Derya: “İstisnai yurttaşlık meselesi istismari yurttaşlığa döndü”

CTP Milletvekili Derya, yabancılara mülk satışıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Toprak ve mülkiyet meselelerinin Kıbrıs sorunun çözümü bağlamında her zaman önemli başlıklar olduğunu söyleyen Derya, “Bunlar müzakere sürecini komplikeleştiren başlıklardı” dedi.

Ülkede son 2-3 yıldır Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) başbakanı ve bakanları üzerinden yürütülen bir rant ekonomisi olduğuna dikkat çeken Derya, “Bu iş sadece yabancıların mülk almasını değil çok daha geniş bir alanı kapsıyor” ifadelerini kullandı.

“DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE YABANCILAR YERLİ NÜFUSTAN DAHA FAZLA MÜLKE SAHİP OLAMAZ”

Derya, insanların aç kalacak noktaya geldiği ve geleceği ile ilgili herhangi bir öngörüde bulunamadığı için elindeki araziyi satmaya yöneldiğini kaydetti. Dünyanın hiçbir yerinde yabancıların yerli nüfustan daha fazla mülke sahip olamayacağına vurgu yapan Derya, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

“Bizim ülkemizde de yabancıların mülk sahibi olmasıyla ilgili yasal kısıtlamalar var. Yabancıların alabileceği mal sayısına ilişkin yasal düzenlemeler CTP hükümetleri döneminde yapıldı. Bir ada ülkesi olarak bu toprakları korumamız gerekiyor. Mülkiyeti Kıbrıslı Rumlara ait olan mülkleri ‘gavurun malı’ gibi görme bir anlayış var. O yüzden bazı malları kolay elden çıkarma gibi bir anlayış var. Bu ganimet kültürünün bir sonucudur.”

“İSTİSNAİ YURTTAŞLIK MESELESİ İSTİSMARİ YURTTAŞLIĞA DÖNDÜ”

Hükümetin yurttaşlık politikasını da eleştiren Derya, “Bakanlar Kurulu’nun verdiği istisnai yurttaşlık meselesi istismari yurttaşlığa döndü” diye konuştu. Derya, hükümetin canının çektiğine yurttaşlık verdiğini, bu ülkede yaşamayıp da zamanında vatandaş olup oy kullanan insanlar olduğunu söyledi.

Derya, ülkede kamu kaynaklarının bazı yabancı özel şirketlere peşkeş çekildiğini söyleyerek, “Hükümet 59 milyon Euro Taş Yapı’ya cevizcinin çuvalından verir gibi verilebiliyorken, çökmek üzere olan hastanenin altyapısı için herhangi bir para ayrılmıyor” açıklamasında bulundu.

Sosyal devlet anlamında vatandaşa verilmesi gereken hizmetlere yeteri kadar kaynak ayrılmadığını dile getiren Derya, “Giderek orta sınıfı eritiyorlar. Parası olan kurtulabiliyor fakat sınıflar arası uçurum da büyüyor” dedi.

“KONTROLSÜZ NÜFUS AKIŞI VE DAVALARIN ÇOK FAZLA OLMASI DOLAYISIYLA MAHKEMELER YETERSİZ KALIYOR”

Derya, ülkede kontrolsüz nüfus akışı ve davaların çok fazla olması dolayısıyla mahkemelerin yetersiz kaldığına dikkat çekerek, “10 yıldır süren dava hala tehir verilebiliyor. Geç gelen adalet, adalet değildir” ifadelerini kullandı.

Yaratılan tahribatın durabilmesi için bir an önce erken seçim olması gerektiğine vurgu yapan Derya, “Ahlaklı, vizyonu olan ve bu ülkenin çocuklarıyla ilgili gaile çeken insanların yönetime gelmesi gerekiyor” diye konuştu.

“Zorlu Töre SÜZME PROVOKATÖRLERDEN BİR TANESİDİR”

CTP Milletvekili Derya, Meclis Başkanı Zorlu Töre’nin katıldığı TV programlarında CTP’ye yönelik yaptığı hakaret içerikli söylemleri de değerlendirdi. Zorlu Töre’yi ‘süzme provokatör’ olarak nitelendiren Derya, “40 kelimelik kelime haznesiyle yapmadığı hakaret kalmadı” açıklamasında bulundu.

“Zorlu Töre’nin Meclis’i iyi yönetemediği ortadadır. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile yarışa girdiler. Aynı anda ikisi birden yurt dışında oluyorlar” diyen Derya, Töre’nin siyasi olarak bulunduğu görevi istismar ettiğini, ahlaki olarak da dürüst davranmadığını sözlerine ekledi.

(Kıbrıs Postası)