim bu ülkede siyasi bir sorunumuz varken, şimdi buna bir de hukuki sorunların eklenmesiyle açmazlar büyüyor Adada.
Mal tazmin komisyonu ile oluşturulan iç hukukun da belli bir aşamadan sonra işlevini yitirmesiyle birlikte bu tehlikenin boyutunun da arttığı gerçeğini nasıl göz ardı edebiliriz? En basit izahı ile bugün Kıbrıs’ın kuzey yarısında Rum malları üzerinden elde edilen kazançların Kuzey Kıbrıs’ta yaratılan yapı içinde otorite tarafından meşrulaştırılması uluslararası hukuk nezdinde bir ehemmiyete sahip değil. Dolayısıyla Avukat Akan Kürşat’ın İtalya’da maruz kaldığı durum bunun bir sonucudur.
Ha bundan sonra ne olur sorusunu kendimize sormamız gerekirken, bu absürt durumu ekonomik gelişimimizi durdurmaya yönelik bir hamle olarak değerlendirmek gerçeklerden çok uzak olur.
Kaldı ki bu işi yapan,yani müteahhit,emlakçı inşaat yapan satan velhasıl ,bu malları satan,satışında aracılık eden herkesi bundan sonra böyle bir tehlike bekliyor ki bizim bunu hukuki bir zeminde çözmemiz gerekiyor.
