Delta varyantı İstanbul Havalimanı’ndan mı yayılıyor?

12 Mayıs’tan bu yana İngiltere’nin kırmızı listede olan Türkiye, 3 haftada bir yapılan güncellemelerde daha önce iki kez daha kırmızı listede tutulmuştu. Ancak bu kez Türkiye’de düşen vaka sayıları ve aşılamanın hız kazanmasıyla, Türkiye’nin kırmızı listeden, daha düşük risk grubundaki “sarı listeye” eklenmesi beklentileri doğmuştu.
Ancak İngiliz iNews’e göre Türkiye’nin kırmızı listede kalmaya devam etmesinin nedeni, İstanbul’un uluslararası yolcular için dünya çapında bir aktarma merkezi olması ve Delta varyantının bu merkezler yoluyla yayılmasından endişe duyulması.

İngiliz basının bu iddiasını bizde araştırdık ve ulaştığımız açık kaynak bilgilere göre İstanbul Havalimanı’nın Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI) tarafından 2020 yılında başlatılan “Havalimanı Sağlık Akreditasyonu” programı kapsamında verilen sertifikayı bu yıl da Temmuz ayı başında almaya hak kazandığını öğrendik.

İSTANBUL HAVALİMANI’NIN “HAVALİMANI SAĞLIK AKREDİTASYONU” SERTİFİKASI YENİLENDİ

Pandemi sırasında aldığı sıkı sağlık önlemleri ile yolcularına “güvenli ve sıfır riskli” yolculuk imkânı tanıyan İstanbul Havalimanı, Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI) tarafından 5 ana başlık altında, 72 soru ve toplam 134 alt madde denetimi sonrası verilen ‘Havalimanı Sağlık Akreditasyonu’nu yeniden almayı başardı. Geçtiğimiz yıl dünyada bu sertifikayı alan ilk havalimanı olan İstanbul Havalimanı, sertifikaya yeniden layık görülen ilk havalimanı da oldu.

İSTANBUL HAVALİMANI, HAVALİMANI SAĞLIK AKREDİTASYONU İÇİN 5 FARKLI BAŞLIKTA DENETİMDEN GEÇTİ…

İstanbul Havalimanı, Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI) tarafından zorlu denetimler sonrası bu yıl da verilen sertifika ile Türkiye ve dünyanın en hijyenik havalimanları arasındaki yerini sağlamlaştırdı. Tüm şartları sağlayarak Havalimanı Sağlık Akreditasyonu sertifikasını almaya layık görülen İstanbul Havalimanı, Genel Bilgiler, Covid-19 Aksiyon Planları, Yolculara Yönelik Tedbirler, Personele Yönelik Tedbirler, Uyum ve İş birliği konularında 5 farklı başlıkta denetimden geçti.

Denetim kapsamında; Covid-19 için hazırlanan prosedürler, risk analizleri, sosyal mesafe uygulamaları, temizlik ve dezenfeksiyon işlemleri, maske ve siperlik kullanımı, sağlık tarama faaliyetleri, terminal girişlerinde ve yolcu akışının yüksek olduğu bölgelerde yoğunluk yönetimi, teknoloji kullanımı ve temassız işlemler, personel eğitimleri ve çalışma ortamı, havalimanında yer alan paydaşlarla ilgili planların işletilmesi ve Covid için kurulan komiteler değerlendirildi.

İGA, Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI) denetmenlerinin sorularına İstanbul Havalimanı’nın tüm alanlarındaki sağlık ve hijyen koşullarının ön plana çıkarıldığı uygulama örneklerini kayıt altına aldı. Video ve fotoğraflardan oluşan toplam 122 kayıt ile İstanbul Havalimanı, denetimi eksiksiz olarak geçerek büyük bir başarıya imza attı.

İSTANBUL HAVALİMANI DELTA VARYANTININ YAYILMASINA NASIL YARDIMCI OLMAZ

Turizm Günlüğü olarak bizde İstanbul Havalimanı’nı bir ay içeresinde iki kez, yurt içi ve yurt dışı uçuş gerçekleştirerek gözlemledik. İngiliz basınının iddiasını ve “Havalimanı Sağlık Akreditasyonu” Sertifikası Yenilenen İstanbul Havalimanı’nı bizde yerinde inceledik gözlemimize göre İstanbul Havalimanı’nda aksayan yanları şöyle sıraladık:

– GİDEN YOLCU KAPILARI… Pandeminin başından beri birçok yerde yapılan yanlış burada da yapılıyor. Giden yolcu için birçok giriş kapısı olmasına rağmen insanları ısrarla tek kapıdan içeri almak. Bu uygulama havalimanı girişinde gereksiz bir insan sirkülasyonu yaratıyor. İnsanlar ellerinde bavulları ile kapı kapı dolaşıp girişi bulmaya çalışıyor.

– KAPIDAKİ DENETİM…Hadi girişi buldunuz sonrası daha da ilginçleşiyor. Kapıda duran güvenlikler bu seferde içeriye sizi almak için ısrarla uçuşa dair yasal bir evrak istiyor. Bu SMS ya da bilet çıktısı olabilir. Peki elinizde hiç biri yoksa? Biletinizi sizin çağıran firma aldıysa ve ancak bu bilgiye bilet memuru erişe biliyorsa? Bildiğiniz gibi havalimanı içiresinde araba kiralama ofisleri de bulunuyor. Havalimanı içine girmek için illa uçuşunuz olması gerekmiyor. Bir kapı araba kiralama firmaları için ayrılsa mesela? İçeride duran elektronik bilet alma makineleri dışarı konsa mesela?

– BİLET DESKLERİ UYARILARI… İlk güvenlikten geçip içeri girdikten sonra içeri de başka bir sirkülasyon başlıyor. Bu sefer de hangi destken biletimiz alacağız ve bagajımızı teslim edeceğiz soruna cevap bulmak için havalimanı içinde yarım saate yakın zaman geçiriyorsunuz. Deskler paralel dizildiğinden başlarında harfler dışında yolcuların görebileceği bir detay yok. THY deskine gidip de 15 dakika bekledikten sonra “buradan sadece Amerika uçuşları yapılıyor” cevabını biz bile aldıysak sıradan yolcuların içeride kaybettiği zaman ve pandemi koşullarında gereksiz yere içeride yaratıkları sirkülasyonu siz düşünün artık.

– HARÇ PULU… Bagajınızı verdiniz biletinizi aldınız, sırada harç pulu var. Elektronik bir cihazın bu kadar basit ve sorunsuz çalıştığını ilk kez gördüm. Harç pulu makinesi oldukça basit bir ara yüzle ve temassız Kredi kartı özelliğiyle tam puan aldı bizden.

– PASAPORT KONTROL… Sabahın 4’dü olmasına rağmen görevli memurların tamamı görevlerinin başındaydı. Yoğunluk ve sirkülasyon olmadan birkaç dakika içinde pasaport kontrolden karşıya geçtik.

– DUTY FREE ALANI… Asıl sorun bizce bu alanda başlıyor. Duty free ya da gümrüksüz alan dediğimiz bölge Uluslararası aktarma merkezini de içinde barındırıyor. Burada beş pist için ayrılmış; A, B, D, F ve G kapılarına gidiş koridorları mevcut. Bu da gayet normal. Fakat bizim gördüğümüz kadarıyla havalimanı alanı ve bekleme alanları çok geniş olmasına rağmen aktarma bekleyen yolcular için yeterince uzanıp dinlenme alanı olması. Biz sabahın dördünde yerde yatan onlarca yabancı turist gördük. Var olan birkaç dinlenme alanı ise zaten full doluydu. Havalimanına baktığımızda ise bir sürü boş alan atıl durumda duruyordu. İnsanlar için yapılmış bir alanda insanların yerde uyuması sanırım pek insanı değil.

– DELTA VARYANTI MESELESİ… İstanbul Havalimanı’nın “Havalimanı Sağlık Akreditasyonu” Sertifikası Yenilendiği yazdık. Fakat İngiliz basının iddiası ve bizimde gözlerimiz gösteriyor ki çok basit ufak dokunuşlarla insanların havalimanı içerindeki sirkülasyonu azaltılıp, temas ve karşılaşma olasılığı en aza indirilebilir. Aktarma alanlarındaki dinlenme odalarının sayıları pandemiye uygun çoğaltıla bilinir. İnsanların yerde uyuması virüs yayar mı bilmem ama pandemi koşularında yer uyuyan insan görmek kimseye güven vermiyor. Son olarak şunu özellikle belirtmek isteriz ki havalimanı içinde hiçbir ateş ölçümü, HES Kodu sorgusu, hastalık şüphesi olanların gözlenmesi gibi bir uygulamada görmedik.