KıbrısManşetSağlık

Dr. Oytam: Aşıya bel bağlamak doğru bir siyaset değil

Kısa süreli kapanmaların çözüm olmadığını ifade eden Avustralya’da yaşam süren NSW eyaleti Covid-19 modelleme sorumlusu Dr. Yalçın Oytam, ‘kestirme yolun sonu felakettir’ dedi

Kısa süreli kapanmaların çözüm olmadığını ifade eden Oytam, ‘kestirme yolun sonu felakettir’ dedi. Avustralya’da yaşam süren NSW eyaleti Covid-19 modelleme sorumlusu Dr. Yalçın Oytam, süreci değerlendirdi.

Kıbrıslı Türk doktor son günlerde vakalarda yaşanan düşüşlere değindi ve hastalığın kuluçka süresinin göz ardı edilmemesi gerektiğini şu sözlerle belirtti: “Resmi rakamların gerçek rakamlarla uyuşmadığı iddiaları eğer doğruysa bu kendimizi sabote etmektir. Bugün kapandık, ertesi gün vakaların düşmesi bilimsel açıdan olası değildir. Bu hastalığın bir kuluçka süresi var. Kuzey Kıbrıs’ta gerçek anlamda bir bulaşma söz konusu. Sağlık görevlilerine, hastanelere, polise bulaşmış ciddi bir kütlesi var bu hastalığın. Hal böyleyken bugün kapandık ertesi gün rakamlar düştü demek olası değildir, şüphe uyandırır.”

Uygulanan günlük test sayılarının yeterli sayılabilecek düzeyde olduğunu ancak vakalara oranla test kapasitesinin artırılması gerektiğini ifade eden Oytam, “Test sayısının artması çok önemli. Çabuk testler uygulanırsa yapılan test sayıları da artabilir. 5 bin çok da kötü bir rakam değil ancak aktif vaka sayılarına göre testler artırılmalı” dedi.

Sürekli olarak açılma- kapanma yoluna gitmenin de doğru bir yol olmadığını vurgulayan Oytam en az bir aylık bir kapanmanın olması gerektiğini, devletin ve toplumun buna hazır olması gerektiğini belirtti. Oytam,” Kısa süreli kapanmalar yalnızca önümüzü görmek açısından yeterli salgının gerçek boyutunda yeterli olmaz. Kestirme yolu sonu felakettir. Bu işi geciktirdiler inşallah bundan gereken dersi almışlardır. Salgın şakaya gelmez, salgının iki adım önünde olması gerekir” şeklinde konuştu.

“TEST DAHA ÖNCELİKLİ OLMALI”

Ülkemizde uygulanmaya başlayan aşılar konusunda da açıklamalarda bulunan Oytam, testlerin aşıdan daha öncelikli olması gerektiğini savundu. “Hangi aşıdan söz edersek edelim şu anda bir üretim sorunu vardır. Bu işi hemen halledecek boyutta aşı gelecek değildir” dedi ve aşılar arasında da farklar olduğuna değindi. Sinova aşısının mutant virüse karşı etkinliğinin hala daha bilinmediğini belirten Oytam, “Aşılar arasında farklarda vardır.  Mutant veya yeni varyantlara karşı etkili olduğu biliniyor diğer bir aşı da ise ticarisel açıklamalar var, mutant ya da varyanta karşı etkinliği hiç bilinmiyor. Şu anda böyle bir aşıya bel bağlamak doğru siyaset değildir.  Elde olan etkinliği bilimsel açıdan teyit edilmiş aşıları sağlık görevlilerimizi korumak için kullanabiliriz. Bunların daha öncelikli hale getirilebilir.  Aşılardan daha önemlisi hızlı antijen testlerdir.  Hızlı testler PCR kapasitesini daha iyi kullanmaya yol açar bu yüzden ikisini beraber kullanmak çok iyi olur. Eğer elimizde yeterince kit varsa tespiti de daha iyi olur” ifadelerine yer verdi.

“ÖNCE BİLİM”

Salgına karşı uygulanması gereken yol konusunda da önerilerde bulunan Oytam, “Önce bilim sonra bilime uygun toplumsal siyasi uygulamalar gerekir.  İlk olarak vakaların şeffaf bir şekilde açıklanması, güvenilir prosedürün ortaya konması gerekir. Üreme hızı ışığında gerektiği zaman gerekli açılımlar yapılır ekonomiyi canlandıracak kararlarlar sağlığı öncelikli tutmak temelinde olursa bunlar yaparak hem sağlık hem ekonomi kazanır hem de bu işi en iyi şekilde atlatırız” dedi.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu