DünyaManşetSpor

Cruyff Dönüşü

Ünlü futbol düşünürü Cruyff; “Başarının; kazanmaya veya kaybetmeye bağlı olmaması felsefesiyle, ona göre oyun, beraberinde onu sevmeyi ve eğlenmeyi de getirmelidir” demişti

“Futbolda sürekli olarak dillendirilen ‘teknik’ benim için topla cambazlık yapmak değil, topu doğru ayakla, doğru hızda ona yön vermektir. Ufak bir gecikme, her şeyi bitirebilir. İşte, buradaki anahtar kelime ise; Hareket. Barça’da top bir futbolcunun ayağındayken diğer 9 futbolcu hareket halindedir. İşte bu hareketlilik çok önemli. Eğer kaymaları çok iyi yaparsan, boş ve müsait olabiliyorsun ve de top geçişlerinin hızını artırabiliyorsun. Barça’nın oyununda top ayağında olan oyuncu en az öneme sahip olandır. Diğerleri ise ayağında top olana uyum gösterir, topu alacak ve verecek durumdadırlar. Pek çok antrenör top ayağında olan oyuncudan pas vermesini ve hareket etmesini ister. Barça’da durum farklı; pası veren yerinde kalır. Bu noktada en önemli unsur, pasın doğru şekilde verilmesidir” demiş Johan Cruyff Ekselansları bir toplantıda.

Başarının temeli olarak da herkesin hemfikir olduğu Barça’nın eğitim ve de öğretim mâbedi La Masia Futbol Okulu mâlum. Peki, La Masia nasıl doğdu, nasıl işliyor? Bugünkü Barcelona’nın başarısının sırrı, bu soruların cevaplarında yatıyor. Sadece 32 yıllık bir geçmişi olan La Masia’nın ortaya çıkmasında en büyük pay Johann Cruyff’un.

Hollanda futbolunun yıldız ismi ve asi çocuğu, 70’li yılların sonunda futbolcu sıfatıyla Barcelona’ya veda ederken, o zamanki kulüp başkanı Josep Luis Nunez’den genç yetenekler için bir futbol okulu açılmasını talep etmişti. Efsanenin bu isteğini dikkate alan Nunez, bir bakıma bugünkü Barcelona’nın da bugünkü temelini atmış oluyordu.

İşte, iş artık Cryuff’a ihale ediliyordu. E kim bu Johan Cruyff? 1964 yılında daha 17 yaşındayken Hollandalıların Ajax’ı ile ilk defa profesyonel futbola adım atmıştı. O dönemde takımın başında geçtiğimiz aylarda vefat eden efsane teknik direktör Rinus Michels vardı. Michels’in geliştirdiği ‘Total Futbol’ anlayışı, Cruyff’lu Ajax’ta başarıya ulaşır ve takım 1971’den 73’e kadar ki dönemde 3 yıl üst üste Avrupa Şampiyonu olmayı başarır.

Takımın yıldız oyuncusu Cruyff da 1971 ve 73 yıllarında “Avrupa’da Yılın Futbolcusu” ödülünü kazanır. Daha sonra 1973 yılında Real Madrid’in kurucusu Diktatör Francisco Franco’nun tüm ısrarlarına rağmen Barcelona’nın yolunu tutar. Halen daha Katalanların milli kahramanı olması altında yatan esas sebep de bu seçimdir. Hatta o dönemlerde Katalan Millet Meclisi’ni lâv eden Diktatör Franco’ya karşı medya yoluyla eleştiriler yapmış ve ölüm tehditlerine rağmen diktatöre sürekli göndermeler yapmıştı. Hızını alamayan Cruyff, yeni doğan oğlunun adını da Katalan Papaz Jordi’den esinlenerek bu adı seçmişti.

Neyse, ünlü futbol düşünürü Cruyff; “Başarının; kazanmaya veya kaybetmeye bağlı olmaması felsefesiyle, ona göre oyun, beraberinde onu sevmeyi ve eğlenmeyi de getirmelidir” demişti. Cruyff; “Elbette her hafta kazanarak mutlu olamazsınız. Sezon sonunda sadece bir takım kazanır. O halde diğer takımlar nasıl iyi bir sezon geçirmiş olabilir ki? O zaman seyircinizin iyi vakit geçirmesini sağlamanız gerekir. Benim işimin parçalarından biri de orta sahanın ortasında çılgınca şeyler deneyip seyircilerin keyif almasını sağlamaktır. Böylece kalabalığı arkanıza alarak, sizi güzel bir oyun için desteklemesini sağlayabilirsiniz” de demişti.

Son söz; bizim adam “Cruyff Dönüşü” adı verilen harekete adını veren futbolcudur. Aynı zamanda “Total Futbol; çağdaş futbolun kendisidir” diyen Cruyff’la hemfikiriz; “Bloklar arası” gevezeliğini artık bir tarafa bırakmalı, zira futbol artık ‘tek blok’ oynanıyor. Sonuç mu? O bir efsane.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu