DünyaGüney KıbrısKıbrısManşetSiyasetToplum

Crans Montana tutanakları

Fileleftheros gazetesi, Crans Montana zirvesindeki görüşmelere ait olduğunu iddia ettiği tutanakları yayınlamayı ve yorumlamayı bugün de sürdürdü.

Fileleftheros gazetesi, Crans Montana zirvesindeki görüşmelere ait olduğunu iddia ettiği tutanakları yayınlamayı ve yorumlamayı bugün de sürdürdü.

Gazete bugünkü sayısında, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in o dönemin AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’yle 6 Temmuz 2017 tarihinde, zirvenin başarısızlıkla sonuçlandığı yemek öncesinde yapılan görüşmenin BM yetkilisi tarafından yazıya dökülen özet tutanaklarını yayımladı.

Söz konusu tutanakların İngilizce kupürüne ve tam metin çevirisine de yer veren gazeteye göre, BM Genel Sekreteri görüşmede, “Türklerin görüşmede diğerlerine göre daha açık olduklarını ve kendi düşüncesinin, diğerlerinin daha çok açılım yapması gerektiği” yönünde görüş ortaya koydu.

Tutanaklara göre, Gutterres, “Türkiye’nin garantilerin geçici bir dönem daha devam etmesini önerdiğini, diğer yandan ise, çözümün uygulanması mekanizması konusunda Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler arasında büyük bir görüş ayrılığı bulunduğunu” belirtti.

Tutanaklarda, Anastasiadis’in, “Türkiye’nin bununla ilişkili herhangi bir şeye müdahil olmasını istemediğini” açıkça belirttiği vurgulandı.

Gazeteye göre, görüşmede hazır bulunan BM Genel Sekreteri’nin o dönemki Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, “dönüşümlü başkanlık ve kararlarda olumlu oyun Kıbrıslı Rumlar tarafından kabul edildiğini (conceded)” ve “Anastasiadis’in, Sn. Akıncı’ya kolaylık sağlayabileceğini ve başkanlık seçimlerinde tek oy pusulasında (single ticket) ısrar etmeyeceğini” söyledi.

Guterres’in ise “çözüm bekleyen konulardan toprak konusunda kimin haritasının temel alınacağı ve iki farklı rejimin nasıl uygulanacağına dair farklı felsefelerin bulunduğuna” işaret ederek, Türk vatandaşların haklarına” değindiği belirtilen tutanaklarda ayrıca, “Bu konuların hiçbirinde herhangi bir hareket olmadığını ve tüm taraflara ne gibi tavizler vermeye hazır olduklarını sormaya hazırlandığını” da söylediği yer aldı.

Söz konusu tutanaklara göre, “iki müzakere masası arasında denge olması durumunda bir yakınlaşma paketinin işe yarayabileceğini” söyleyen Mogherini’nin sözlerini şu şekilde sürdürdüği belirtildi:

“Sn. Anastasiadis’e, garantiler ve güvenlik konularında gelişme yaşanmasını istiyorsa iki toplum arasındaki konularda esneklik göstermesi gerektiğini söyledim. Sn. Anastasiadis bunu yapmaya hazır olduğunu ancak garantiler ve askerler konusunda kendisine kolaylık sağlanması gerektiğini ifade etti. Başkanlık konusunda tek oy pusulasındaki ısrarından vazgeçmeye ve diğer konularda daha esnek olmaya hazır olduğunu ifade etti. Ancak, toprak konusunda kendisinin haritasının temel alınmasının önemli olduğunu vurguladı”.

Mogherini ayrıca, “AB’nin müdahale hakkı dışındaki tüm konularda tarafların varacağı uzlaşmaları destekleyeceğini” belirtirken müdahale hakkının AB tarafından desteklenmesinin “Baltık ülkelerinde yaşayan Rus azınlıklar ve Rusya konusunda farklı etkileri olabileceğini” vurguladı.

Mohgerini bunu Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve o dönemin Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya açık bir dille söylediğini de aktardı.

Guterres’in “ Türkiye’nin bu konuda geçici önlemler almayı incelemekte olduğunu” söylediği, Mogherini’nin ise “Görüştü Çavuşoğlu’nun bu konunda epeyi belirsiz olduğu” yanıtını verdiği iddia edildi.

Tutanaklar göre, Mogherini “çok fazla zaman kalmadığı konusunda endişelerini dile getirirken, katılımcılarda ise herhangi bir aciliyet duygusu hissetmediğini, Türkiye ve Kıbrıslı Rumların farklı şeyler için endişe ettiklerini” belirtti.

Mogherini’ye göre “Türkiye, müzakerelerin uzatılmasını kabul etmezken, Yunanistan ve Kıbrıslı Rumlar ise çıkmazı kabul etmiyorlar”.

Tutanaklara göre Guterres ise, “Türkiye’nin, daha fazla ertelemeyi kabul etmeyeceğini net bir biçimde belirttiğini, kendisinin ise bir paket sunmayı düşündüğünü ancak bunun çok riskli olduğunu” vurgularken, “Anastasiadis’in, 1 numaralı masada hareketlilik olmadığı sürece 2 numaralı masada taviz vermeye hazır olmayacağını” vurguladı.

“Sadece tek bir paketle başarıya ulaşılabileceğini ve garantilerin masadan gitmesi durumunda diğerlerinin de bunu takip edeceğini” belirten Eide ise, “Türkiye’nin, iki toplumlu müzakerelerde bir başarı görmedikleri sürece asla adım atmayacağını” vurguladı.

Eide; “Tüm bu konuların aynı anda çözüleceği bir paketin olması gerektiğini” ifade etti.

Tutanaklara göre, Mogherini ise son olarak, Çavuşoğlu’na, “AB’nin her türlü anlaşmaya kolaylık sağlamaya hazır olduğunu ve AB birincil hukukunda herhangi bir değişikliğin de gerekmediğini” söyledi. Mogherini, Çavuşoğlu’nun  ise “birincil hukukta değişikliğin gerekli olduğu konusunda ısrarcı olduğunu” söyledi.

Gazete ise söz konusu tutanaklara ilişkin yorumlarında, Guterres, Eide ve Mogherini’nin Anastasiadis’ten yeni taviz beklentisi içerisinde olduklarının anlaşıldığını iddia etti.

Guterres’in “diğer tarafların açılım yapmasından” bahsederken Kıbrıs Rum tarafını kastettiğinin anlaşıldığını öne süren gazete, “Eide’nin, Anastasiadis’in 2 numaralı masada tavizler verdiğini kabul ettiğini ancak Guterres’in Anastasiadis’ten daha fazla taviz vermesini beklediği” yorumunda bulundu.

Gazete son olarak, söz konusu tutanakların, Guterres-Mogherini görüşmesinin öğleden sonra 16.30’da yapıldığını yazdığını ancak bu görüşmenin, aynı anda Guterres-Çavuşoğlu görüşmesi yapıldığından ötürü daha sonra olduğunun düşünüldüğünü de belirtti.

Gazete, bu durumun tutanak görevlisinin hatası olduğunu savundu.

RUM SÖZCÜ’DEN AKEL’E YANIT

Öte yandan gazete bir diğer haberinde, Rum Hükümet Sözcüsü Marios Pelekanos’un dün Crans Montana zirvesi tutanaklarının yayınlanmasıyla ilgili AKEL’e yanıt verdiğini, tutanakların yayınlanmasıyla AKEL’in politikasının “kağıttan bir kule gibi çöktüğünü” söylediğini yazdı.

Pelekanos, BM Genel Sekreterinin “garantilerin kaldırılmasına ilişkin gayrı resmi bir belge hazırladığı” iddialarına ilişkin olarak ise “böyle bir şeye hiçbir yerde değinilmemesinin yanı sıra, gayrı resmi belgenin, uzlaşılacak çözümün uygulanmasının gözetlenmesi konusunda olduğunu bilmeleri iyi olur” şeklinde konuştu.

KİPRİANU

Öte yandan AKEL’in o dönem Genel Sekreteri olan ve Crans Montana’da da hazır bulunan Andros Kiprianu dün bir açıklamada bulunarak, söz konusu tutanaklarda yer alan belgelerdeki Türk tezlerinin “Türkiye’nin, kritik yemekten önceki ilk tezleri olduğunu, son tezleri olmadığını” ifade etti.

Kiprianu, Guterres’in o dönemki açıklamasında “kaybedilmiş bir fırsattan bahsettiğini” belirtirken, dönemin Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis ve müzakerecisi Andreas Mavroyannis’in ise “çözüm ihtimalinin olduğundan bahsettiklerini” vurguladı.

Andros Kiprianu, “Madem Türk tarafı, tüm süreç boyunca garantilerin kaldırılmasını ve yerine başka bir şey getirilmesini görüşmeyeceğini net bir biçimde söylüyordu, o zaman neden çözüme yakın olduğumuz sonucuna varıldı?” sorusunu sordu. Kiprianu, Guterres’in Perşembe gününün akşamı Anastasiadis’e “Türk tarafının kuruluş anlaşmasını, Genel Sekreterin bir önerisinin olduğu başka bir şeyle değiştirilmesi olasılığını görüşmeye, bizim siyasi eşitlik ve dönüşümlü başkanlık konusunu görüşmemiz koşuluyla hazır olduğunu ilettiğini, sorunların ise bundan sonra başladığını” belirtti.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu