Büyükkonuk’un simgesi tarihi Ayfodi Dağı’nın ‘kabak gibi oyulmasına’ izin veren Bakanlar Kurulu kararlarına bir yenisinin ekleneceği iddiası bölge halkının tepkisine neden oldu.
ÖZEL HABER
“SEÇİM DÖNEMİNDE GÖSTERMELİK PATLAMALAR DURDU”
Büyükkonuk bölgesinin simgelerinden Ayfodi Dağı’ndaki taş ocakları eko-köy Büyükkonuk’da huzur bırakmadı. Taş ocağındaki patlamalar nedeniyle evlerinde oturdukları yerde deprem olmuşçasına sarsılan, evlerinin duvarlarının çatladığını dile getiren vatandaşlar, “Seçim döneminde göstermelik olarak patlamaları azalttılar ama seçimden sonra patlamaların daha da şiddeti ve sıklığı arttı” ifadelerini kullandı. Uzmanlara göre, patlamalar nedeniyle sadece doğal yaşam değil aynı zamanda yer altı su kaynakları da olumsuz şekilde etkileniyor.
“BİR ZAMANLAR EKO TURİZMİN GÖZ BEBEĞİYDİK”
Geçmişte Büyükkonuk Belediyesi’nin Ayfodi Dağı’nda yeni taş ocağı izni verilmemesi için bölge halkına öncülük yaparak mücadele başlattığını dile getiren vatandaşlar, şimdiki Mehmetçik-Büyükkonuk Belediyesi yönetiminin ise bu konuya karşı duyarsız kaldığını ifade etti. 7’den 70’e bölgedeki vatandaşların tepki gösterdiği taş ocaklarına bir yenisinin daha ekleneceğini ve yeni bir taş ocağı izni verildiğine yönelik duyumlar aldıklarını kaydeden vatandaşlar, “Bir zamanlar eko turizmin gözbebeği olan köyümüz artık o günlerinden çok uzakta” sözleriyle üzüntülerini dile getirdi.
TEPKİLERE NEDEN OLMUŞTU
“Büyükkonuk bölgesinde, Ayfodi Dağı’nın eteklerinin taş ocağı olarak kullanılmasına geçtiğimiz yıllarda da tepkiler verilmişti. Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer geçtiğimiz yıllarda yaptığı açıklamada, Ayfodi Dağı’nın eteklerindeki taş ocağının derhal kapatılmasını talep etmişti. Gürcafer, söz konusu doğa katliamına karşı tepkisini, “Ayfodi eteklerindeki taşocağı derhal kapatılmalı. Mevcutların bile rehabilite edilmesi gerekirken Eko turizmin merkezi Büyükkonuk beldemizin sembolü olarak bilinen Ayfodi tepesinin en iyi şekilde korunması gerekirken hala daha delik deşik ediliyor olması; umarsızlığın, acımasızlığın, yasa tanımazlığın dik alasıdır. Derhâl durdurulmalıdır” şeklinde ifade etmişti.
