DünyaGenelManşet

Dünya garip sesler çıkarıyor ve bilim insanları sebebini bilmiyor!

Stratosfere fırlatılan güneş enerjisiyle çalışan balonlar bir çeşit gizemli gürültü kaydetti

Bilim insanları bu seslerin kökenini tam olarak belirleyemiyor. Dünya yüzeyinin 70 bin fit (21 bin 336 metre) yukarısında özel aletler tarafından algılanan sesler insan kulağı tarafından duyulmayacak kadar düşük perdeli oldukları için “infrasound” olarak (Türkçede ‘infrason’ ya da kabaca düşük frekanslı ses olarak) bilinirler.

Gök gürültüsü, okyanus dalgaları, roket fırlatmaları, şehirlerin sesleri, rüzgar türbinleri ve hatta uçaklar, trenler ve otomobiller dahil olmak üzere pek çok gürültünün arasından seçilen bu garip sesler şimdiye kadar açıklanamadı.

New Mexico’daki Sandia Ulusal Laboratuarları’nda görev yapan ve çalışmanın baş yazarı olan kıdemli araştırmacı Dr. Daniel C. Bowman, “Stratosferde bazı uçuşlarda saatte birkaç kez meydana gelen infrason sinyalleri görüyoruz ancak bunların kaynağı tamamen bir muamma” diyor.

1890’dan beri balon gönderiyoruz…

Bilim insanları ve amatör araştırmacılar 1890’lardan beri stratosfere çeşitli ölçümler için balon gönderiyorlar. İlk mikrofonik balon deneylerinden biri 1940’ların sonlarında Sovyet atom bombası testlerinden gelen sesleri tespit etmek için tasarlanmış çok gizli bir askeri deney olan Project Mogul’du.

1947’de Project Mogul bünyesindeki bir balon olan NYU Flight 4, New Mexico’daki Roswell şehri yakınlarındaki çöl arazisine düştü. Yetkililer araştırmanın askeri boyutunun ortaya çıkmasından endişe edip yaşananın üstünü kapatmaya çalışınca UFO meraklıları bu olayı UFO’ların varlığına bir kanıt olarak değerlendirdi. Söz konusu kaza UFO’lara dair komplo teorilerinin yaygınlaşmasına sebep olan önemli olaylardan biri olarak kabul ediliyor.

Dr. Bowman ve meslektaşları stratosferin ses manzarasını örneklemek için 7 metre genişliğinde bir dizi plastik balon yaptı, bunlara mikrobarometre adı verilen infrasonik sensörler sabitlediler ve içine bir miktar kömür tozu koydular. Kömür tozunun karatma özelliği güneş ışığının balonun içindeki havayı ısıtmasına izin vererek balonların havada süzülmesini sağlıyor. “Balonlarımız temel olarak karanlık olsun diye içlerinde biraz kömür tozu olan dev plastik torbalar gibi” diyen Dr. Bowman, “Nalburdan aldığımız naylon branda, koli bandı ve piroteknik malzemeler satan yerleden aldığımız kömür tozunu kullanarak balonları yapıyoruz. Güneş koyu renkli balonların üzerine vurduğunda içerideki hava ısınır ve batmaz hale gelir. Bu pasif güneş enerjisi, balonları yüzeyden gökyüzünde 20 kilometrenin (66 bin fit) üzerine çıkarmak için yeterlidir” ifadelerini kullanmakta.

İlk kez 2016’da stratosfere balon göndermeye başlayan araştırmacılar, stratosferin infrasonik patlamalarını ve gümbürtülerini örnekleyebilmek için gökyüzüne 50 balon gönderdiler. Araştırmacılar başlangıçta volkanik patlamalardan gelen sesleri kaydediyordu ancak GPS kullanarak balonlarını yüzlerce millik uçuş yollarında izleyerek yakaladıkları diğer sesleri de incelediler. Araştırmacılar, sinyalleri izlenemeyen infrasonik ve yinelenen gürültüleri bu uçuşlar sırasında elde etti. Bilim insanlarının bu gizemli seslerin ne olabileceğine dair fikirleri var ve bu tahminler, daha önce tespit edilmemiş bir atmosferik türbülanstan, yeryüzünden gelen ve tanınmayacak kadar bozulmuş yankılara kadar değişiyor.

Dr. Bowman ve ekibi stratosferdeki sesleri araştırmaya, daha fazla sesin çıkış noktalarına kadar izini sürmeye ve bunların mevsimlere ve dünyanın farklı bölgelerine göre değişkenliklerini incelemeye devam edeceklerini dile getiriyor. Ekip, bulgularını 11 Mayıs’ta gerçekleşen Amerikan Akustik Derneği’nin 184. toplantısında paylaştı.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu