Yani elbette medya yanlış veya yalan yazmış olabilir ama “temaslı” olduğu söylenen bir vekilimiz, “yok canım, dokunmadım” demiş!
Temaslı olmayı, “doğrudan temas etmek” olarak algılıyor olabilir de olmayabilir de!
-*-*-
Abi aşılanalım mı?
Aşı henüz yok ki bu da ayrı bir sıkıntı ama bu konuda kafam net; “evet aşılanmalıyız!”…
Peki Astra Zeneca?
İngiltere’nin tamamı aşılandı, bence sıkıntı yok!
Yan tesiri mi?
Kesinlikle vardır ama bu aşı konusunda ve genelde Covid 19 ile ilgili en güvenilir kaynak, dileyen dilediği kadar komplo teorisi uydursun, Dünya Sağlık Örgütü’dür!
-*-*-
WHO’nun tavsiyeleri, internet sayfasında yer alıyor…
Gayet rahat anlaşılan bir dille kaleme alındı…
Evet İngilizce ama devletimiz bunu Türkçe’ye çevirip, birkaç yüz bin TL’ye nefis kamu spotlarına dönüştürebilir.
-*-*-
Ne mi yapmalıyız!
Efendim, Covid 19 bulunduğunuz ortamda var mı?
Evet vardır!
Az ya da çok, bulunuyor guduz!
O zaman, çok basit önlemler alacaksınız…
Bu önlemleri, Dünya Sağlık Örgütü yani kısaca WHO şöyle sıralıyor:
Fiziki mesafeye dikkat edeceksiniz…
Nedir bu mesafe?
İki metre, üç metre uzak…
Herkesten uzak…
Zor mu bunu yapmak?
Değil!
WHO, “en az bir metre” diyor ama artırmakta fayda var diye düşünüyorum…
-*-*-
Maske takacaksınız…
Kapalı ortamları sürekli havalandıracaksınız ki şu anda hava gayet uygun, pencereler sürekli açık durmalı!
Kalabalık ortamlardan mümkün olduğunca hatta her zaman uzak kalacaksınız!
Yani cenazedir, namazdır, düğündür, kesinlikle katılmayacaksınız!
Namaza gitmezsek Allah günah yazmaz mı?
Abi size garanti veriyorum, yazmaz!
Yani beni söyletmeyin; “akşam görüştüm, sıkıntı yok, geçsin bu günler, faiziyle kılarsınız” dedi!
-*-*-
Şaka bir yana; ellerinizi çok sık bir şekilde sabunlu suyla yıkayacaksınız; asla hiçbir ortamda aksırmayacak, öksürmeyecek, hapşırmayacaksınız!
Haaa kaçamadınız mı?
Derhal, dirseğinizin iç kısmı ile ağzınızı kapatıp, öyle aksıracaksınız!
-*-*-
Hava çok güzel…
İlla ki kahveye, restorana mı gideceksiniz?
Çok sık gitmeyin derim ama mutlaka mesafeye ve açık havada olmaya özen göstereceksiniz!
Yukarıda da söyledik, kalabalık ortamlardan kesinlikle uzak duracaksınız…
Yok illa ki bulunmak zorundaysanız da, süreyi çok kısa tutacaksınız!
-*-*-
Zor mu bunları yapmak?
İlla ki durup kol mesafesinde sohbet etmenize gerek yok ama diyelim ki yürüyüş yapıyorsunuz, mesafeyi açık tutup, maskenizi mutlaka takacaksınız ve öyle dedikodunuzu yapacaksınız!
Serhat da çok şişmanladı!
Yaaaa.
Bu kadar!
Kalan dedikodunuz varsa, ertesi günlere yayacaksınız!
Yani, gereksiz sosyalleşmeye ihtiyacınız olmamalı!
-*-*-
Gala meselesi!
Abi, gala gibi etkinlikler, yayılmanın esas sebepleri ve kaynakları!
Çok yoğun vaka oranının bulunduğu yerlerden gelenlerle kesinlikle “negatif PCR da olsa”, toplantı gibi etkinlikten uzak duracaksınız!
-*-*-
Yani örnek mi istiyorsunuz?
Bugün Türkiye’den bakan geliyor; yanında en az 50 koruma, 50 de yardımcısı olacak!
Aman dikkat!
Mesafe ve maske çok önemli!
Ama nasıl olur?
Olacak abi!
Başka türlü korunamazsınız!
Mesela tarım bakanımız en az 14 gün bakanlar kurulu toplantısıymış, meclismiş, katılmamalı!
Ama, aynı kişi veya kişilerle “temaslı olan” varsa, onlar da!
-*-*-
Maliye Bakanı Türkiye’de!
En az on toplantısı oldu!
20 kişiyle toplantı yapmışsa, bu 20 kişinin en az 1 tanesinin “pozitif” olma olasılığı yüksek!
Türkiye’de oran şu anda böyle!
-*-*-
Bunları WHO mu söylüyor!
Elbette WHO’nun söylediklerinde, “Başbakan Ersan Saner’in temaslı olma olasılığı çok yüksek” gibi spesifik bir ifade yok ama anlatılanlar, bunu işaret ediyor; dikkat edeceksiniz!
-*-*-
Maske nasıl takılır?
WHO, bunu da anlatıyor ama bir çok kişi, özellikle “burun” denen aygıtı açıkta bırakıyor!
-*-*-
Peki başka?
Abi, WHO diyor ki, “çok derin nefes alınıp verilen” mesela kapalı spor mekanlarından, gece kulüplerinden, penceresiz ve kalabalık çalışma ofislerinden, koro çalışmasından, toplu ibadet edilen mekanlardan veya yüksek sesle konuşanların veya şarkı söyleyenlerin olduğu kalabalık yerlerden mutlaka uzak duracaksınız!
Neden?
Çünkü WHO diyor ki, “bu beytambal, ağızdan çıkan tükürücüklerin içinden bulaşır”…
-*-*-
Sık bir şekilde ellerinizi sabunla yıkayacaksınız… Ve bol su tabii ki…
Ellerinizle ağzınıza, burnunuza, gözünüze ve başka insanlara dokunmayacaksınız…
Basit öksürüğünüz, hafiften sıcaklığınız ve hatta hafif bir baş ağrınız varsa, işe, gezmeye, misafirliğe, yürüyüşe, markete kısacası hiçbir yere gitmeyeceksiniz!
“Komşuda bir kahve içip dönerim” olmaz abi! Lütfen abla!
Yapmayın!
“Beş dakika atılıp marketten bir ekmek alayım” da yok!
Kal evde!
Ve herkesten uzak dur!
Öyle diyor WHO!
-*-*-
Ve WHO diyor ki, sağlıklı, besleyici şeyler tüketeceksiniz…
Küçük çocuklarınız varsa onlara en sağlıklı anne – baba görevini yerine getireceksiniz…
Bol bol kaliteli zaman ayıracaksınız…
Fiziki anlamda kesinlikle çok aktif olmaya çaba harcayacaksınız…
Ve bunların ötesinde, herkesten uzak kalırken, zihninizi de rahatlatmanız gerekecek…
Yani ruh sağlığınıza çok iyi gelen şeyler üreteceksiniz, yaratacaksınız…
Ve son bir WHO tavsiyesi; abiciğim – ablacığım kesinlikle sigarayı veya tütün ürünlerini keseceksiniz!
-*-*-
Haaaa, kafanızı bulandıran, garip garip bilgileri yayanlar mı?
Bu ülkede, bu tür bilgileri yayanlara karşı her hangi bir yasal engel olduğunu sanmıyorum.
Ama, Facebook, Twitter, Instagram, Youtube gibi platformlar başta olmak üzere, hiçbir sanal ortamda, “sakın aşı yapmayın, virüs yalandır, virüs yoktur sadece Allah vardır, bir tek Allah’tan korkun vesayre vesayre vesayre gibi” bilgilerin paylaşılmasına izin verilmiyor…
İngiltere, WHO ile işbirliği yapıyor ve bu tür bilgileri yayanlar hakkında ciddi yaptırım uyguluyor…
“Efendim, bu yasaklar bile, bazı bilgilerin doğru olduğunu ve gizlenmeye çalışıldığını ispat ediyor, bu yüzden maske de takmayın, aşı da olmayın” diyenler olacaktır!
Size tavsiyem, en güvendiğiniz doktorunuz, doktorlarınızla konuşmak ve mümkün olduğunca WHO’nun tavsiyelerine uymaktır.
