KıbrısManşetSiyasetToplum

Çürümüşlük hali

Bir devlet düşünün ki o devleti yönetenler hukuk tanımıyor, öyle ki devletin Başsavcısı ki aynı zamanda devletin avukatıdır, hükümeti mahkemede savunamayacak duruma getirildi

Boşuna dememişler balık baştan kokar diye..

Lafazanlığa başladıkları zaman mangalda kül bırakmıyorlar devlet devlet diye..

Fakat gel gelelim devlet olmanın gereklerinden bi haberdirler. Devlet hukuk içinde kalır, adına hukuk devleti denir. Anayasaya, yasalara uygun davranılması gerekir. Milletvekilleri Meclis’te yemin ederken Anayasaya bağlılık sözü verir.

Bir devlet düşünün ki o devleti yönetenler hukuk tanımıyor, öyle ki devletin Başsavcısı ki aynı zamanda devletin avukatıdır, hükümeti mahkemede savunamayacak duruma getirildi.

Düşünebiliyor musunuz? Yasalara uymayan, hukuk tanımayan, Anayasa dinlemeyenlerin sözde yönetici olduğu bir devlet var. Böyle bir anlayışla yönetilmeye çalışılan ülkemizde çürümüşlük olmayacak da ne olacak? Nitekim tel tel dökülen bu yapıda her gün bir yolsuzluk, usulsüzlük haberi okuyoruz gazetelerde.. Ülkeyi yönetenlerin şaibeli işlere bulaştığı, tartışmalı icraatlara imza attığı arkasında sorgulanması gereken birçok konuyu bıraktığı bir ülkede gül bahçesi beklemek elbette ki hayalcilik olur. Bir hukuk devletinin üzerine inşa edildiği en önemli 3 ayak Yasama, Yürütme ve Yargıdır.

Yürütmenin sürekli hukuk devletini sorgulatır duruma düşürmesinin tek izahı ülkeyi yönetenlerin yasa tanımaz yaklaşımlarıdır.

Peki böyle bir anlayış içinde olan bir hükümete nasıl güveneceğiz?

Bu mümkün mü?

Elbette değil..

Haliyle güvenmiyoruz.

Oysa kim istemez ki ülkesini yönetenlere karşı güven duymayı.

Ve fakat olmuyor, maalesef güven verecek ne bir geçmişleri var, ne de gelecek için iyi yönde gösterebilecekleri bir referans.

Dolayısıyla bugün ülkede baş gösteren çürümüşlüğün en büyük müsebbibini uzakta aramaya gerek yok..

Diğer Haberler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu