EkonomiKıbrısManşetSiyaset

Doğru işler yapmak gerekiyor

Başbakan Sucuoğlu’nun yapmaya çalıştığı fakat yapamadığı bu geri adımın şu ana kadar iktisadi olarak  bir hazırlığının olmadığını söylemek mümkün. Peki durum böyle iken Bakanlar Kurulu’nun KIB-TEK için yatırım kararı alabilecek enstrümanları mevcut mu?

Yeterli araştırma yapmadan, ilgili alanda uzmanları yeterince dinlemeden adımlar atmaya devam ediyorlar. Sonrası ise malum her seferinde doğru/yanlış geri adım atmak zorunda kalıyorlar.

Elektrik zammı mesela.

Bu zam gerçekten gerekli miydi?

Ve neden gerekliydi?

Belli bir oranda elektriğe zam yapılması zorunlu hale gelmişti. Elbette bunun nedenleri vardı. Başta da elektrik üretim ayağına zamanıyla yapılmayan yatırımlar bu zammı gerekli kılıyordu. Belki bu yapılan zam oranında değildi, fakat kurumun bekası için bir zam yapılmalıydı.

Ve fakat bu zammın izahı kamuoyuna yeterince yapılmadı. Kurumun yıllardır kötü yönetilmesi ve zarara uğratılmasının sorumlu veyahut sorumlularına hukuk nezdinde herhangi bir hesap sorulmayınca da halk haklı olarak bu bedelin kendisine çıkarılmasına tepki gösterdi.

O halde önce zam, sonra geri adım atılınca akla şu soru geliyor.

Madem ki bu zammın arkasında durmayacaksınız o zaman yapılan bu zam şimdi gereksiz miydi?

Bence bu koşullarda değildi.

Lakin eylemler sokağa taşınınca daha önce zamların bekletildiği gibi popülizm ağır bastı ve zam geri çekildi gibi yapıldı.

Fakat işin aslı çekilmedi.

Başbakan Sucuoğlu konuştuklarının Mart ayı için geçerli olduğunu söyledi.

Ve haliyle Maliye Bakanı Sunat Atun’un arzu ettiği gibi işledi süreç.

Elektrik kurumunun bağlı olduğu Maliye Bakanı Sunat Atun, zammın geri çekilmesinden sonra yaptığı açıklamada bunu telafi etmek için her ay 180 milyon bir kaynak yaratılması gerektiğinin altını çizmişti.. Yani bu indirimin yapılmayacağı o ifadelerden anlaşılmıştı.

Zira bu kaynak yaratılmaz ise kurumun akıbeti çok daha kötüye gidecek.

Bu farkı Kıb-Tek ödeyecek mali kabiliyeti de yoktu. Nitekim Sayın Bakan Sunat Atun’un açıklamalarından KIB TEK’in finansal kabiliyetini yitirdiğini de anlamış olduk.

Dolayısıyla Başbakan Sucuoğlu’nun yapmaya çalıştığı fakat yapamadığı bu geri adımın şu ana kadar iktisadi olarak  bir hazırlığının olmadığını söylemek mümkün. Peki durum böyle iken Bakanlar Kurulu’nun KIB-TEK için yatırım kararı alabilecek enstrümanları mevcut mu?

Hayır değil.

Bunu da yine ilgili Bakan olan Sunat Atun’un açıklamalarına bakarak anlayabiliriz.  Ve fakat bu konuda acil bir planlamaya gidilmesi gerektiğini de görebiliyoruz.

Başta enerji verimliliğini hem üretim hem de tüketim planlaması için yapılabilecekler uzmanlar tarafından tartışılmalı ve planlanmalıdır. Bunu da elbette ortak akılla yapmak gerekiyor. Siyaset bu konuda tek taraflı adımlar atmak yerine ortak paydaların belirlenip hayata geçirilmesinde birlikte hareket alanı yaratabilir. Nitekim Belediyeler için öngörülen ve adına reform denilen düzenlemede de tüm siyasi partilerin ortak kararlar alması toplumsal bir ihtiyaç haline gelmiştir. Bunu siyasi görüşümüz ne olursa olsun hepimiz görebiliyoruz. Yerel yönetimler de KIB TEK’de ülkemiz için son derece yaşamsal öneme haiz kurumlardır. Ve elbette doğru anlamda belediyelerin ekonomik ve yapısal bir düzenleme içine girmesi mutlak surette gereklidir. Bunun adına ister reform deyin, ister yeniden yapılanma.

Aynı şey KIB-TEK için de geçerlidir.

Bu kurumun da yeniden ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması elzemdir.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu