Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Yönetim Kurulu üyesi Dr. Elşen Mülazimoğlu “10 Mayıs “ Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen “Sağlık İçin Hareket Et Günü”ne özel mesaj yayımladı.
Hareket etmenin önemine değinen Mülazimoğlu, değişen dünya düzeni ile hayatlarında değiştiğine ve insanlrın hareketsizleştiğini vurguladı. Koroner arter hastalığı, hipertansiyon, diyabet, obezite ve bunun gibi birçok hastalığın önüne geçebilmek adına egzersiz yapılmasının gerektiğinin altını çizen Mülazimoğlu, “Gün içinde yapılan aktivitelerin artırılması sadece hastalığın tedavisinde değil, daha hastalık ortaya çıkmadan hastalığı önlemede de çok etkili” dedi.
Dr. Elşen Mülazimoğlu’nun mesajının tamamı ise şöyle:
“Değişen dünya düzeniyle hayat tarzlarımız da değişti. Teknolojinin uçsuz bucaksız avantajlarından faydalanırken giderek hareketsizleşen insanoğlunu harekete geçirmek için“10 Mayıs “ Dünya Sağlık Örgütü tarafından “Sağlık İçin Hareket Et Günü” olarak belirlendi. Peki hareket etmek neden bu kadar önemli? Biliyoruz ki dünyada en önemli ölüm nedenleri arasında sayılan koroner arter hastalığı, hipertansiyon, diyabet, obezite ve bunun gibi birçok hastalığın tedavisinde en başta hayat tarzı değişikliği öneriliyor. Bu değişikliklerden bir tanesi de düzenli egzersiz yapmak. Gün içinde yapılan aktivitelerin artırılması sadece hastalığın tedavisinde değil, daha hastalık ortaya çıkmadan hastalığı önlemede de çok etkili.
Yetişkinler için haftada en az 150 ile 300 dakika arasında orta yoğunlukta ya da 75 ile 150 dakika arasında kuvvetli yoğunlukta fiziksel aktiviteye ek olarak haftada 2 kez kas esnetme hareketleri yapılması önerilirken 1-4 yaş arası çocuklar, gün içinde farklı şiddetlerde toplam 180 dakikalık fiziksel aktivite yapmalıdırlar. 5-18 yaş arasındaki çocuk ve ergenler için ise, günde 60 dakika, orta şiddetliden yüksek şiddetli aktivitelere doğru şiddeti değişen aktiviteler Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilmektedir.
*Orta şiddetli aktiviteler sırasında kişi konuşabilir fakat şarkı söyleyemez. Hızlı yürümek, düşük tempolu koşular, dans etmek, ip atlamak, yüzmek, masa tenisi oynamak, yavaş tempoda bisiklet sürmek vb. orta şiddetli aktivite örnekleridir.
*Yüksek şiddetli aktiviteler sırasında kişi, aktivite sırasında nefesi kesilmeden birkaç kelimeden fazlasını konuşamaz (tempolu koşu, basketbol, futbol, voleybol, hentbol ve tenis oynamak, step-aerobik derslerine katılmak, tempolu dans etmek vb).
Fiziksel aktivitelerin yararları konusunda toplum bilinci oluşturmak, bunu hayatımızın her alanına yaymak, katılımı artırmak ve aktiviteye teşvik etmek oldukça önemlidir. Bu konularda biz hekimlere düşen görevler kadar bu bilincin küçük yaşlardan oluşmasını sağlamak için eğitimcilere, toplumun her kesiminin eğitilmesi ve dikkat çekici teşvik edici materyaller oluşturarak katılımın sağlanması ve aktivitelerin yapılabilmesi için ortam sağlanması (yürüyüş yolları, parklar, bisiklet yolları, spor merkezleri. gibi) için de yerel ve genel yönetimlere önemli görevler düşmektedir.”
