Özellikle Hatay ve Adıyaman’da yasayan deprem sonrası oralarda ikamet eden insanlar çok zor şartlara terk ediliyor.
Haliyle insanlar zorunlu bir göçe yöneliyorlar ve öyle anlaşılıyor ki; Kıbrıs’ın kuzeyi de bu göçün tercih edilen yerlerinden. Oysa Kıbrıs da yıllar yılı göç veren bir ülkedir, halen de veriyor..
Bir insan için, bir aile için en zor olanıdır yaşadığı toprakları bırakıp zorunlu olarak başka bir coğrafyaya göç etmek.
Dolayısıyla Kıbrıs’ın kuzeyine yönelen deprem bölgesi sakinlerinin kendi topraklarına yeniden tutabilecekleri koşullar oluşturulmalı bizlerin de ülke olarak halk olarak bu yönde geliştirilecek politikalara destek vermemiz bu sürecin en doğru yöntemidir diye düşünüyorum… Dolayısıyla şunu görebiliyoruz ki, Türkiye’deki iktidar kadar muhalefetin de bu insanların göç etmesini ortadan kaldıracak politikalar üretmesi gereklidir. Bugün hiç kimse yaşam kurduğu, kök saldığı ülkesini terk etmek istemez.. İnsanlar bu büyük felaket sonrası doğal olarak çok ciddi psikolojik tepkiler veriyorlar ve sorunlar yaşıyorlar. Çare olarak da ilk olarak kaçacak yer arıyorlar.
Ve fakat hepimiz de çok iyi biliyoruz ki bu o sorunu ortadan kaldıracak çare değil.
Hiçbir insan kendi memleketini Terk etmek istemez. Dolayısıyla öncelik bu insanların kendi ülkelerinde, kendi topraklarında yeniden tutabilecekleri bir düzenin tesis edilmesidir. Lakin görüyoruz ki Türkiye’de yaşanan korkunç boyutları olan depremden sonra deprem bölgelerinden ülkemize göç edenler gün geçtikçe artıyor ve belli ki daha da artacak. Bu doğal bir refleks olmakla birlikte insani bir yaklaşımla bir nebze anlaşılabilirdir. Ve fakat deprem felaketini yaşayan ve büyük bir yıkıma uğrayan bu insanların doğal olarak temel gereksinimleri olacak. Ülkemizde böyle bir planlama yapıldığına açıkçası inanmıyorum..
Barınma, sağlık hizmeti ve eğitim gibi konularda mesela bir planlama yok gibi görünüyor, en azından bugün için sistemli bir hazırlık yok. Kısacası insan onuruna yaraşır bir şekilde depremden kaçıp gelen bu insanlara imkanlar sunabilecek durumda mıyız konusundan da ben çok emin değilim.