KıbrısManşet

Covid-19 dünya tarihinin en büyük aldatmacası mı ne dersiniz?

Dünyada bazı ünlü tanınmış doktorlar bu salgının gerçek yüzünü bilmelerine rağmen gerçekleri söylemiyorlar. Çünkü bildiğiniz gibi İlaç Endüstrisi para odaklı bir endüstridir ve tıp öğrenimi de dahil her şeyin üzerinde olağan üstü etkilidir, onun için sağlık çalışanlarının bu duvarı yıkabilmeleri imkansızdır

Sevgili arkadaşlarım ben panik yapmamaya ve bu virüsten korkmamaya devam edeceğim…

Mart 2020’den beridir bu Covid-19 hakkında yapmadığım araştırma okumadığım yabancı makale kalmadı. Sn. Ali Pilli, ekibi ve bilim kurulu, bu hastalık verem hastalığı değildir. Böyle insanları apar topar toplayarak hijyenden uzak karantina odalarına kapatıp hiç arayıp sormamakla ne yapığınızı sanıyorsunuz acaba? Bir aya kadar grip mevsimine giriyoruz, acaba bu işin altından nasıl kalkacaksınız? Çünkü covid-19 ile enflüanzayı ayırt eden testler ancak önümüzdeki 5 ay içerisinde üretilecek. Yani günaydın be arkadaşlar ama bu testler yüzde yüz covid-19 virüsü taşıyorsunuz demiyor. Bu pandemi tiyatrosu başladığından beridir ben vaka sayılarının her gün açıklanmasına hep karşı çıkmışımdır. Neden mi? Açıklayım o zaman;

Bu vaka sayıları açıklanıyor ama bu vakaların gerçekliğine ve dinamikliğine ve arkasında yatan sebeplerine ilişkin ne biliyoruz? Hiçbir şey bilmiyoruz, varsa bilen ve kanıtı olan çıksın açıklasın. Şimdiye kadar yapılan testlerde ki dünyada milyonlarca test yapıldı, bu testler sonucunda ortaya çıkan vakalardan kat ve kat daha fazla enfekte olan insan sayıları var. Yani diyorum ki aslında yayınlanan vaka sayıları bize hiçbir zaman gerçekleşen ölümler hakkında doğru bilgiyi vermeyecektir, veremezde zaten… Onu için bu vaka sayılarının her gün açıklanması aslında insanlara daha çok korku ve panik yaratmaktan, ortamı germekten ve sosyal medyada anlamsız tartışmalara yol açmakta başkada bir işe yaramıyor…

Şöyle bir Mart ayına gidin ve hatırlayın pandemi başladı başlayalı ne yaşıyoruz, hakikatten biz ne yaşadık acaba hiç düşündünüz mü? Ne yaşadık biliyor musunuz? Planlı bir korku ve planlı bir kontrol süreci yaşadık ve yaşıyoruz. Hatırlayın mart ayında pandemi başladığı zaman bizlere neler neler söylediler ki: ‘kapı kollarını alkolle silin, eve girmeden önce kıyafetleri çıkarın, ayakkabıları çamaşır suyu ile yıkayın, marketten aldığınız her şeyi dezenfektelerle yıkayın. Peki, hep bunları yaptık da ne oldu acaba?

Şu aşağıda paylaştığım görsele bir bakar mısınız tek bir el (ilaç şirketlerini esir almış kişilerin eli)tüm insanları maskelerinden tutuyor ve tepede bir göz her şeyi görüyor ve kontrol ediyor, işte şuan yaşadıklarımızı tam da ifade eden bir görsel, siz söyleyin tam da böyle değil mi yaşadıklarımız, yoksa ben mi sadece böyle düşünüyorum… Aslında biz pandemi salgını yaşamıyoruz biz, bir korkunun ve insanları kontrol etmenin bir salgınını yaşıyoruz.

Sevgili arkadaşlarım, Dr Fauci ve Bill Gates gibi elit zenginler bu salgını yıllardır planlıyorlardı ve bu salgın onları daha da zengin ettiğini, dünya insanlarının ise yoksullaşmaya başladığını gerçekten göremiyor musunuz? Bu plan aslında 11 Eylül 2001 ikiz kulelerin yıkılması ile başladı ve planın son parçası da 2020 de salgınla hedefine ulaştı, nerden mi biliyorum, araştırdığınız zaman ABD Başkanı BUSH dönemindeki kabinede bulunan kişilerin birçoğu daha sonra büyük ilaç şirketlerinin başına geçirildiler ve tüm bu büyük ilaç şirketleri bu elit zenginlerin kontrolüne geçmiş oldu… 2005 yılında J.W.BUSH bir konuşmasında diyor ki ‘’çok yakın bir gelecekte tüm dünyayı etkisi altına alacak bir salgınla karşı karşıya kalacağız ve elinde de 1918 yılının pandemisinin kitabını tutarak buna çok iyi hazırlanmalıyız diyor ‘’bu konuşmayı Youtube’dan bulup izleyebilirsiniz işte size bir kanıt. Devam ediyorum, 2015 yılında bu kez Obama bir üniversitedeki konuşmasında ‘’En geç 5 ila 10 yıl içerisinde tüm dünyayı etkisi altına alacak bir salgın ortaya çıkacak ve bu salgın için çok iyi hazırlanmalıyız çünkü bu salgın kesin gelecek’’ diyor, işte size ikinci kanıt. Bundan tam 2 yıl sonra 2017 yılında Dr FAUCİ (ABD hastalık önleme merkezinin enfeksiyon bölüm başkanı) bir konuşmasında ki Trump göreve yeni başlamıştı ne dedi biliyor musunuz ‘’Bu yönetim döneminde kesin bir salgınla karşı karşıya kalacağız.’ İşte size 3’cü kanıt, her şey bir puzzle’ın parçaları gibi yerine nasıl oturuyor ama…

Dünyada bazı ünlü tanınmış doktorlar bu salgının gerçek yüzünü bilmelerine rağmen gerçekleri söylemiyorlar. Çünkü bildiğiniz gibi İlaç Endüstrisi para odaklı bir endüstridir ve tıp öğrenimi de dahil her şeyin üzerinde olağan üstü etkilidir, onun için sağlık çalışanlarının bu duvarı yıkabilmeleri imkansızdır. Bakın Türkiye medyasında ve dünyanın diğer medyalarında da hep ayni bilim adamları ve doktorlar hemen hemen her gece çıkıp sanki hepsi de ayni şeyi ezberlemiş gibi Covid-19 pandemisinin korkutucu olduğunu, ölümlerin çok olacağını anlatıyorlar hâlbuki gerçekte bu pandemi böyle mi bir bakalım; Bu salgın ikinci seviye bir salgındır ve mevsimsel gripten hiçbir farkı yoktur, binde bir ile binde iki arasında hatta nüfus oranlarına göre hesap yaparsak daha da düşük gerçekleşen bir salgın bu. 2014-2015 yılında ABD çok şiddetli zatürre ölümleri oldu ve yılları takriben bu sayılar giderek arttı. Ama çok ilginçtir ki 2019-2020 yılında normalde zatürreden ölmesi gereken insan sayısı gittikçe azalmaya başladı. Neden biliyor musunuz çünkü yerine Covid-19’a enfekte olmuş insanlar geçti.
Yani aslında hiçbir şey değişmemiş hatta biliyor musunuz, takip ettiyseniz geçen hafta CDC(ABD hastalık kontrol ve önleme merkezi)bir açıklama yaptı ve dedi ki ‘’pandemi ilan edildiği tarihten itibaren ABD ‘de salgından dolayı ölen kişilerin ancak % 6 ‘sı KESİN COVİD 19 ‘DAN DOLAYI ÖLMÜŞTÜR, geriye kalan ölümler başka nedenlerden dolayıdır’ ’Sizde CDC’nin internet sayfasına girin ve grafiklerle bunun nasıl açıklandığını görün, ama küresel medya yayın organları hala daha tüm ölümleri covid 19 olarak vermeye devam ediyor, baksanıza nasıl bir aldatmacanın içerisindeyiz…

Önce maske takmayın dediler sonra aniden kara değiştirdiler maske takın dediler tüm dünya maske takmaya başladı, aylarca evlere kapandık, sosyal mesafe koyduk ama be arkadaşlar günün sonunda bizler ne yaşadık, gerçekten ne olduğunu anladık mı? Sahi ya biz ne yaşadık bu güne kadar? Kimse bunu bilmiyor çünkü yaşatılan bu süreç zaten insanların anlayabileceği bir süreç değildir, mantığı olmayan bir süreç bu. Tıp dünyasında bile bu süreçte fikir birliği yok, bu salgın üzerinde yapılan araştırmaların sonuçları hep açıkta kalıyor.

Sevgili arkadaşlarım geçtiğimiz 6 ay içinde dünya çapında bir deney yapıldı aslında ve bu deneyin öznesi İNSANLIKTI, HASTALIK değildi. Yani bu yaşadığımız sürecin hastalıkla uzaktan yakından ilgisi yoktu. Neden mi çünkü bu hastalığın semptomları 85 yaş altındaki hastalarda gribal enfeksiyonlar süreci içerisinde geçmekte, bunu bilim insanları da söylüyorlar ama küresel medya bunu böyle yayınlıyor mu HAYIRR. Sizlere Türkiye’den bir örnek vereyim, isteyen internetten bakıp görebilir;

27 Mart 2020: yapılan test sayısı 7533 ve vaka sayısı 2069, nerdeyse üçte biri vaka.

29 Ağustos 2020: yapılan test sayısı 101,404 ve vaka sayısı 1549, eeee hani be arkadaş öldük, bittik mahvolduk vakalar çoğaldı. TV’lerde bas bas bağıran profesörlere soruyorum hatta bizdeki tıp insanlarına da soruyorum bu sayılar normal mi? Bu test ve vaka sayılarını bana açıklayacak yorumlayacak biri var mı acaba! Evet, var tabi ki DSÖ nü dinlemeyen ünlü bilim insanları kanıta dayalı konuşan bilim insanları diyor ki ‘’nisan ayında pik yapan hastalık daha sonra vaka –ölüm oranları düşüşe geçecek’ yani aynen mevsimsel griplerde olduğu gibi yaz aylarında düşüşe geçecek ki geçti zaten ve ölüm oranları epeyce düştü, bence bu hastalığın mevsimsel gripten hiçbir farkı yoktur. Korkuyu ve paniği kalbimize ve hücrelerimize kadar öyle bir enjekte ettiler ki sanki de bu virüse bulaşan herkes ölecek… Sonuca gelecek olursak, araştırın, okuyun ve uyanın artık çünkü

******DÜNYA TARİHİNİN EN BÜYÜK OPERASYONU İLE KARŞI KARŞIYAYIZ*****

Diğer Haberler

Başa dön tuşu